Cabbar ŞIKTAŞ Dövrana bak dövrana hoppa
Tarih : 2013-09-23
Tüm Yazılar

Cabbar ŞIKTAŞ



            Hoppa günün moda şarkısı... Azerbaycanlı ses sanatçıları Murad Agdamli ve Elsen Selimov'un seslendirdiği  Hoppa isimli (meyxana) şarkı ortalığı kasıp kavuruyor.
            Şarkı sözlerinde günümüze dair yaşanan olumsuzluklara vurgu yapılmış ve taşlama sanatı işlenmiştir. Aile, sosyal hayat, insani ilişkilerin eleştirildiği şarkı sözlerinde, aynı zamanda hataların görülüp ders alınması amaçlanılmıştır.
            Hoppa, Iğdır yöresinde Azeri Türklerince, "Kişiliği oturmamış, gayri ciddi, sözüne itibar edilmeyen, boş konuşan, ciddiyetsiz, yüzsüz" anlamlarında kullanılmaktadır.
            Bir insan için söylenebilecek en ağır sözlerin bir kelimede toparlanmış hali de denilebilir.
            Kısacası şarkı sözleri toplumun içinde bulunduğu yanlışların mizahi olarak seslendirilmiş halidir…
            ÇEVRE YOLU REZALETİ
            Böyle vurdumduymazlık olsa olsa bir tek Iğdır'da olur.
            Hatırlarsanız bir kaç ay önce, bir kaç kez haber olarak kaleme alıp yayınladığımız  ve olumsuzlukları dile getirdiğimiz çevre yolu sorunlarıyla hiç bir şekilde ilgilenilmemiş, hatalı yol çalışmalarının, hatalarıyla birlikte yapımına devam edilmiştir.
            Iğdır Küllük köyü Havaalanı kavşağından başlayarak  Alikamerli, Sanayi  Sitesi, Melekli, Karakoyunlu  istikametlerinde yapımı devam eden bölünmüş yolların eksiklerini vatandaş görüyor da  yetkililer görmüyor mu?
           Milyarlarca lira harcanarak yapılan bölünmüş yollarda, dolmuş durağının olmayışı, emniyet şeridinin olmayışı, kavşak ceplerinin olmayışı defalarca tarafımızca gündeme getirilmiş olmasına rağmen hiçbir düzeltme çalışması yapılmamıştır. Bu sorunlar çözüm beklerken, su tahliye bacalarının yol ortasında ızgarasız bırakılması da Iğdır'lıları hayretler içerisinde bırakmakta, telafisi güç olaylara ve kazalara neden olmaktadır.
           Iğdır'ın çehresini değiştiren bölünmüş yollar İlimiz ve insanımız için fevkalade önemli bir yatırım olmasına rağmen proje ve uygulamada ki hataların giderilmemesi oldukça manidardır. Bilim ve teknolojinin çağ atladığı günümüzde düz ve geniş ovada daha güzel ve ergonomik insanların ve taşıtların rahat kullanabileceği yol ve kaldırımlar yapılabilecekken bırakın 10 hatta 20 yıl sonrasının ihtiyacını karşılayacak yollar yapabilecekken bu günün ihtiyacını karşılamaktan uzak dar yollar ve buna karşılık geniş kaldırımlar yapılması doğru değildir.
           Diğer bir sorun, belirli bir plan ve iş akış düzeni içerisinde yapılması gereken yol yapımı kara düzen ve rastgele yapılmakta görüntüsü oluşmaktadır. Bir bölgeyi bitirmeden, bir başka bölgeyi kazmak ve orada da çalışmaya başlamak hangi akla uygundur. Acaba bölgede seyreden araçların yaşadığı tehlike ve meydana gelen kazalar görülmüyor bunlardan ders alınmıyor mu? Ya da bunları gören yetkililer hesap sormuyor mu? Dökülen asfalt kalitesi yetkililer tarafından denetlenmiyor mu ki daha yapım aşamasındayken nasıl bozulabilmektedir?
            İşçiliğin iyi yapılmadığı, estetiğin göz ardı edildiği, sorunların giderilmediği, can kayıpları ve maddi hasarlı kazaların meydana geldiği bir durum devam edip gitmektedir.
            Valimiz, Çevre Şehircilik Müdürlüğü, Mimarlar, Mühendisler bu olumsuzlukları yerinde görüp rapor etmelidirler.
            Böylesine önemli ve güzel bir yatırımın, ufak ama hayati önem taşıyan eksiklerden arındırılmamış olması hoş karşılanmamaktadır.
            Standart proje dışına çıkılamıyor sözlerinin, yanlışlığı kabul etme anlamına geldiğini hatırlatır, bu vurdumduymazlığın bir şekilde hesabının sorulması gerektiğini düşünmekteyiz…
            IĞDIR SİYASETİNDE KİM NE İSTİYOR
             Siyasete adım atmış kişilerin istekleri hiç bitmez. Mesela her zaman aday olmak isterler. Herkes gibi aday olduklarında kazanmak isterler. Rakiplerini hiç beğenmezler. Rakiplerinin onlar için mutlaka bir yetersiz tarafı olduğunu düşünürler.  Rakipleri kimi zaman çantacı olur, kimi zaman çevresiz, kimi zaman parasız olurlar... Hangi partiden aday olurlarsa olsunlar, kendileri aday olmadığı takdirde, aday olan kişinin kaybetmesini isterler.
            Partiler arasındaki yarışın, parti içindeki aday adayları yarışının gölgesinde kaldığını söyleyebiliriz. Her partinin aday adayı sayısı birden fazla olunca, anlamsız bir çekişme ve yarış yaşanmaktadır. Haliyle bu çekişme ve yarış seçmene yansımakta, insanlar gereksiz yere huzursuz olmaktadırlar…   
                SÜNNİ VE ŞİA'NIN KATLİ VACİPTİR
                İşte böyle bir dünyada yaşıyoruz.
                İşte bizi böyle bölüp parçalıyor, birbirimize kırdırıyorlar.
                Kendini bilmez, Taliban zihniyeti taşıyan kişileri teker teker buluyor, kuruyor yönlendiriyorlar. Yüce Allah'ın Kur'an'ı, Hz. Peygamber (s.a.a)'in hadisleri, İmamlar, evliyalar bir tarafta kalmış, Siyonizm’e  satılmış beyinler işte böyle birbirileri hakkında düşmanca düşünüyorlar.
              Allah, Yüce Kitab'ında '“Kim, bir insanı, bir can karşılığı veya yeryüzünde bir bozgunculuk çıkarmak karşılığı olmaksızın öldürürse, o sanki bütün insanları öldürmüştür. Her kim de birini (hayatını kurtararak) yaşatırsa, sanki bütün insanları yaşatmıştır'' ( MAİDE Suresi 32. Ayet) diye emrederken Müslümanları kendi içlerinde mezhep çatışmasına sürükleyerek birbirilerini boğazlatanlar, Şia'ya Sünni'nin kanı helaldir, Sünni'ye Şia'nın kanı helaldir diyerek, sanal âlemde yayınlar yapmakta, fitne doğurmakta, cahil, zavallı beyinlerde bunun esiri, kölesi olmaktadırlar…
    Hiç kimsenin birbirinin değerine dil uzatmaya hakkı yokken dil uzatılırsa, kanına da ellerinin bulaştırması kaçınılmaz olur. 
            Gayri Müslimler arasında onlarca, yüzlerce mezhep vardır. Ancak hiçbirinin birbiriyle böyle bir çatışması yoktur. Bizler istesek de onları Müslümanların birbirilerini boğazladıkları gibi boğazlatamayız. Ama onlar bizi istedikleri gibi satın almakta,  kullanmakta ve amaçları doğrultusunda vahşileştirmektedirler. 
            Çevremizde meydana gelen nahoş hadiselerin giderek ülkemize sirayet ettiğine şahit olmakta, halkımız hem Irk ve hem de Mezhep ayrılıklarını her geçen gün daha çok hissetmekte ve yaşamaktadırlar. Gerek Sünni ve gerekse Şia uleması daha yüksek sesle bir telkinde bulunmalı, Müslüman’ın kanının bir birine haram olduğunu duyurmalı, buna uymayanların İslam dışı olduğunu vurgulamalıdırlar.
            Yüce Allah bizleri İslam adına dinsiz, acımasız, merhametsizlerin zulmünden uzak etsin…

  1. kenan 2013-09-23 07:31:33

    Ankara da yaşayan biri olarak şunu söyleyebilirim. Adamlar bir gecede eski asfaltı söküp 2. gece yeni asfaltı sermiş oluyorlar. Emniyet şeridi, otobüs durakları,yaya geçitleri itinalı yapılıyor. Ara caddeler dahil her yer her sabah süpürülüyor. Bizim merkezi caddelerimiz çöpten ve bakımsızlıktan geçilmiyor oysa. Yeni yapılan binalar yola en az 10 metre mesafede yapılıyor.,<br />Söylenecek çok şey var da neyse bizim memlekete bu işler hayal gibi.

  2. kilic ali 2013-09-23 09:48:18

    saygilar.bu insanlarin yüzüne, sahtekar, yalanci, düzmeci, hasiyetsiz, karektersiz, cikarci, dürüst olmayanlar,demek lazim.bakin bu saydiklarimin birisi ni türkiyede yapmamis bir insan bulamasiniz,bunlar herseye bir kilif uydururlar..bunlara sormak lazim ya 1500 sene önce müslümanlik varmiyidi sizin birbirinizi yediyiniz siyi, sünü denen kelimeler bile yoktu,allahin dalaverecileri . simdi insanlari birbirine saliyorsunuz.birde biz böyle seylerle ugrasirken el oglu üsküdari gecmis.kaldigim yerde teknik üst safada görülür vaziyette,bunu burda gördükce bizimkilere güleyimi aglayayimi,ya insanlarin yeri yok cöpten gaz üretiyor,bu cöplüyün üstü bos kalmasin diye üstünede günes energisi panelleri diziyorlar elektirik üretiyorlar.biz ne ile ugrasiyoruz.bizim zihnimiz ne allah bilir ne kitap..basda saydiklarim iyidir bu mileti birbirine salanlara bosa vakit harcayanlara,.nahletolsun,.....

  3. muhammed 2013-09-25 13:01:57

    Sayın Cabbar bey İlimiz için değindiğiniz görüş,düşünce ve fikirlerinize canı gönülden katılıyorum.yazınızı okuduğumda Iğdırın tek düşünen insanı izlenimi yarattınız,aslında bu izlenim gözümde sizi büyütürken biryandan ise ne kadar zavallı bir konuma geldiğimizi düşündürmedi değil.Mümkün olduğu kadar bu fikirlerin yayılması gerektiği düşüncesideyim.Nacizane bir ığdır sevdalısı olarak bireysel fikirlere takılmadan ne zaman biz olacağız sorusuna herzaman cevap aramaktayım.Çalışımalarınızdan ötürü başarılar dilerim.

  4. D.P 2013-09-30 07:50:59

    S.A sayın Cabbar bey köşe yazılarınızı her defasında kaçırmadan okuyorum. Ama nedense geçen günlerde şehrimizde bir üzücü olay fuku buldu bununla ilgili olarak hiç bir tepkinizi görmedik hani 12.09.2013 tarihinde bizler için çok önemli sayılan Meşhet şehrine ziyaret amaçlı giden Şia çocuklarına atılan Ajanlık iftirası ile ilgili hiç bir duyarlılığınızı görmedik.25.09.2013 tarihinde Hürriyet gazetesi manşet haber bile yaptı. İnşallah bir tepki yazısı yazarsınız.Selamlar

  5. ramal 2018-02-06 18:52:50

    coox guzeldi beyendim elaaa

Yorum Yaz!

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.
* İşareti olan alanlar gereklidir.