Ak Parti 14 Ağustos 2001'de kurulurken, Iğdır'da kurucu il başkanlığı görevi Mahmut Şek'e vermişti.

                Refah Parti kökenli Şek, 2002 seçimlerinde Milletvekili adayı olunca il başkanlığından istifa etti ve yönetim kurulu üyesi Cemil Aydın seçime kadar başkanlığı vekaleten yürüttü.

                 Yani Ak Partinin 12 yıllık siyasi iktidarı döneminde Iğdır il Başkanlığı sadece 2 aylığına bir Azeri Türküne verilmiş oldu.

                  Sırasıyla; Mahmut Şek, Cemil Aydın, Eyüp Karaçelik, Yusuf Arslan, Ömer Armağan, İbrahim Akkuş, Abdulcebbar Baştemur, Mustafa Buluş, Abdulcebbar Baştemur son olarak ta Ahmet Tutulmaz, il başkanlığı görevine atanmış oldu. Yine sırasıyla; Ak Parti 28 Mart 2004 yerel seçimlerde Ali Ağrı'yı aday göstermiş ve kaybetmiştir.

                   22 Temmuz 2007 yılında yapılan genel seçimlerde Ali Güner aday gösterilmiş ve kazanmıştır. 29 Mart 2009 yılında Nurettin Aras'ı yerel seçimlerde aday göstermiş ve kaybetmiştir.

                    12 Haziran 2011 yılında yapılan genel seçimlerde Yaşar Akkuş'u aday gösterilmiş ve kaybetmiştir.

                     30 Mart 2014 yılında yapılan yerel seçimlerde Mustafa Buluş'u aday gösterdi ve kaybetmiştir. 2002'den, 2014 yılına kadar geçen sürede 3 Milletvekilliği 3 Belediye başkanlığı seçimi geçiren Ak Parti sadece 22 Temmuz 2007 yılında Ali Güner ile bir kazanım elde etmiştir.

              Ali Güner seçimi kazandığı tarihte, Kürt aday olarak tarihinde Azeri Türklerinden en çok oyu alan kişi de olmuştur. Hakeza Nurettin Aras 2009 yılında aday olduğunda ve kaybettiğinde ikinci parti olmuş, 11 bin civarında oy almıştı. O tarihlerde yapılan seçmen analizinde, Ak Partinin tüm kadroları Kürt olmasına rağmen, Aras Kürt seçmenden 300-500'lerle tabir edilecek bir oy almıştı.

                   12 yıllık iktidarı süresi boyunca her il başkanlığı değişikliğinde mutlaka Ak Parti genel merkezine toplumun her kesiminden kişiler çağırılmış ve yine sonuç değişmeden bir Kürt il başkanı tercih edilmiştir.

                   Ak Parti 30 Mart 2014 yerel seçiminde büyük bir yenilgi yaşamasına rağmen, neden yine bir Kürt kökenli il başkanı terci etti dersiniz?

                  Sebebi çok basit, önümüzde Cumhurbaşkanlığı seçimi var. 10 Ağustos'ta yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçiminde, Kürt seçmenin oyunu alabilmek için böyle bir tercih kullanıldı desek yeridir. Çünkü 12 Eylül 2010 tarihinde yapılan referandum'da Iğdır'dan %54 evet oyu alınmıştı. Bu oranın Cumhurbaşkanlığı seçimine de yansıması için böyle bir tercih kullanıldı diyebiliriz. Ancak BDP-HDP'nin Cumhurbaşkanı adayı çıkarması durumunda, hesaplar değişecektir. Fakat anlaşma sağlanırsa ve HDP'nin açılım süreciyle istedikleri verilirse, ikinci turda Kürt seçmenin oyunu Ak Parti adayına kanalize edilmesi kolaylaşacaktır. Yok eder anlaşma sağlanamaz ise, 30 Mart 20014 seçimlerinde Ak Parti yaşadığı yenilgiyi 10 Ağustos Cumhurbaşkanlığı seçiminde de yaşayacaktır.

               Hesaplar karışık, Cumhurbaşkanlığı seçiminde Ak Partinin adayı muhtemelen Sayın Başbakan R. Tayyip Erdoğan olacaktır. Ancak henüz muhalefetin adayı kim olacak bilinmez.

                 MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli'nin çatı aday formülü iyi araştırılır, toplumun tüm kesimi tarafından kabul gören birisi olursa, Cumhurbaşkanlığı seçiminin çekişmeli geçeceği düşünülmektedir.

                  Elbette Sayın Başbakan aday olduğu veya herhangi birini aday gösterdiği taktirde, rakip adaya oranla çok daha şanslı olacaktır. Nedeni ise çok basit, devletin tüm imkanları Ak Parti adayının hizmetine sunulmuş olacaktır.

                   Elbette tüm imkan ve artılar kullanılmış olsa da, sandığa yansımayacak olan oy bir fayda sağlamaz. Önemli olan halkın gönlünü alıp, oylarını sandığa yansıtabilmektir.

                   Cumhurbaşkanlığı seçiminin hemen ardından 2015 yılında yapılacak olan Genel Seçimlerin seyrini yine Cumhurbaşkanlığı seçimi belirleyecektir. Iğdır'da sonuç pek değişmeyecek gözükse de, sürecin hem yakın oluşu ve hem de şartların değişken bir zeminde seyrediyor olması çok şeyi değiştirebilecek gibi gözüküyor. Güneydoğu'da yaşanan yol kesme, Polis ve Jandarmayla çatışma, taş, molotof atma olaylarının Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi bir anda alevlenmesi tesadüf değildir.

                  Cumhurbaşkanlığı seçiminde Ak Partinin adayına oy vermeden, taleplerin yerine getirilmesini, net ve somut adımların atılmasını sağlamak olarak algılanmaktadır. Bir anlamda da aba altında sopa gösterilmekte, hükümet hizaya getirilmeye çalışılmaktadır.

  1. Gürkan 2014-06-10 16:27:48

    Allah hepsinin belasını versin hastanede o kadar emek verip iş için bekleyen insan varken diğer kurumlar yine aynı şekilde hep değişim olmakta bununla beraber her gelen kendi yakınıını yada nerde pis yola düşmüş ilkokul mezunu bilgisayarın b siini bile bilmeyen her türlü üçkağıtçılığı yapan insanları işin başına getiriyor lanet olsun böyle partiyede içindeki insanlarada fuhuş yaparken yakalanan adamı tekrar işe getirdiler doktorlar desen canları boğazında lanet olsun bunlara nasıl ölecekler...

Yorum Yaz!

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.
* İşareti olan alanlar gereklidir.