1-31 MART DÜNYA KOLOREKTAL KANSER FARKINDALIK AYI

Tarih : 2017-03-09 / Kategori : Sağlık

1-31 MART DÜNYA KOLOREKTAL KANSER FARKINDALIK AYI

          Sağlık Bakanlığının istatistiklerine göre en sık görülen ilk 3 kanser türü arasında Kolon Kanseri bulunmaktadır. Dünyanın her yerinde görülebilen kolon kanserine ABD, Kanada, Avustralya, Yeni Zelenda ve Batı Avrupa gibi endüstrileşmiş ülkelerde daha sık rastlanmaktadır. Kolon kanserinin en düşük olduğu ülkeler ise Afrika ve Asya’daki gelişmekte olan ülkelerdir.

 

    Kolon kanseri sinsice ilerleyerek erken dönemde hiçbir belirti vermeyen, buna karşın polip halinde iken tespit edildiğinde önlenebilen bir kanser türüdür. Bu sebeple toplumun kolon kanseri konusunda bilinçlendirilmesi amacıyla 2000 yılından beri her yıl 1-31 Mart Kolon
Kanseri Farkındalık Ayı olarak kutlanılıyor.
    İçerisinde bulunduğumuz Mart ayı dolayısıyla konu ile ilgili Iğdır Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri Genel Cerrahi Uzmanı Op.Dr.Kemal EYVAZ Farkındalık Ayı kapsamında kolon kanseri, risk faktörleri, belirtileri ve erken teşhisin öneminden bahsetti.
‘‘Sindirim sisteminde incebağırsaktan sonra gelen yaklaşık 1,5-2 metre uzunluğundaki kısım kolon yani kalınbağırsaktır. Mide ve incebağırsaktan geçtikten sonra kısmen sindirilen gıdalar kolona gelir. Kolon su ve minerali besinden ayırarak geri kalan kısmı anüsten atmak üzere depolama görevi görmektedir.
    Kolon kanserleri en sık görülen kanser türleri arasındadır. Her yıl 500.000’den fazla kişi kolon kanserinden ötürü hayatını kaybetmektedir. Ancak erken evrelerinde tanı konulduğunda tedavisi en olanaklı kanser türleri arasındadır. Kolon kanserinin çoğu bağırsağın iç yüzeyini
kapsayan mukozadan çıkıntı yapan polip dediğimiz oluşumlardan gelişmektedir. Özellikle 50 yaş üzerindeki insanlarda poliplere çok sık rastlamaktayız. Kolon kanserinin kesin nedeni bilinmemekle olup olası risk faktörlerini şu şekilde sıralayabiliriz:
-50 yaş ve üzeri olmak,
-Kolonda polip tespit edilmiş olması,
-Diyet, beslenme şekli. Özellikle sebze ve meyveden fakir beslenmiş olmak.
-Obezite,
-Çevresel faktörler,
-Genetik bozukluklar. Bazı genlerdeki değişiklikler kanser riskini arttırmaktadır.
-Aşırı alkol kullanımı,
-Sigara tüketimi,
-Ülseratif Kolit veya Crohn Hastalığı gibi iltihabi bağırsak hastalıkları olması,
-Ailede kanser öyküsü olması,
-Kişinin daha önce kalınbağırsak, meme, yumurtalık, rahim, kolon kanseri geçirmiş olması gibi sebepleri sıralayabiliriz.
Belirti Ve Bulguları
Genellikle erken evrede belirti vermediği için başka hastalıklara bağlanabilir. Bu nedenle
kişilere birkaç haftadan uzun süren sindirim sorunları ile ilgili belirti ve bulgularda mutlaka bir hekime başvurmalarını öneriyoruz. Olası belirtileri ise şöyle sıralayabiliriz:
-İştahsızlık, kilo kaybı, kusma,
-Dışkıda kanama bulunması,
-Dışkı alışkanlığında değişme, ishal, kabızlık, şişkinlik, kramp, -Alt karında geçmeyen ağrı ve duyarlılık, -Kansızlık, yorgun hissetme çarpıntı gibi belirtiler şeklinde sıralayabiliriz. Erken Teşhis Kanser ne kadar erken tanınır ve tedavi edilirse o kadar iyi sonuç alınır. Kolon kanserlerinde bu durum daha önemlidir. Kolon kanserinin gelişimi genellikle yavaştır, 5-10 yıl sürer. Bu yüzden 50 yaş üzeri hastalarımıza muhakkak KETEM (Kanser Erken Teşhis, Tarama Ve Eğitim Merkezi)’e uğrayıp gaita testi yaptırmalarını ve sonuca göre kolonoskopi için
hastaneye başvurmalarını öneriyoruz. Taramalar sırasında tespit edilen iyi huylu ya da kansere dönüşmemiş polipler alındığında kolon kanseri baştan engellenmiş olabilir. Tarama testlerinin sıklığı ve tipi doktor tarafından hastanın bireysel risk durumu, yaşı, sağlığı, hastalık öyküsü, ailede kanser öyküsü gibi durumlar değerlendirilerek yapılır.
    Kolon kanserine yakalanmamış bireylerin korunmasında bol sebze, meyve, lifli, tahıllı gıdalar ile D vitamini ve Kalsiyum önerilmektedir.
50 yaşından itibaren tüm bireylere olmak üzere; -Her yıl dışkıda gizli kan bakılması, 5 yılda bir rektal muayene rektosigmoidoskopi ya da, -Her 10 yılda bir rektal muayene ve tam kolonoskopi veya; -Her 5-10 yılda bir çift kontrastlı kolon grafisi ve rektal muayene önerilmektedir.’’

Facebook Beğenenler

Yorum yapılmadı!

Yorum yapmak için aşağıdaki formu kullanabilirsiniz.

Yorum Yaz!

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.
* İşareti olan alanlar gereklidir.