Herşeyden önce şapkamızı önümüze koyup düşünmemiz gerekiyor.

Bizler yaptığımız hataları bir başarı görüp külhanbeyliğine kalkışacağımıza, sorunu giderme yolunu maalesef ki seçmiyoruz.

Oysa bilmiyoruz ki bu toplumun her gün binlerce laneti, bedduası ve hakareti alınmaktadır.

"Bataklıkta debelenen kurtulmaz, daha da batar."

Öncelikle hepimizin sağduyulu davranması gerekmektedir. Kavganın, sürtüşmenin kabadayılık satmanın zararı kişiler bazında olsada, toplumu da kapsadığından toplumada zarar vermektedir.

İnsanlar layık oldukları biçimde yönetilirler.

Toplum tercihini böyle kullanmıştır. İtiraz ederseniz, size de itiraz edenler çıkar ve derki: "Dün elimize tükürdük, ama oyumuzu verdik... Bugünde sizler elinize tükürüp oyunuzu verseydiniz. Vermediniz ayrıldınız, ayırdınız, böldünüz ve şimdide dava görüyorsunuz."

Keskin sirke küpüne zarar verir. Bakınız beyler küpün dibi delinmiş, her geçen günde delik genişliyor. Akıl hocalarınız kim bilmiyorum. Ama akıllı yolda ilerlemediğinizi hatırlatmakta yarar görüyorum.

Her birimiz toplumun birer ferdiyiz. Bizler olmazsak toplum olmaz, toplum olmazsa biz olmayız. Sağduyulu davranmamız ve akıllı hareket etmemiz gerekmektedir. Ucuz kabadayılıklar, korsan saldırılar, seviyesiz davranışlar ancak ve ancak kişinin kendisine zarar verir...

Mertlik sağduyulu davranmaktır.

Delikanlılık, insanın suçunu kabul edip özür dilemesidir.

Erkeklik, bükemediği bilek karşısında baş eğmektir.

Dürüstlük, hep kendi çıkarları için değil, toplum çıkarları için de mücadele edendir.

Yiğitlik, kendi eliyle icraat yapmaktır.

Korkaklık ise hep birilerinin arkasına saklanmaktır.

Zaman her şeyin ilacı olacaktır. Sizlerden ricam her şeyi zamana bırakın, göreceksiniz bir zamanlar sizlerin karşısında diklenen, günü geldiğinde el pençe divan duracaklardır.

İlmi bir tespitle yola çıkacak olursak, çığırtkanlık eden, yöresel tabirle "gara pere" döken kişi korktuğundan öyle davranır. Kendine güvenen, yaptığının arkasında duran ne gelir ben yapmadım der, nede geri adım atar. Her bir günün yarını vardır. Yarınlarda neler olacağını bilmediğimiz için, şimdiden eline lolipop verilmiş bir çocuk gibi heyecanlanmaya hiç gerek yoktur.

En güzeli sabırlı olmak, metanetli olmak ve her olayı zamana havale etmektir. Zamanı ilaç gibi kullanmak varken, yaraya tuz basmanın hiçbir manası yoktur.

Ben insanlarımızın sağduyulu hareket edeceğini temenni ediyor. Yarınların bizler için daha güzel olacağını umuyorum…