Cabbar ŞIKTAŞ Gezi'de Gaz Patlaması
Tarih : 2013-06-03
Tüm Yazılar

Cabbar ŞIKTAŞ



                Aylardır bir biri ardına değişen gündem, Türkiye halkının gerilmesine, üzerinde baskı hissinin uyanmasına neden olmuştu. Açıkçası bir gaz sıkışması vardı.  Sıkışan gaz Taksim'de bulunan Gezi park alanının sökülüp yerine AVM yapılacağı açıklamaları ile patlamaya başladı. Sokağa çıkan halk, içindekileri haykırarak  itirazlarını sürdürdü. Üç beş gün içinde ülke geneline yayılan gösteriler, önü alınamaz boyutlara vardı.
                Tepkiler birden bire olmadı sanırım. Suriye ile başlayan gerginlik, hükümetin umursamaz, halkın hissiyatını görmezden gelen tavırları ile giderek farklı boyutlar kazandı.
                Türkiye'nin Suriye sınırına konuşlandırılan sığınmacılar, bölge halkına rahatsızlık vermeye başladı. Hatay ve çevresinde acayip kılıklı kişilerin sayısı her geçen gün arttıkça, tepki ve korkularda artmaya başladı.
                Yine kayıtsız kalındı, yine hiç bir şey olmamış gibi davranıldı...
                Reyhanlı'da 52 kişinin ölümüne, 100'den fazla kişinin yaralanmasına neden olan patlama, tansiyonu giderek artırdı.
                Reyhanlı patlamasında basına yasaklama getirildi. Yasaklar zincirine içki yasası eklendi. İçkiyi sigara takip etti. Sigarayı, Torba yasası izledi. Gündem, nerede duracağını bilmeden üçüncü köprünün temel atma töreni yapıldı ve Alevilere balans ayarı verircesine köprünün ismi, eleştirilerden uzak olan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e "Yavuz Sultan Selim" olarak açıklatıldı. Cumhurbaşkanı da Meclis Başkanı Cemil Çicek gibi eleştirilerin odağında yerini aldı.
                Köprünün tartışması sürerken Gezi parkı tartışması başladı. Gezi parkının sökülmesini ve yerine AVM yapılmasını istemeyen semt sakinleri, parkta direnişe başladı. Polis aldığı emir doğrultusunda eylemcileri parkın dışına çıkarmaya çalışınca, "Gezi"  simgeleşti. Yüz binler Gezi parkına doğru hareket etmeye, destek olmaya başladılar... 
                Tam bu noktada yapılması gereken Polis'i geri çekip hiçbir müdahalede bulunmamaktı, toplum, kendi evladı olan Polis'le çatıştırılmamalıydı. Eminim ki, göstericilerin üzerine biber gazı sıkan Polis, o gazı isteyerek, severek sıkmamıştır. 
                Bekir Bozdağ, El-Kaide, Taliban kısaca Suriye'de Muhaliflerin yaptıklarını, insan eti yemelerini görmezden gelip, henüz taraf olduğunu açıklayan Hizbullah'a, "ismini değiş Hizbuşeytan koy" demesi gibi talihsiz açıklamalar, Milletvekili Mehmet Metiner'in bir TV programında, "Hüseyin ile Yezit savaşında, ben Yezit tarafıyım demesi" gelinen noktayı apaçık ortaya koymaktadır... 
                İnsanları ötekileştirerek, hiç kimsenin fikrine ve düşüncesine değer vermeden, ben yoluma devam ederim derseniz. Yolunuza taş koyarlar.
                Yavuz Sultan Selim'in Alevi vatandaşlar arasında düşman gibi görüldüğünü bildiğiniz halde üçüncü köprünün adını Yavuz Sultan Selim koymanız elbette ki tepki toplayacak, elbette ki eleştirilecektir.
                Bu ülke de her mezhepten, her inançtan, her ırktan, her görüşten insanların yaşadığını unutarak, mozaik bir yapı olduğunu söylemenize rağmen, dayatmacı bir mantıkla yasaları uygulamaya koymak işte böyle sonuçların doğmasına sebep olur...
                İçki yasağı elbette ki koyulmalıdır.
                İçki ve fuhuş konusunda elbette ki yapılanlar az bile, ama bu yasakla olmaz, caydırıcı kanunlarla olur. İçki içebilirsin, ama birini rahatsız edersen, birine zarar verirsen cezası şudur denilse bak bakalım kim gelişi güzel içip çevresine zarar verecek? İçkili olarak araç kullanan kişiye en ağır cezayı uygulaya bilirsiniz kimse itiraz etmez, edemez.
                Hatta bununla da kalmayıp, zorbalara, yankesicilere, ırz düşmanlarına, gaspçılara, tefecilere, hırsızlara ağır cezai müeyyideler uygulanmalıdır.
                Kim ne yaparsa yapsın, önce öz eleştiri yapmalıdır. Dayatmayla yapılan her işin sonunda mutlaka bir ayaklanma olur. Bu gün adı "Gezi" olan eylemin, yarınlarda çok daha başka eylemlere sahne olmayacağının garantisini kimse veremez.
                Dış basın, "Türkiye baharı" başlığı ile ülke geneline yayılan olayları haber olarak verirken, Türkiye basını hiç oralı olmadan, yemek tarifleri yaparak yayın akışlarını sürdürmüşlerdir.  Biraz empati yapın lütfen, geçmişte habercilik böylemiydi?
                Ülkemiz komşuları ile mukayese edilemeyecek kadar güzel, varlıklı, gelişmiş bir ülkedir. Dış politikada iflas etmiş bir yapısı, içeride ağzı olan konuşuyor  gevşekliği hüküm sürmekte, dile getirilen sorunlara kulak tıkanmakta, umursanılmamakta, çoğu zaman sorun sahipleri sorunları ile baş başa bırakılmaktadır.
                Kendi ülkemizdeki olumsuzlukları görmeyip Suriye'nin iç işlerine müdahil olmamız bize ağıra mal olmuştur. Suriye sınırından giren yüz binlerce hayvan ülkemizde hayvancılığı çökertti, verilen teşvikleri yok etti, üretici yerlerde sürünür oldu.
                Bu ve benzeri sorunlara itiraz eden halkın itirazını ti'ye almak, büyük sorunların doğmasına neden olur.
                Kısacası, kulak vermez isen halkına, ses'e hasret olursun...

  1. Guest 2013-06-04 16:55:59

    pkk ile barismayi amerikayi bile sasirtacak kadar hizli yapan,bayramlari yasaklayan,anayasadan turkluk ibaresini kaldirmaya calisan,ermenistanla barisma hazirliklari yapan ,egitimi deneme tahtasina ceviren her önemli sinavin arkasindan sorular calindi skandallarina yol acan ,cemaatlrin zenginlesmesi ve devlet icin de kadrolasmasi, genel kurmay baskani ve bircok asker ve gazetecinin hapse atilarak pkk lilarin ödüllendirilmesi... daha buraya sigmayacak binlerce sepep.bu konulara deginmemissiniz.Asil sorun sehitlerin yok sayilip pkk nin övülerek bu halka kufur eder gibi davranilmasidir.

  2. Guest 2013-06-06 09:03:09

    helal sana kardeş çok güzel yorum.tebrikler.

  3. Guest 2013-06-13 14:53:30

    http://yenisafak.com.tr/yazarlar/MehmetMetiner/sizi-gidi-yezidler-sizi/37990 <br />Mehmet Metiner'in YeniŞafak gazetesindeki köşe yazısını okumanınızı tavsiye ederim.

Yorum Yaz!

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.
* İşareti olan alanlar gereklidir.

Kerbela

Kerbela Sayfası