Cabbar ŞIKTAŞ Iğdır Kocaman Bir Köy
Tarih : 2013-07-19
Tüm Yazılar

Cabbar ŞIKTAŞ



                Doğrusunu söylemek gerekirse ben de Sayın Valimiz Ahmet Pek’e katılıyorum. Iğdır'dır büyümüş, büyütülmüş bir köyden farklı değildir...
                1992 yılında Kars'tan ayrılan Iğdır'da ne değişti?
                Bir kısım tarlamız arsa oldu. Değer kazandı. Bol bol satıp harcadık. Eline çok para geçenler terki diyar ederek  batıda ev arsa aldılar, oralara yerleştiler... Bir kısmı Iğdır’ı çoktan unuttu, bir kısmı da havaalanının açılmasıyla birlikte arada gidip gelmeye başladılar.
                Kars'ın ilçesi olduğumuz zaman  siyasi olarak  özgür, bağımsız değildik. İl olunca bağımsızlığımıza kavuştuk(!)  Eskiden Kars belirler biz seçerdik, şimdi ise Milletvekili ve Belediye Başkan  adaylarını Ankara belirliyor, biz seçiyoruz.
                Tarım Hayvancılık eskiden de para etmiyordu, şimdi de para etmiyor. Devlet bir verip on alarak, müstahsili altından kalkamayacağı, içinden çıkamayacağı girdapların içersine sürüklüyor. Kimsenin feryadına derdine kulak kabartan, çözüm üreten, katkı sağlayan olmuyor.  Batan batıyor, batmayanda can çekişip sürünüyor... 
                Küçük çaplı, orta  ölçekli fabrikalara  dışarıdan bakıldığında bir hareketlilik gözüküyor olabilir. Kuru kalabalıktan ibaret olan bu hareketlilik çoğu zaman üreticinin yerinde saymasıyla, kimi zaman da gerilemesiyle neticeleniyor. Zira son birkaç yıldır hemen hemen tüm sektörlerde ciddi darboğazlar yaşanmakta, işadamları ödeme zorluğu yaşamakta ve maalesef ki dayanacak gücü kalmayanlar birer birer batmaktadırlar…
                22 yılda Iğdır'da birkaç bina dışında çok fazla bir değişiklik oldu denilemez. Yapılan binaların yarım yamalak kalması, inşaattan bozma yapıların çirkin görüntüleri, yollara döşenen parkelerin patika yola dönüşmesi, İmarsız, plansız bir şehrin aynı doğrultuda ilerlemesinden öte bir değişiklik oldu diyemeyiz…
                Yani anlayacağınız Iğdır Valisi Ahmet Pek'in de ifade ettiği gibi, nüfus ikiye katladı ama değişen bir şey yok, yine köy görünümünde... Yine şehir merkezinin kırsalında gecekondulaşma, yine çarpık yapılaşma, yine kanunsuz nizamsız işler devam edip gidiyor...
                İl olmakla şehir olunmuyor.
                Bir şehrin şehir olabilmesi için öncelikle alt yapısının olması gerekir. Bizim alt yapımız, su ve kanalizasyon şebekemiz ilçe olduğumuzda yapılan şebekelerdir...  Nüfusumuz ikiye katladığı için kanalizasyon ve su’ya  ilave yapılarak devam ettiriliyor…
                Kurum sayımız çoğaldı. Okul sayımız çoğaldı. Memur sayımız çoğaldı. Cami sayımız çoğaldı,  Hatta üniversite geldi ama zihniyet değişmedi. Zihniyet hep aynı kaldı, yola bir metre geçme çabamız, komşunun yerine tecavüz etme uğraşımız, yaşadığımız şehirde huzursuzluk yaratma niyetimiz hiç değişmedi...
                Evet, Sayın Valim, Üniversite kabuğunu kırmalı, varlığını ortaya koymalı, iktisadi araştırmalar yapmalı, sonuç bildirgelerini kamuoyu ile paylaşmalı, öğretim görevlileri cemaat anlayışından kurtulup toplumsal anlayışa hizmet etmeye başlamalı, ziraat fakültesi sahaya inmeli, araştırmalar yapmalı, yaptıkları araştırmaları İl Tarım Müdürlüğü ile koordineli yürütüp çiftçiyle buluşturmalı ve netice almalıdırlar...
                 Stratejik öneme sahip, seçkin bir il olan Iğdır, sınır kapılarından yeteri kadar yararlanamadı. İdareyi devralanlar yatırım planlamasından çok, demografik yapının değişmesi için uğraş verdi. Civar illerin ekonomik tearuzun'dan kurtulamadı. Üreten, yatırım planlayan'dan çok, işsizler akın etti. Kültürel yapı değişime uğradı, Merkezi yönetim ile halk arasında ayrışma baş gösterdi. Yani anlayacağınız toplumsal, halkın talep ve sorunlarını giderecek çalışmalardan çok, dinsel, ırksal, mezhepsel çalışmalar hep ön planda tutuldu… 
            Sonuç olarak şunu söylemek isterim. Hedefleri küçük olanlar, büyük şehir yaratamazlar. Sayın Başbakan Iğdır’a ilk geldiğinde, ilk sözü şu olmuştu: “Iğdır büyük bir köydür.”  O gün Iğdır’ın adı konulmuştu aslında. Iğdır köydür köy kalacaktır. Öylede oldu. Köy görünümünden bir türlü kurtulamadık… Rutin devlet yatırımları geldiyse de, şehircilik anlamında hiçbir yatırım gelmedi. Gelen yatırımlarda bir kısım basiretsiz idareciler sayesinde amaca hizmet edemeden heba olup gitti…
            Benim olsun varsın yeteneksiz olsun, bizim olsun varsın işinin ehli olmasın anlayışı devam ettiği sürece, bu durum böyle sürüp gidecektir… 

  1. Guest 2013-07-19 10:15:25

    maalesef haklısın dostum...ama hizmetin %30 unu idareciler %70 ini siyasiler getirir sanki...

  2. Guest 2013-07-19 11:08:56

    Cabbarcan yine güzel bir yazı,elnize sağlık.Sorunu söyleyenler aynı zaman da koordinasyon gücünü elinde bulunduranlardır.Yukarıda bahsedilen kurumlar otursa bile , onları koordine etmek gerekir.Sn. Valim bu koordinasyonu yapacak istek de ve irade de gözüküyor,keşeke ona yardımcı olabilseydik.Başarılar

  3. Guest 2013-07-19 14:49:19

    Şu anki ığdırdan umudu kesip temiz, serin bir hava, güvenilir bir zemin için yeni bir şehri yeni üniversitenin dağlarına doğru oluşturmalıyız. Oranın alt yapısı tamamlansa, şehir geniş alana yayılsa, daha yüksek katlı güvenilir binalar yapılsa o zaman köyümüz şehir olur. Bırakın yeşillikler kalsın, para için yeşilliği mahvettiniz.

  4. Guest 2013-07-19 16:06:29

    çok güzel yazmışsın sayın Şıktaş ,tebrik ediyorum. Doğup büyüdüğüm yeri çok iyi anlatmışsınız.

  5. Guest 2013-07-23 09:45:14

    üniversite fetullah gülen cemaatinin elinde.

  6. Guest 2013-07-23 11:27:08

    ilave olarak şehrin pardon sinekli köyün sokaklarının şehrin merkezi de dahil hiç süpürülmediği sokak ve caddelerinin pislikten geçilmediği bir köy ığdır

Yorum Yaz!

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.
* İşareti olan alanlar gereklidir.