1992 yıllarında atalarımın doğma yurdu Azerbaycan’a gitmiştim. Henüz iktidarda Ayaz Muttalibov vardı. Meydanlarda ise Halk Cephesi... Karabağ’dan her gün onlarca, yüzlerce şehit gelir, toplu katliamlar yapıldığı bilinirdi...

Mesleğimi icra etmek için gittiğim o Türk topraklarında, henüz Rus kokusu hakimiyetini hissettiriyordu. Sokağa çıkan, katliamları protesto etmek isteyenler hep iki yürekliydiler. KGB’nin o soğuk nefesini enselerinde hissediyorlardı. 70 yıl sonra kavuştukları kanlı özgürlüğün tekrardan ellerinden gidebileceğini düşünüyorlardı...

Bu haldeyken sokaklara çıkan onbinlerce insan Hocalı, Kelbecer, Şuşa, Ağdam vs. bölgelerinde katledilen halklarına destek olmuş, eli silah tutanlar Nigalay’dan kalma çakar almazları ile savaşıyorlardı...

Azerbaycan’ın yüzde 25 toprağını Rus ordusuyla birlikte işgal eden Ermeniler, vahşice katliamlar gerçekleştirmiş, binlerce Azeri Türkü’nü işkenceler yaparak katletmişlerdir.

26 Şubat günü büyük katliamı Hocalı’da gerçekleştiren Ermeniler, tarihin kirli sayfalarına yakın tarihimizde işledikleri katliamı geçirmekten geri kalmadılar...

Azerbaycan’ı Ruslar işgal ettiğinde içeriden adamlar satın almışlardı.

Karabağ’da da aynı senaryo tekrar edildi ve Savunma Bakanı Rehim Gaziyev gibi kişileri parayla satın alan Ermeni-Ruslar, bukez Karabağ’ı işgal etmiş, binlerce Türk kanının dökülmesine uşaklık etmişlerdir.

Bugünde yarından farklı olmayacaktır. Satılmaya müsait kişiler satılacak, yine Karabağ’a bizim anma yıldönümü düzenlememizden öteye geçmeyecektir... Lahey’de, şurada burada kan üstüne siyaset yapıp yer edinmek fasaryadan öte değildir.

ABD okyanusları aşıp ülke ler işgal ediyor, biz yanıbaşımızdaki toprağımızı geri almak için yalvarmadık kimse bırakmıyoruz.

Azerbaycan 1992 yılındaki yoksul, güçsüz Azerbaycan değildir. Azerbaycan yeraltı zenginlikleri ile gücüne güç katan bir ülkedir.

Azerbaycan elbette sorunu kansız çözmenin peşindedir. Ancak bunun bir hayel olduğunu unutmamamız gerekir. Karabağ sorunu hiçbir zaman kansız çözülmeyecektir. Kutsal vatan toraklarımızın işgal altında olması hep prestişimizi zedelemekte, hemde Ermenileri şımartmaktadır...