Cabbar ŞIKTAŞ Hakla batıl dört parmaktır
Tarih : 2007-09-14
Tüm Yazılar

Cabbar ŞIKTAŞ



Hz. Alinin güzel bir sözüyle yazıma başlamak istiyorum.

İslam dininin eşsiz şahsiyetlerinden Hz. Ali hakla batıl arasındaki mesafeyi bir elin dört parmağı aralığında olduğunu belirterek, "gördüğün hak, duyduğun batıldır" demiştir…

Toplumumuz arasında kötü bir alışkanlık hakim kılınmaktadır. Duyumlardan hareket ederek birilerini yargılamak, eleştirmek, yerden yere vurmak anlayışının hakim olması, toplumun esas dinamiklerini zedelemekte, kul hakkı hiçe sayılmakta ve değerlerimiz yitirilmektedir…

Bu olumsuzlukların önüne geçmek için Hz. Ali dört parmağını kulağıyla gözünün arasına koyarak, gördüklerimizin hak, duyduklarımızın batıl olduğunu bizlere anlatmıştır. Bizler ise maneviyattan uzak olduğumuzdan böylesi güzel sözleri birtarafa bırakarak, fitne ve fesada yol açacak davranışlar içerisine girmekteyiz…

Rahmet ayı Ramazan'dayız.

Bu ayda yapılacak olan ihsanlar, Allah katında büyük sevap kabul edilmektedir. Gerçi yılın her ayında yapılan sevaplar güzeldir. Ama bu ayda maneviyatın zirvede olması insanları daha bir duygusal kılmaktadır.

En azından maneviyat duygularımızın zirvede olduğu bu aylarda, biribirimizi yargısız infaz etmeyelim.

Görmeden hüküm vermeyelim.

Duyumlarla karar kılmayalım.

Sonunda ölüm olan bir hayatı yaşı yoruz.

Bizden öncekiler gelip gittiler.

Bizlerde ömrümüzü tamamlayıp gideceğiz.

Bizden sonrakilerde gelip gidecekler.

Bu evrim kıyamete kadar böyle sürüp gidecek…

Yani yeryüzünde yaşayan tüm canlılar ölümü tatmak üzere yaratılmışlardır.

Bizi yaratan Yüce Allah bizleri ölümle buluşmak üzere programlamıştır. Kimimiz uzun, kimimiz kısa yaşayacak ve sonunda bu hayatı, kazandıklarımızı, gücümüzü, devletimizi, çevremizi, çocuklarımızı bırakıp ebedi dünyaya gideceğiz.

Geride bırakacağımız eser iyi olursa iyi anılacağız. Kötü olursa da kötü anılacağız. Eminim hepimiz bu fani dünyadan göçüp gittikten sonra iyi anılmak isteriz. İyi anılmak sadece istemekle olmaz… Yaşam kurallarına dikkat edersek, kul hakkına itina gösterirsek umarım ki arzularımız gerçekleşmiş olur…

Iğdır şirin bir il…

Burada doğup büyüyen, bu toprakların suyunu içen havasını teneffüs eden her bir Iğdırlı dünyanın neresinde olursa olsun bu toprakların özlemini duyar, hasretini çeker…

Iğdır'a gelen misafirlerde bu toprakların suyunu içip, havasını teneffüs ettiğinde bizlere benzerler.

Onlarda bizler gibi derenin suyuna kendilerini kaptırıp kimi zaman farkında olmadan birilerini çekiştirirler.

Biz evimize gelen misafirden güzel şeyler öğrenmek niyeti taşırken, evimize gelen misafir bizden erken davranıp huylarımızı kapmaktadır…

Umarız Rahmet ayı Ramazan vesile olurda, önyargılarımızı bir kenara bırakır, gerçekleri görmeye başlarız…

Henüz yorum yapılmadı!

Bu içerik için yorum yapılmadı. Yorum yapmak için aşağıdaki formu kullanınız.

Yorum Yaz!

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.
* İşareti olan alanlar gereklidir.