Ekrem BAYDAR ŞİMDİ BARIŞ ZAMANI
Tarih : 2009-04-03
Tüm Yazılar

Ekrem BAYDAR



    Evet sevgili Iğdır'lılar, bir yerel seçimi daha ufak tefek nahoş olayların dışında geride bıraktık. Geride bıraktıklarımız yalnız seçim değil, yıllardır beyinlerimize kazınan, kazınmaya çalışılan ön yargılarımız da olmalıdır. Aksi takdirde bu konuda harcanan tüm emeklerimiz boşa gitmiş olacaktır. Bakın işte seçim süreci bitti. Harcanan her çaba, sarf edilen her kötü söz sahibine geri iade edildi. Bu güne kadar ne çektiysek hep bu önyargılarımızdan çektik. Atı alan Üsküdarı geçmiştir. Bundan sonra ne olacaktır, nasıl bir sürece gireceğiz, şu vıcık vıcık ırkçılık fışkıran güzelim Iğdırımızı bu çirkinlikten nasıl kurtaralım? Ekonomik, sosyal, siyasi, kültürel, hatta siyasi olarak bulunduğu konumdan daha refah, daha mutlu, daha huzurlu ve müreffeh seviyeye nasıl çıkarabiliriz ona bakalım. Yoksa seçimi Kürt almış, Azeri almış bunun bize bir faydası olmaz. Geleceğe daha geleceğe bakmalıyız. Ne oldu da daha seçim akşamı Sayın Nurettin Aras vatan haini, satılmış ilan edildi ha! Son yedi yıldır vatan haini değildi, satılmış değildi de 29 Mart akşamı mı hain oldu, satılmış oldu ha! Peki onu hain ilan edenler, satılmış ilan edenler, siz neredeydiniz bunca yıldır. Onun vatan haini olduğunu, satılmış olduğunu bile bile neden bunca yıl sustunuz ha! Neydi çıkarınız. Bir siyasi suçluyu bile bile savunmak en büyük vatan hainliği değil de nedir? Yapmayın Allah Aşkına, birbirimizi bu kadar ucuz şeylerle karalamıyalım. Hani derler ya "Su gider kumu kalır." Öğle davranalım ki yarınlarda birbirimizin yüzüne bakacak yüzümüz olsun.
    Ne bu yıkım, ne bu hırçınlık! Bu kadar çirkininde çirkini olan ırkçılık niye, Niye kardeşim, sevgili gençler anneler, babalar, size soruyorum niye! Varsa mantıklı bir cevabınız söyleyin biz de bilelim. Yoksa geçmişten gelen ve bizi gocunduran bir hareketimiz mi var? Ha şimdi anladım. Kusuruma da bakmayın, bu konuda biraz cahilimdir de...
   Azeri değimi ile, " Seçimi Kürt apardı." (kazandı) öyle mi? Demek ki öcü geliyor. Hepimizi hammm diye yutacaktır. Bu Mehmet Nuri Güneş denen devin dişleri öylesine keskinmiş ki, hangi Azeriyi yakalarsa parça parça edermiş, kolları ve bacakları öylesine uzunmuş ki, yakaladığı kişileri, hele birde Azeri ise, kırk arşın öteye kadar savururmuş. Ağzıyla havada kuş yakalıyormuş. Böylesine bir dev bu güne kadar ne duyulmuş ne de görülmüştür. Önce Azerileri yiyip bitirdikten sonra, bu sefer de dönüp Kürtleri yiyecekmiş! Iğdırda taş üstünde taş koymayacakmış!  80 yıldır uyuyan bu devi her kim ki uyandırıp bu Iğdırlıların başına bela ettiyse Allah onların bin türlü belasını versin inşallah...
    Aha şuraya yazıyorum ve de iddia ediyorum. Mehmet Nuri Güneş'in yönetiminden, çalışmalarından, halkla olan ilişkilerinden, hoşgörüsünden, sevgisi ve davranışlarından Kürtlerden ziyade Azeriler memnun kalacaklardır. O bu güne kadar haksızlığa uğraya uğraya gelmiştir. Aç kalmıştır, susuz kalmıştır, varsa bir dilim ekmeği onu yoksul olanla paylaşmıştır. Ama kimsenin de ekmeği ile oynamamış, kimsenin tek kuruşuna da tenezzül etmemiştir. Ha ne vardır, asla haksızlığa tahammülü yoktur. Babası olsa ezer geçer. Ben onu böyle tanırım, böyle bilirim.
   Sonra insanları kökenleri ile değerlendirerek, onun kötü ya da iyi insan olduğuna karar veremeyiz ki... Bu gün Türkiye'yi yönetenlerin her biri kim bilir hangi kökendendir. Çanakkalede, Kurtuluş Savaşında, Anafartalarda, daha dün Kıbrısta destan yaratanların kimi Kürt, kimi Türk, kimi Azeri, laz Çerkez, Alevi, Sünni, v.s.. değillermiydi? O halde bu ayrımcılık niye... Ha niye!...  80 yılı aşkın süredir belediyeyi hep Azeri başkanlar yürüttü. Bunca zaman zarfında hangi Kürdü Iğdırdan kovdu, hangi Kürdü sürgüne gönderdi, ya da sen ticaret yapamazsın, sen bu mahallede kalamazsın, senin çocuğun bu mahalledeki okula gidemez dedi? Demedi. Diyemezdi. Çünkü onlar da biliyordu ki; Türkiye Cumhuriyeti, Demokratik Hukuk Devletidir. Bu devletin coğrafyasının her karışında yaşayan her kesin ve her kesimin her hangi bir noktasında yaşama hakkı vardır ve aynı zamanda her kes bu ülkenin asli vatandaşıdır. Sayın Mehmet Nuri Güneş de bu ülkenin ve bu memleketin bir gerçeğidir ve bu saydıklarımın bilincindedir. Kim olursa olsun, ne olursa olsun, her kes mevcut kanunlara uymak zorundadır. Kanunlara uymak da bizlerin vatandaşlık görevidir. Uymazsak ne mi olur? O zaman da "İşte hendek işte deve" derler adama.
   Artık bu gibi şeyleri bırakalım. Şimdi barış zamanı, siyasi savaş zamanı değil. İnsanlarımız bilinçlenmiştir, kültür seviyeleri artmıştır. Birbirlerini ırkları ile değil, dilleri ile değil, yaptıkları yapacakları hizmetlerle değerlendiriyorlar. Ben şahsım adına, 7 yıllık bir süre zarfında bizlere hizmet eden sayın Nurettin Aras'a teşekkür ederken, bundan sonra da hizmet edecek olan Sayın Mehmet Nuri Güneş’e de üstün başarılar dilerim. Yeni süreç hepimize hayırlı olur inşallah. 
                                             

Henüz yorum yapılmadı!

Bu içerik için yorum yapılmadı. Yorum yapmak için aşağıdaki formu kullanınız.

Yorum Yaz!

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.
* İşareti olan alanlar gereklidir.