Ateşin bulunmasından günümüze kadar yapılan her yeni keşif, teknolojideki her gelişme insanların daha mutlu, daha rahat yaşamasını sağlamak amacına yönelik olarak yapılmaktadır. Fakat tüm iyi niyetlere rağmen, mevcut doğal kaynaklar bilinçsizce sömürülmekte ve var olan doğal denge bozulmaktadır.

Yirminci yılın son çeyreğinde çevre kirliliği doğal dengeyi gittikçe daha çok tehdit eder bir hale gelmiş , bu da yaşayan her türlü canlı ve insanları tehlikeye sokmuştur. Tarımsal üretimi arttırma ve albenisi yüksek ürünler elde etmek adına  aşırı ve kontrolsüz bir şe kilde kullanılan insektisit , Fungusit ve herbisit gibi toksik maddelere bugün dünyanın her yanında rastlamak mümkündür. Yapılan bir araştırma da , kutup ayıları ve penguenlerin vücutlarında bile bu kimyasal maddelere rastlandığı belirtilmektedir. Yediğimiz bir çok gıdanın içinde de bu zehirlerin çok az da olsa kalıntılarına rastlanmaktadır. Bu sorunun çözümünü kavrayan insanlar çözüm için; yine doğadan olan , onunla dost ve ona saygılı üretim sistemleri geliştirmişlerdir. Günümüzde yaygın kullanımı ile organik yada ekolojik tarım olarak adlandırılan bu sistemin özü insana saygıya dayanmaktadır. Organik Tarım ; üretim de kimyasal girdi kullanmadan , üretimden tüketime kadar her aşaması kontrollü ve sertifikalı tarımsal üretim biçimidir. Organik tarımın amacı;  toprak ve su kaynakları ile havayı kirletmeden , çevre, bitki, hayvan ve insan sağlığını korumaktır. Organik tarımın geçmişi 20. yüzyıla dayanmaktadır. Zira çevre bilinci ve ozon tabakasındaki incelme ve dünya geleceğinin tehlikeye girmesi gibi konular gündeme gelmiştir.
Önceleri çok çeşitli yöntemler ve teoriler geliştirilmiş, hatta bu yöntemlere astrolojik boyutlar katılarak ay ve yıldızların etkisini de üretime katan ekoller ortaya çıkmıştır. Tüm bu ekoller incelendiğinde görülen temel öğe; ekolojik dengenin korunarak , bitkisel ve hayvansal üretimin birlikte aile işletmeciliği şeklinde yapılması , dolayısıyla üretimden tüketime kısa devrelerin kurularak kendi kendine yeterliliğin sağlanmasıdır.
Ülkemizde de büyük  potansiyeli olan ekolojik tarımın düzenli gelişebilmesi  için iç piyasanın oluşması sağlanmalıdır. Bunu sağlamak içinse arz ve talebin dengeli olarak artmasını sağlayacak tedbirlerin alınması gerekmektedir. 
 Ekolojik ürünlerin sağlık açısından faydaları nelerdir:
 Sertifikalı ekolojik bitkisel ve hayvansal ürünler
sentetik ilaç, gübre , antibiyotik, hormon ve genetik yapısı değiştirilmiş organizmalar
 kullanılmadan üretilmiştir.
* Her türlü kalıntı düzeyi "0" yada çok düşüktür.
* Mineral  maddelerce zengindir.
Ekolojik ürünler sadece gıda maddesi üretimine yönelik değildir. Bir çok sektörle entegre edilebilir.
 İlgili sektörler
  Ekoturizm, yeşil otelcilik
  Yerel markalı ürünler, restoranlar
  Sağlık turizmi
  Gıda, tekstil, kozmetik, ormancılık...
Türkiye'de Ekolojik(Organik ) Tarım
 Ülkemizde ekolojik tarım, 1984-1985'li yıllarda geleneksel ihraç ürünlerinden olan kuru üzüm ve incirin ekolojik olarak talep edilmesi ile başlamıştır.
Elde edilen ürünün bir kısmı taze olarak iç veya dış pazarlara satılırken bir kısmı da işlenmekte ve kurutularak, konserve edilerek veya dondurularak ihraç edilmektedir
İlk yıllarda tamamen hammadde olarak ihraç edilen ekolojik ürünler günümüzde gittikçe artan oranlarda işlenerek ihraç edilmektedir.Ülkemizde organik olarak üretilen ürünün %98'i ihraç edilmektedir.Üretilen ürünlerin ihracatı yerine iç pazarda tüketimini sağlayacak desteklerin verilmesi gerekmektedir.Bizim insanımızın da  bu sağlıklı ürünleri , yabancılar kadar tüketmeye hakkı olduklarını düşünüyorum.  
Geleceğe yönelik öneriler şu şekilde özetlenebilir:
 Konvansiyonel üretimdeki kontrolsuz duruma son verilip üretici ve tüketicilerin kirlilik kaynakları yönünden bilinçlendirilmesi; ekolojik üretimin artırılması ve çeşitlendirilmesi; İç ve dış pazar araştırmaları yapılarak üretimin yönlendirilmesi ve geliştirilmesi
Geleceğe yönelik önerileri gerçekleştirebilmek için üretici, teknik eleman, tüketici düzeyinde faaliyetleri arttırarak bilgi kaynakları geliştirilmelidir. Ayrıca ekolojik tarımda öncelikli ürünlerdeki yerel sorunlara yerel çözümler önerilebilmesi için, ekolojik tarımla ilgili özgün araştırma faaliyetlerine öncelik vererek desteklenmelidir.
 Ancak Ekolojik tarımda hedeflere ulaşmak için doğru hızla uğraş verildiğinde tüketici sağlığı ve çevre korunarak katma değeri yüksek ürünler elde edilecektir. Hızla yol alınmadığında ise dış pazarda rakip ülkeler paylarını arttırırken iç pazarda ekolojik ürünler zor bulunan pahalı ürün olarak rafları süsleyecektir!
Bölgemizde organik Tarım yapmak için uygun olan yerler mevcuttur. Bölgemizde pilot bir bölge seçilerek Organik Tarım yapmak mümkün olacaktır.Sağlıklı ürünler tüketmek için organik tarımın kaçınılmaz olduğunu belirterek yöre halkımızın bilinçlendirilmesi gerektiğini düşünerekten organik tarımla ilgili bilgiler vermeye Ziraat Mühendisleri Odası olarak her zaman hazır olduğumuzu belirtmek isterim.                                                                                                  
     Mehmet Ali BULUT                                                                                         
    Ziraat Mühendisleri Odası  İl Temsilcisi