Geçtiğimiz hafta sonu Iğdır Valisi Saim Saffet Karahisarlı başkanlığında, İş ve İşçi Bulma Müdürlüğü tarafından, "Kayıt dışı istihdamla mücadele (kadim) projesi" konulu bir toplantı tertip edilmişti...

Toplantının bir bölümünü izledim. Toplantıdan anladığım somut iki konu vardı. Birincisi yabancı uyruklu işçiler kayıt dışı çalışmazsa, işsizlik bir nebze azalır.

Diğeri halkın gelir düzeyini artırmak için, küçük ölçekli atölyeler açarak üretimi canlandırmak...

Bana göre birinci konu çok inandırıcı değildi. Iğdır'da yabancı diye tabir edilen ve üzerine bastırılarak bazı apartmanlarda çalışan kaloriferci ve kapıcıların denetlenmesi gerekiyor sözünü biraz açmak istiyorum. Iğdır'da çalışan Nahcivan'lı işçiler Iğdır halkından birilerinin yerini işgal etmiş değillerdir. Zira öyle olsaydı bu duruma halktan da tepki gösteren olurdu. Gündelik işlerde çalışan bir kısım Nahcivan'lı var, onlarda sahipsiz ve peşmurde bir vaziyette hem birileri tarafından tartaklanmakta, hem de dışlanıp horlanmaktadırlar. Bu kişilerin birçoğu çalıştığı kişilerden emeklerinin karşılığını alamamaktadır. Apartmanlarda kalorifercilik ve kapıcılık yapan Nahcivanlı'larında yerinde çalışacak Iğdır'lı maalesef ki yoktur. Iğdır'lı gençler kahveleri şenlendirirken, Nahcivanlı kapıcılar çaresizlikten zor şartlarda, kömürün tozunun içinde yaşamla mücadele ediyorlar...

Eğer amaç bu kişilerin Iğdır'da çalışmasını engellemekse, bilesiniz ki kanun karşısında boyunları kıldan incedir. Unutulmasın ki kısmen Iğdır, çoğunlukla Doğubayazıtlı yüzlerce kişi Nahcivan'da ağalar paşalar gibi çalışmakta, Nahcivan'ın en büyük pastasını yemektedirler...

Iğdır'da tahminen 150-200 kişi apartmanlarda kapıcılık yapmaktadır. Bu kişilerin yerini dolduracak Iğdır'lı da maalesef yok. Hatta Iğdır'da birçok devlet kuruluşu bile bu kişilerden çalıştırmış ve halende çalıştırmaktadır.

Gelelim ikinci konuya, Vali Karahisarlı ısrarla şu sözleri söyledi: Açmak istediğiniz işyerine kalifiyeli eleman ihtiyacınız doğacak olursa bize müracaat edin. Biz Halk Eğitimde kurslar açalım ve sizin için kalifiyeli elemanlar yetiştirelim diyordu.

Hatta toplantıya katılanları iyi görmek ve iyi anlayabilmek için ayağa kalkıp kürsüde ayakta durarak konuşan Vali Karahisarlı, şu sözleri de sarfetti: "Iğdır'a özel bir şeylerin üretilmesi gerekiyor. Görüşlerimizi söyleyelim ve değerlendirelim. Küçük çaplı atölyeler, işletmeler açalım, Halk eğitim merkezinde kurslar açıp kalifiyeli elemanlar yetiştirelim."

İnsanlarımızı iyi yetiştirecek olursak, kalifiyeli eleman sıkıntımız olmaz.

İşletmecilikte iki temel sorun var. Birinci sorun kalifiyeli eleman, ikincisi ürettiğini pazarlama sorunu... Yerimizde oturarak bu önemli iki sorunu çözemeyiz. Bu sorunları çözebilmemiz için öncelikle yoğun bir çalışma içersinde olmalıyız. Birilerinin kapıcılık, kalorifercilik yapmasını istemiyorsak, bu işlerde yetişmiş, bu işi yapacak kişileri de organize etmemiz gerekmektedir.

Niyet nere, menzil ora... "iki devlet bir milletin" mensupları olan ve içinde bulundukları güç durumun pençesinde çaresizlikten gelip bizim kapıcılığımızı yapan Nahcivan'lıları kovalamak niyetindeysek bu yanlış bir niyet olur. Görüldüğü üzere Nahcivan halkı 400 bin civarında bir nüfusa sahip iken, bugün 200 bin civarında bir nüfus kalmıştır. İnsanlar işsiz ve karınlarının doyması için ne iş bulu-yorlarsa yapmak zorundadırlar... İlgililerde seyrede dursun.!