Son Haberler
- TADDEF GENEL BAŞKAN YARDIMCISI SERDAR ÜNSAL: ERMENİLER SOYKIRIMCI BİR MİLLETTİR
- ÖCAL; 31 MART ZAFERİNE YÜRÜYORUZ
- Milletvekili Cantürk Alagöz, Nakliye Sektörü ile Bir araya geldi
- Valilik Birim Müdürleri ve Personellerine Teşekkür Belgesi
- Vali Ercan Turan’dan Muhtarlara Teşekkür Belgesi
- İL JANDARMA KOMUTANLIĞI TOPLANTI VE GÖSTERİ YÜRÜYÜŞÜ GÜZERGAHLARI İLE AFİŞ-PANKART ASILABİLECEK YERLERİ BELİRLEDİ
- İL EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ TOPLANTI VE GÖSTERİ YÜRÜYÜŞÜ GÜZERGAHLARI İLE AFİŞ-PANKART ASILABİLECEK YERLER,
- TAZİYE VE TEŞEKKÜR MESAJI
- TAZİYE TEŞEKKÜR MESAJI
- Taziye Teşekkür Mesajı
- 31 Mart Öncesi MHP İl Başkanı Ateş’ten Kritik Açıklamalar
- ALLAH’IN İZNİ, HALKIMIZIN TEVECCÜHÜ İLE KAZANACAĞIZ
- AK PARTİ İL GENEL MECLİS ÜYESİ ADAYLARINDAN NEZAKET ZİYARETİ
- ÜLKÜ BAŞKAN PROJELERİNİ TANITTI
- Karakoyunlu'dan Ülkü Öcal'a Destek
Muharrem ayına girmiş bulunmaktayız..
Matem ayı Muharremin onuncu (Aşura) günü Hz. Peygamberin Torunu, Hz. Ali ve Hz. Fatıma'nın oğlu Hz. Hüseyin ve 72 yakını, Muaviye'nin Oğlu Yezit ve ordusu tarafından Kerbela çölünde hunharca şehit edilmişlerdir.
Hz. Hüseyin Kafilesi Kerbela'ya vardıklarında, Yezit ordusu tarafından etrafları sarılmış ve günlerce aç susuz kızgın güneş önünde bekletilmişlerdi. Bu sürede Yezit, Hz. Hüseyin'e elçiler göndererek, "gel bana biat et, senin ve yakınlarının canını bağışlayayım. Sizleri iyi görevlere getireyim" teklifinde bulunuyordu…
Hz. Hüseyin Kerbela sahrasında haykırarak, "ZİLLETLE YAŞAMAKTANSA ÖLMEK EVLADIR" Türkçesi "ŞEREFSİZCE YAŞAMAKTANSA ÖLMEK DAHA İYİDİR" demiş ve gelen elçileri geri göndermiştir… Yezit, Hz. Hüseyin'in kardeşi Hz. Abbas'a da elçi göndermiş ve seni istediğin yere Vali tayin edeceğim. Yeterki Hz. Huseyini bırak gel demiştir. Hz. Abbas'ta Yezit'in teklifini kabul etmeyerek savaş meydanına çıkmıştır…
Hz. Peygamber makamında oturup, o makama yakışmayan davranışlar sergileyen, dini yozlaştıran, devlet malını kendi malı gibi kullanan, içki içen ve çirkin davranışlar içinde olan Yezit, Hz. Hüseyin'e kendisine biat etmesi için baskı yaptığında savaş kaçınılmaz oldu ve Hz. Hüseyin: "Ceddim (babam) Resulullah’ın dini benim kanımla ayakta kalacaksa, ey kılıçlar doğrayın beni" demiş ve savaş meydanına inmiştir…
1400 yıllık bir olay sanki bugün olmuşcasına canlı tutulmakta ve matemi yad edilmektedir…
Eğer Hz. Hüseyin o gün Yezit'in tekliflerine razı olsaydı, bugün bu törenler olmayacaktı…
Hz. Hüseyin o gün Yezit'in sunduğu devlet mallarını kabul etseydi, bugün "ŞEREFSİZCE YAŞAMAK ZİLLET OLMAYACAKTI"
İnsanlığa:
Haksızlığa başkaldırmayı Hz. Hüseyin öğretmiştir.
Haksızlık karşısında susmamayı Hz. Hüseyin öğretmiştir…
Güçlünün karşısında canını ortaya koymayı Hz. Hüseyin öğretmiştir…
Fikri, Dini, Dili, Rengi ne olursa olsun, Hz. Hüseyin'i anlayanlar ondan çok şeyler öğrenmişlerdir…
Günümüz dünyasında Yezit gibi saldırgan, helal, haram tanımayan, yalan ve iftiradan kaçınmayan, ya benim olacaksın, yada helak (yok) olacaksın düşüncesinde olan kişilerin, yarınlarda isimleri Yezit gibi… Mertçe, yiğitçi, kahramanca doğruları söyleyenlerin isimleride Hz. Hüseyin gibi anılacaktır…
Tarih tekerrürden ibarettir. 1400 yıl önce Yezit güç, kudret ve para sahibiydi… Yapamayacağı ve yaptıramayacağı hiçbir iş yoktu… Evveli değil sonrası… Sonra ne oldu, o gün Yezit'in yanında olanlar, ondan faydalananlar, hazineyi beraber yiyenler bile onun hakkında iyi şeyler söyleyemediler. Akan helal kan Yezit'i boğdu, akıtılan gözyaşları da taraftarlarını…
Umarım bizlere Nasihat olan bu durumdan ders alır, hayatımızı ona göre şekillendiririz…
Matem ayı Muharremin onuncu (Aşura) günü Hz. Peygamberin Torunu, Hz. Ali ve Hz. Fatıma'nın oğlu Hz. Hüseyin ve 72 yakını, Muaviye'nin Oğlu Yezit ve ordusu tarafından Kerbela çölünde hunharca şehit edilmişlerdir.
Hz. Hüseyin Kafilesi Kerbela'ya vardıklarında, Yezit ordusu tarafından etrafları sarılmış ve günlerce aç susuz kızgın güneş önünde bekletilmişlerdi. Bu sürede Yezit, Hz. Hüseyin'e elçiler göndererek, "gel bana biat et, senin ve yakınlarının canını bağışlayayım. Sizleri iyi görevlere getireyim" teklifinde bulunuyordu…
Hz. Hüseyin Kerbela sahrasında haykırarak, "ZİLLETLE YAŞAMAKTANSA ÖLMEK EVLADIR" Türkçesi "ŞEREFSİZCE YAŞAMAKTANSA ÖLMEK DAHA İYİDİR" demiş ve gelen elçileri geri göndermiştir… Yezit, Hz. Hüseyin'in kardeşi Hz. Abbas'a da elçi göndermiş ve seni istediğin yere Vali tayin edeceğim. Yeterki Hz. Huseyini bırak gel demiştir. Hz. Abbas'ta Yezit'in teklifini kabul etmeyerek savaş meydanına çıkmıştır…
Hz. Peygamber makamında oturup, o makama yakışmayan davranışlar sergileyen, dini yozlaştıran, devlet malını kendi malı gibi kullanan, içki içen ve çirkin davranışlar içinde olan Yezit, Hz. Hüseyin'e kendisine biat etmesi için baskı yaptığında savaş kaçınılmaz oldu ve Hz. Hüseyin: "Ceddim (babam) Resulullah’ın dini benim kanımla ayakta kalacaksa, ey kılıçlar doğrayın beni" demiş ve savaş meydanına inmiştir…
1400 yıllık bir olay sanki bugün olmuşcasına canlı tutulmakta ve matemi yad edilmektedir…
Eğer Hz. Hüseyin o gün Yezit'in tekliflerine razı olsaydı, bugün bu törenler olmayacaktı…
Hz. Hüseyin o gün Yezit'in sunduğu devlet mallarını kabul etseydi, bugün "ŞEREFSİZCE YAŞAMAK ZİLLET OLMAYACAKTI"
İnsanlığa:
Haksızlığa başkaldırmayı Hz. Hüseyin öğretmiştir.
Haksızlık karşısında susmamayı Hz. Hüseyin öğretmiştir…
Güçlünün karşısında canını ortaya koymayı Hz. Hüseyin öğretmiştir…
Fikri, Dini, Dili, Rengi ne olursa olsun, Hz. Hüseyin'i anlayanlar ondan çok şeyler öğrenmişlerdir…
Günümüz dünyasında Yezit gibi saldırgan, helal, haram tanımayan, yalan ve iftiradan kaçınmayan, ya benim olacaksın, yada helak (yok) olacaksın düşüncesinde olan kişilerin, yarınlarda isimleri Yezit gibi… Mertçe, yiğitçi, kahramanca doğruları söyleyenlerin isimleride Hz. Hüseyin gibi anılacaktır…
Tarih tekerrürden ibarettir. 1400 yıl önce Yezit güç, kudret ve para sahibiydi… Yapamayacağı ve yaptıramayacağı hiçbir iş yoktu… Evveli değil sonrası… Sonra ne oldu, o gün Yezit'in yanında olanlar, ondan faydalananlar, hazineyi beraber yiyenler bile onun hakkında iyi şeyler söyleyemediler. Akan helal kan Yezit'i boğdu, akıtılan gözyaşları da taraftarlarını…
Umarım bizlere Nasihat olan bu durumdan ders alır, hayatımızı ona göre şekillendiririz…
Yorum yazabilirsiniz.
Bu içerik için yorum yapılmadı. Yorum yapmak için aşağıdaki formu kullanınız.