20-27 Kasım 2016 Toplum Ağız ve Diş Sağlığı Haftası

Tarih : 2016-11-23 / Kategori : Sağlık

20-27 Kasım 2016 Toplum Ağız ve Diş Sağlığı Haftası

           Iğdır Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri Op. Dr. Kemal EYVAZ, “22 Kasım Diş Hekimliği Günü dolayısı ile tüm diş hekimlerimizin Diş hekimliği Gününü kutlar çalışmalarında başarılar dilerim” dedi.

Iğdır Ağız Diş Sağlığı Merkezi Başhekimi Dt. Derviş Arpat diş hekimliği haftasının tarihçesini anlatırken “ 22 Kasım 1908’de Darülfünun Osmanlı Tıp Fakültesi Dişçi Mektebi kurulmuş, Cumhuriyetin ilanından sonra İstanbul Üniversitesi kurulduğunda bu okul tıp fakültesinden ayrılarak İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi adını almıştır. Ardından da 22 Kasım'ın Diş Hekimliği Günü ve içinde bulunduğu haftanın Toplum Ağız Diş Sağlığı haftası olarak kutlanmasına karar verilmiştir”. Ağız diş sağlığı merkezimizde genel diş sağlığı muayenesi, dolgu, diş taşı temizliği, kanal tedavisi, florür uygulaması, protez hizmeti gibi bir çok hizmetler verilmekte olup vatandaşlarımız 182 merkezi hekim randevu sistemini arayarak istediği hekime randevu alıp diş tedavilerini yaptırabileceklerini” belirtti.
Ağız diş sağlığının önemine vurgu yapan Diş hekimi Dt. Esin Ekiz yaptığı açıklamada Sağlık; fiziksel, ruhsal ve sosyal olarak tam bir iyilik halidir ve ancak vücuttaki tüm organ ve dokuların sağlıklı olması ile mümkündür. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre ağız sağlığı kronik çene ve yüz ağrıları, ağız ve gırtlak kanserleri, ağız yaraları, yarık dudak damak gibi doğumsal defektlerden, diş eti hastalıkları, diş çürüğü, diş kaybı ve ağız boşluğunu etkileyen diğer hastalıklardan herhangi birinden etkilenmemiş olmak anlamına gelmektedir. Ağız sağlığı bireyin ısırma, çiğneme, gülümseme, konuşma fonksiyonlarını ve psikososyal olarak iyilik halini devam ettirebilmesidir ve genel sağlık ve kaliteli bir yaşam için olmazsa olmazlardandır.
    En sık görülen ağız ve diş sağlığı sorunları diş çürükleri ve dişeti hastalıklarıdır. Hastalıkların oluşması sürecinde dişlerin yapısı, dizilimleri, tükürüğün yapısı ve miktarı, beslenme tarzı ve ağız bakım alışkanlıkları gibi kişiye ait özellikler rol oynar.
    Dünya genelinde okul çocuklarının %60-90’ında ve yetişkinlerin neredeyse %100’ünde diş çürüğü bulunmaktadır. 65-74 yaş grubundaki insanların yaklaşık %30’u doğal dişlerini tamamen kaybetmiştir. Yalnızca diş çürükleri değil ciddi diş eti hastalıkları da diş kayıplarına neden olabilmekte ve orta yaşlı yetişkinlerin (35-44 yaş) %15-20’si bu hastalıklardan etkilenmektedir.
    Ağız hastalıkları için risk faktörleri sağlıksız diyet, tütün ürünleri kullanımı, zarar verici alkol kullanımı ve zayıf ağız bakım alışkanlıklarıdır. Bunlar ayrıca kalp damar hastalıkları, kanser, kronik solunum yolu hastalıkları ve diyabet, gebelerde ise düşük doğum ağırlığı ve erken doğum riski açısından en önemli risk faktörleridir. Bu hastalıkların okul, iş ve ev aktivitelerinde kısıtlanmaya ve dolayısıyla okul ve iş saatlerinde kayıplara neden oldukları, yaşam kalitesini düşürdükleri göz önüne alındığında önlenmelerinin önemi açığa çıkmaktadır. Ağız diş hastalıkları ve kronik hastalıklar ortak risk faktörleri ortadan kaldırılarak azaltılabilmektedir. Bu amaçla;
Diş çürüğünün ve erken diş kaybının önlenmesi amacıyla şeker kullanımı azaltılmalı,
Uygun seviyelerde fluorid uzun dönem uygulanarak hem yetişkinlerde hem de çocuklarda daha az sayıda çürük oluşması sağlanmalı,   Tütün ve alkol kullanımından uzak durulmalı, Özellikle büyüme ve gelişme çağında kalsiyum, fosfor ve fluor içeren, A, D ve C vitaminlerinden zengin besinler tüketilmeli, et, süt, süt ürünleri, yeşil yapraklı sebzeler, yumurta, balık, sarı sebze ve meyveler, narenciye, domates, çilek gibi gıdaların yeterince tüketilmesine özen gösterilmeli, yemek aralarında elma, havuç, yer fıstığı gibi mekanik temizliğe yardımcı olan ve tükürük akışını arttıran gıdalar tercih edilmeli,Sert, kabuklu gıdaları dişlerle kırmaktan sakınılmalı, Uygun ağız diş bakım alışkanlıkları edinilmeli ve düzenli olarak uygulanmalı (günde en az 2 defa 3’er dakika sürecek ve tüm dişler ile dişeti yüzeyini kapsayacak şekilde dişler fırçalanmalı ve ara yüzeylerinin temizlenebilmesi için diş ipi kullanılmalı, ara öğünlerde ya da fırçalama olanağı olmadığı zamanlarda ağız çalkalanmalı veya su içilmeli) Hamilelerin ve henüz doğmamış bebeklerinin hem genel sağlıklarının hem de ağız diş sağlıklarının korunması için anne adayları ağız diş sağlığını önemsemeli, sağlıklı beslenme programı oluşturmalı, her zamankinden daha özenle ağız diş bakımı sağlamalı, koruyucu uygulamalar hakkında diş hekimi desteği almalıdır. Anne adayları uygun ağız bakımlarını sağladıkları sürece herhangi bir diş kaybı ile karşılaşmayacaklardır.
         Ağız diş sağlığının korunması ve geliştirilmesi sürecinde çocuklarımızın ve ebeveynlerin eğitimi, diş fırçalama alışkanlığı kazanmaları son derece önemlidir. Evde anne ve babanın kendi dişlerini fırçalarken çocuklarına da rol model olması, okulda öğretmenin diş fırçalamayı ya da doğru beslenmeyi özendirmesi çocukların ağız ve diş sağlığı açısından doğru tutum ve davranış edinmelerine yardımcı olacaktır. 6 ayda bir düzenli olarak diş hekimi kontrolüne gidilerek tedavi gerektiren ağız ve diş sağlığı sorunlarının diş hekiminin belirlediği tedavi programına uyularak çözümlenmesi kişinin farkında olmadığı basit bir diş sorununun ilerde tedavi sürecini zorlaştıracak kadar problemli bir hale gelmesini önleyecek ve tam bir sağlık halinin devamlılığını sağlayacaktır.” dedi.​

 

Facebook Beğenenler

Yorum yapılmadı!

Yorum yapmak için aşağıdaki formu kullanabilirsiniz.

Yorum Yaz!

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.
* İşareti olan alanlar gereklidir.