Cabbar ŞIKTAŞ Şehrül emin ve Güve'si
Tarih : 2007-01-19
Tüm Yazılar

Cabbar ŞIKTAŞ



Şehrin en emin kişisi bir gün yardımcı Güve'siyle ilgili şikayetçi olmaya gelir. O günlerde kendini yakın gördüğü bir matbuat katibine derdini anlatır ve başlar sızlanmaya... Öylesine içten, haklı gerekçelerle derdini anlatır ki, matbuat katibi Şehrül eminin bu dediklerini tamamen gerçek kabul eder ve delinin varmıdır diye sorar? Şehrül eminde olmazmı, istemediğin kadar delil mevcuttur diyerek Matbuat katibinin anlattıklarını neşretmesini sağlar...

Zaman geçer, yardımcı güve gardıropta ki pırıl pırıl elbiseleri parsel parsel yaparak yemekten doymazmışcasına, matbuat kati-bine dava açar...

Dava devam ederken, Matbuat katibi de zaman zaman gider kendini savunmaya çalışırmış... Şehrül emin bu arada hiç boş durmaz, gerekli belge ve bilgileri toplamaya başlarmış... Tam bu sırada güve yalnız değil mesajı alan Şehrül emin, mahkemenin kendisine sorduğu delillerden haberim yok di-yerek geri adım atar... Vakti zamanı gelir... Güve matbuat katibinden bir miktar para koparır...

İşlerin karıştığını gören Şehrül emin kendini temize çıkarmak adına başlar eminliğini yitirmeye... "benim güveyle hiçbir ilgim yok... Güve benim hiçbir şeyimi yememiştir. Güveyle matbuat katibinin kendi sorunları varmış galiba, onların gardıroplarındaki kazakları yemiş gibisinden sözler sarfe-derek olaydan kendini sıyırmaya çalışırmış…

Elbette bir şehrül emin kendi söylediği sözü yutarsa, güvenin yaptığı azdır bile...

Kısaca güveyi tanıyacak olursak... 3 mm boylarında küçük ve oval böceklerdir. Önce kurtçuk olarak yaşar, sonra Kelebek şekline dönüşerek yumurtlar, Bunlar insanlara zarar vermez ama kişisel eşyalara, giysilere zarar verirler. Güveler hayvan kılından yapılmış her türlü eşya üzerine yerleşirler ve yerler. (Kaşmir, yünlü, ipekli giysiler gibi) Yiyiciliği ile meşhur güveler, vakti zamanında hangi gardıropta neyi görmüşlerse 18'e bölmüş ve yemişlerdir... Güvelere ilaçta kar etmez. Küpürlü ilaç, küpürsüz ilaç ne kullanırsan banamısın demez... Hatta bir zamanlar güveler devletede dadanmışlardı da işten atılınca rahata erişildi…

İşte tamda bu dönemde mehter takımı ile geldi, şehrül eminle sıkı fıkı oldu, gardıroptaki bütün giysileri 18'e bölüp yedi ve ihtilaf çıkınca da kaçmayı tercih etti...

Şehrül emin alışmış zaten... Kiminle dost, kiminle düşman olacağını bilemediği için bazen karada yılana bile sarıldığı olmuştur... Dün arkasından diyenler, bugün yanı başında, bugün yanı başında olanlar yarın nerede olur bilinmez...

Merak etmeyin üstü kapalı olarak yazılan bu yazılardan, üstü açık olanlarından daha çok okuyacaksınız… Memleketi yol geçen hanı, yoldan geçenleri de kimse ahmak sanmasın… Herkesin bir dünya görüşü ve eleştirme yeteneği vardır. Eleştirilmekten hoşlanmayanlar, eleştirilecek yerlerde oturmasınlar… Padişahım sen çok yaşa dendiğinde mutlu olanlar, kral çıplak dendiğine anlayışla karşılamalıdırlar…

Henüz yorum yapılmadı!

Bu içerik için yorum yapılmadı. Yorum yapmak için aşağıdaki formu kullanınız.

Yorum Yaz!

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.
* İşareti olan alanlar gereklidir.