Cabbar Bey, Son olarak "Bir Diktatörün Çöküşünü Kare Kare İzledik" başlıklı yazınızı okudum. Elinize sağlık, ben olayın farklı bir boyutunu ortaya koymak istiyorum. ABD, Irak'ta genel olarak Müslümanlar arasında nifak çıkartarak yarattığı kargaşa ortamında kendi işini yürütüyor. Irak petrolünü kendi hesabına pazarlıyor. Bunu yaparken de Sünni-Şii çatışmasını körüklemeye çalışıyor. Öncelikle Irak'ta Sünnilerin de Şiilerin de bu oyunu iyi okumaları ve birbirlerine girmemeleri gereklidir diye düşünüyorum. Aynı hassasiyeti özellikle Türk karar alıcılarının da göstermesi gerekir diye düşünüyorum. Bu konuyu altını çizerek bir çok bilimsel toplantı da dile getirdim. Özellikle Sovyet sonrası dönemde bağımsızlıklarına kavuşan örneğin bir Azerbaycan gerçeği göz önünde tutulduğunda buna özellikle daha çok dikkat edilmeli diye düşünüyorum.

Yaklaşık 8 milyonluk Azerbaycan ve İran'daki yaklaşık 35 milyon Azeri Türk kardeşimiz ve Şiilik düşünüldüğünde bu konunun ne kadar hassas olduğu noktasında daha duyarlı olmalıyız şeklinde düşünmekteyim. Şiisiyle, Sünnisiyle, Alevisiyle Türkler farklı mezheplerde olabilirler. Bu özellikle biz Türk toplumu için ayırt edici-bölücü bir ayrılık sebebi olmamalıdır. Bu gün Irak'ta mezhep çatışması yaratmaya çabalayan ABD ve AB, Türkiye'de de benzer senaryoları tezgahlamaya çalışıyorlar. Özellikle biz aydınların dikkatli olması gerektiği inancındayım. Zaten sizde de bu duyarlılığı hissetmemek mümkün değil. O yüzden kaleminize sağlık diyorum.

Sinan Bey, konusuna gelince…

Sinan Bey'le yaklaşık 10 yıllık bir dostluğumuz oldu ve devam da ediyor. Birlikte ASAM'da çalıştık, birlikte yurtiçi ve yurtdışı seyahatlerimiz oldu. Doğrusunu isterseniz ben Iğdırlıları Sinan Bey'in şahsında tanıdım. Bir de yine yakın bir dostum olan Sayın Eşref Uzundere'nin şahsında tanıdım Iğdırlıları…

Her iki insan da milliyetçi ve pırıl pırıl insanlar. Ve her ikisi de Iğdır sevdalısı. Sizin de Iğdır sevdalısı olduğunuz yazılarınızla ortada. Bence bu bir güzelliktir. Sinan Bey, gayet akıllı ve düzgün bir insan, bence gurur duymanız gereken bir hemşehriniz. İçinizden çıkardığınız bir değer bence. Milliyetçi çizgideki kaleminizle bence birbirinize kenetlenmeli ve birbirinize destek vermelisiniz. Sonuçta bu bir ekip işi.

Iğdırlı.com'da Iğdırın tanınmış şahsiyetleri konulu bir forum görünce doğrusu benim tanıdığım ve Türkiye çapında tanınan tek Iğdırlı olduğu için kendisini yazdım. O formun bir "kim siyaset yapmalı?" formu olduğun da düşünmüyorum. Her ilin tanınan şahısları bilinir bunlar zaman zaman sitelerde yayınlanır, ama birisini tanınan bir şahıs diye önerdiysek onun hemen siyaset yapacağını düşünmeniz bana biraz ilginç geldi. Sinan Bey'i Iğdır'da anlaşılan yeterince tanımıyorsunuz ama inanın Sinan Bey sadece Iğdır meselelerini değil Türkiye meselelerini konuşan, tartışan ve yazan birisi. Hem de bunu son derece üst seviyede götürmektedir. Kendisinin siyasete girme konusunda bir fikir beyan ettiğini ben bilmiyorum. Ama şunu biliyorum ki Türkiye'de bir çok parti genel başkanından beraber çalışma teklifleri almasına rağmen şimdilik bu tekliflere mesafeli.

Bir de şu açıdan bakmak lazım sanırım. Sinan Bey, neden aktif siyaset düşünmesin ki? Yaşı mı genç? Benim bildiğim kadarıyla kırkına gelmekte. Yoksa tecrübesi mi yok? Ünversitelerde yıllardır verdiği dersleri bir yana bırakalım sadece Türkiye'yi temsilen yaklaşık 10 yıl yurtdışı görevler yapması, Türksam gibi bir düşünce kuruluşunun başında Türkiye meselelerine çözüm getirmeye çalışması, Yıllarca Azerbaycan derneğinde çalışması, bürokrasi ve devlet tecrübesi, her şeyden önemlisi de dünyayı bilmesi. Bunlar kaç hemşerinizde olan özellikler. Eğer televizyon seyrediyorsanız Sinan Bey neredeyse her hafta CNN Türk'ten tutun da TRT ye kadar bir tv kanalında Türkiye meselelerini tartışıyor, gazete ve dergilerde yazıları yayınlanıyor, bunlar az iş mi sanıyorsunuz? AK Partili Bakan Sayın Ali Babacan belki de yaşça sizden dahi küçüktür. Ama genç yaşında aktif siyasetin zirve noktasında bulunuyor. Anadili dışında ileri düzeyde 2 yabancı dile sahip, donanımlı, dış politika konusunda sadece Türkiye'de değil uluslararası alanda tanınan birisi olan Sinan Bey sizin toprağınızın çocuğu. Bugün için düşünmese bile kendisini Iğdırlı bilinen tanınan değerli bir hemşehriniz diye tanıttım neden hemen aklınıza siyaset geliyor ve neden hemen girme tavsiyelerinde bulunuyorsunuz. Doğrusu bu durum bende merak uyandırdı.

Cabbar Bey,

Bence Iğdır ve Iğdırlılar sizinle de Sinan Bey'le de gurur duymalıdır.

Zaman birleşme zamanı, zaman sarılma, kucaklaşma ve Türkiye'yi layık olduğu çağdaş uygarlığın üzerine taşıma zamanı. O yüzden siyaseti genç yaşında o da düşünmeli ve bence siz de düşünmelisiniz ve birbirinizi sonuna kadar desteklemelisiniz.

Benim kanaatim budur.

Ankara'ya yolunuz düşerse bizzat tanışmak ta isterim.

Çalışmalarınızda başarılar diliyorum… Saygı ve selamlar

Şenol Kantarcı