Cabbar ŞIKTAŞ ALA KARGA BALA ÇIKARSIN ARTIK
Tarih : 2007-03-29
Tüm Yazılar

Cabbar ŞIKTAŞ



Birçok şeyi görmek istediğimiz gibi yorumluyoruz.

Oysa her şey olduğu gibi yansıtılsa hiçbir sorun olmayacak, kimseler sıkıntı yaşamayacaktır.

Bugünlerde yaygın basında ilimizin ismi sıkca zikredilmekte ve kötü bir reklam malzemesi olmaktayız.

Birincisi bu olayların olmaması gerekiyor ki, gazetecide kötü reklam yapmamış olsun…

İkincisi meydana gelen olayı maksatlı ve kasıtlı bir şekilde yuvarlatıp haberin içinden haber çıkararak yayınlamak memleketimiz için hiçte hoş olmayan gündemin yaratılmasına meydan vermektedir.

Adı üstünde idareciler idare etmesini bilmeli…

Örneğin; Hastanede meydana gelen olayda daha başka kişilerinde isimleri şöyle veya böyle zikredilmiş ve kurumları değiştirilmiştir. Ancak iyi niyet veya başka bir şey hata olarak kabul edildiğinden, olay hemen yaygın basına taşınmıştır.

Milli Eğitimde meydana gelen olay, aslında kötü bir örnektir.

Geri adım atıldı diye yorumlanması sıkıntıların başlangıcını oluşturmaktadır.

Yarın bir başkası bende şucuyum, bucuyum, şöyleyim, böyleyim diye yaygara koparmaya başlarsa işin önünü almamız güçleşir, kötü reklam devam edip gider…

Her şeyden önce verdiğimiz karara bağlı kalmalı, kararımızdan dönmemeli, hataya meydan vermemeliyiz.

İdareci olarak ufak meseleleri fil yapmanın hiçbir mantığı ve yeri yoktur. Meseleyi büyütmeye gelen her kim olursa olsun idareci o meseleyi basite almadan ama idare ederek yola koymasını bilmelidir.

Bizlerde genel olarak bir alışkanlık vardır. Bizim fikrimizin aksine düşünene yaşama hakkı tanımak niyetinde değiliz. Bizimle aynı düşünmeyen bertaraf olsun, yok olsun, defolsun mantığını birtarafa koymalıyız…

Geçenlerde yemekte yerim var, yerim yok tartışmasından ötürü gereksiz birtakım polemiklere girilmiş ve olaya dahil olan kişiler üzülmüştü…

Vali S. Saffet Karahisarlı sorunu birinci ağızdan dinlemek ve çözüme kavuşturmak adına bir sabah kahvaltısı tertip etti. Gazeteci arkadaşlarla karşılıklı konuşan Vali Karahisarlı ve Gazeteciler amaçlarının suçlu suçsuz aramak olmadığını belirttiler ve sorun da erdemli bir idarecilik yöntemi ile çözüme kavuşmuş oldu…

Yani idareciliğin anlamı da budur.

Yapılması gerekende budur.

Iğdır'ın zor bir şehir olduğunu sanırım hepimiz kabul ediyoruz. Bazen farkında olarak, kimi zamanda farkında olmadan hayatımızı daha çok zorlaştırı yoruz.

Aslında herkes görevinin bilincinde olsa hiçbir sorun olmayacak... Maalesef hem idarecilerimiz, çoğu zaman siyasetçilerimiz ve zaman zamanda çenesine hakim olamayan biz vatandaşlar, gereksiz şeyleri abartarak anlatıyor, konuşuyor ve yorumluyoruz. Fındık kabuğunu doldurmayacak bir hadise zaman içersinde koca bir dağ gibi karşımızda durmaya başlıyor.

Adına ne derseniz deyin, Iğdır’da yaşanan olayların birden bire kendiliğinden ortaya çıktığını savunursanız yanılırsınız. Hem olayların çıkışı bilinçlidir. Hemde onu açığa çıkaranlar bilinçli ve maksatlı davranmışlardır.

Bizler bu akılla gidersek daha çok manşet olur, daha çok şantajlara boyun eğeriz...

Henüz yorum yapılmadı!

Bu içerik için yorum yapılmadı. Yorum yapmak için aşağıdaki formu kullanınız.

Yorum Yaz!

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.
* İşareti olan alanlar gereklidir.