Elazığ ilimiz için, "Şiirin başkenti" deyimi kullanılıyor, ifadesi ortaya konuluyor. Bu ilimiz merkezinde 25, 26, 27 Ekim 2007 tarihlerinde gerçekleştirilen "15. Uluslararası Hazar Şiir Akşamları" programının içinde yaşadıktan sonra, Elazığ'ın, şiirimizin başkenti olduğu görüşünün, ifadesinin altına ben de imza koydum.
Bir gün, Elazığ'ın kültür çınarı, değerli insan, şair, yazar ve gazeteci Şükrü Kacar hoca aradı: "Sayın Kayacan, Hazar şiir akşamları" programımıza davetiniz yakında size ulaşacak, sizi arıyacaklar" dedi.

Tanıma fırsatı bulduğum ve kültürel etkinliklerin önderlerinden, düzenleme kurulu üyesi ve program sorumlularından M. Şener Bulut davetle ilgili mesajını ilettikten sonra, Elazığ'a gittim. Organizasyon, mükemmeldi. Yurt içinden ve yurtdışından gelenlerin-katılımcıların karşılanışı, otele yerleştirilmeleri ve hazırlanan program broşüründe her şey detayıyla belirtilmişti.
25, 26, 27 Ekim 2007 tarihlerinde gerçekleştirilen "Uluslararası 15. Hazar Şiir Akşamları" programı, Kırgızistan'ın ve Türk dünyasının gururu, onuru şair, yazar, diplomat Cengiz Aytmatov onuruna düzenlenmişti.
Bu konudaki programlardan, Tarsus Belediyesinin düzenlediği, "Uluslararası Karacaoğlan Şelale Şiir Akşamları" programları hariç, ülkemizin pek çok yerinde düzenlenen "şiir şölenleri"nde yaşanan, katılımcı fazlalığı, şair (böyle geçinenler demek daha doğrudur) fazlalığıyla karşılaşılmaması, Elazığ organizasyonun farklılığını ortaya koyuyordu.
Üç günlük program saatleri-vakitleri, yerleri itibariyle belirtilirken, şairlerin isimleri kaydedilmiş, ne eksik, ne fazla yapılmayışı, öteki toplantılarda duyduğum rahatsızlığı ortadan kaldırmıştı. Yurtiçinden ve yurtdışından gelen konuklar düzenli bir sistemle toplantı-yemek, gezi yerlerine taşınıyor, hiçbir eksiklik- aksaklık görülmüyordu.. Bu ise son derece sevindirici ve kutlanması, alkışlanması gereken bir program tablosuydu.
13 ayrı mekânda-liselerde, öğrencilerle yapılan sohbetlere, bir başkan ve iki şair katılıyor "şairin gönül dünyası" nda yer alanlar buralarda ortaya konuluyordu. Panel, sohbet toplantıları ağırlıktaydı. Bu satırların yazarı bendeniz şair olarak değil, gazeteci-yazar olarak, "2007 Edebiyat Dergilerinin Dosya konuları" programı içinde değişik yerlerden gelen dergi sahibi ve yöneticileriyle biraraya gelerek görüşlerimi ortaya koydum.
Şairler yürüyüşü, sonra programın açılışı, Türk Dünyasının onuru Cengiz Aytmatov Parkının açılışı (Belediye meclisinin bir kadirbilirlik örneği olarak aldığı karar doğrultusunda) sonra, Ülkemizi, Elazığ'ı şereflendiren Cengiz Aytmatov'a 2006 yılı Türk Dünyası Ödülü'nün verilişi, hep ayrı birer onur-gurur ve sevinç tablolarıydı.
Kurşunlanan Türkoloji, konulu konferans, Cengiz Aytmatov'a Fırat Üniversitesince verilen "Fahri Doktora" payesi, Türk Edebiyatı Vakfı tarafından yine Cengiz Aytmatov'a verilen "Türk Dünyası'nın Yaşayan En Büyük Yazarı" unvanının verilişi, Cengiz Aytmatov'un konuşmaları beni hep etkiledi, düşündürdü ve gururlandırdı.
Elazığ'ın genç ve dinamik valisi Muammer Muşmal, sempatik Belediye Başkanı M. Süleyman Selmanoğlu, bilim adamı Fırat Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. M. Hamdi Muz 15. Uluslararası Hazar Şiir Akşamları programının başarılı geçmesi için, neredeyse 24 saat katılımcılarla, konuklarla birlikte oldular. Bu ilgi tablosunu, ülkemizin hiçbir yerinde (hemen hemen) görmediğimi, ama görme hayali içinde yaşadığımı belirtip, tebrik ve saygılarımı sunarak ilave etmeliyim.
Bu arada, eskimeyen kalemdaşlarım, Şükrü Kacar, Bedrettin Keleştimur, R. Mithat Yılmaz, yeni tanıdığım M. Şener Bulut, sevgi ve saygı sunmam gereken isimler arasında yeralanlardı.

GÜNÜN HATIRLATMASI: Elazığ, okuyor ve okutuyor.
ECE KÖYÜNDEKİ 'İSA KAYACAN KİTAPLIĞI" DUYURUSU
Kurulma çalışmaları sürdürülen, Burdur-Tefenni Ece Köyü'ndeki "İsa Kayacan Kitaplığı"na, yayınlarınızdan, elinizdeki öteki kitaplardan göndererek katkıda bulunmayı düşünürseniz, posta adresimiz:
- Ece Köyü Muhtarlığı "İsa Kayacan Kitaplığı", Tefenni- Burdur.
Teşekkürlerimi sunuyorum efendim (İK)
GÜNÜN SÖZLERİ :
    Ey; Kararsız ve dengesiz, önce kasılan, sonra gerilen, çabuk kırılan, her şeyi çabuk unutan kadın !..
    1. Artık seni düşünerek, senin için, kendimi yormayacağım / Artık, "neredesin?, ne yapıyorsun?" diye sormayacağım !
    2. Duygularımla mücadeleye başladım / Sen de bahaneler yaratıp, beni arama, arama artık !..
    3. Anlaşıldı; Sen, bendeki aşk'a, sevgiye "lâyık değilsin" / Kalbime talimat verdim / Artık başkalarının önünde / Saygıyla eğilsin.
    4. "Beni kaybettin artık, sen çok arayacaksın" / Saçlarını boşa, boş yere tarayacaksın.
    Kendi doğrularınla baş başa kalıp, ağlayacaksın / "Beni kaybettin artık, sen, çok ağlayacaksın / Sen çoook ağlayacaksın."
    5. Sahtekârlık dolu, mesaj ve öteki "yanlışların" artık olmasın / yalanlarınla dünyamız tıka-basa dolmasın,
    Yarattığın sevginin rengi değişti / Yeter, yeter daha fazla solmasın !..      (Kasım-2007)