Cabbar ŞIKTAŞ Seçim biter, kavga bitmez.
Tarih : 2014-08-18
Tüm Yazılar

Cabbar ŞIKTAŞ



             Aslında seçim bitti mi her şeyin bitmesi gerekir. 

            İnsanların fikir özgürlüklerini rahatça yaşayabilmeleri  için getirilen demokrasi, her birey için olmazsa olmaz bir olgudur. Kişinin hür iradesiyle fikrini söyleyebilmesi, tercihini yapabilmesi, tarafını belli etmesi demokrasi sayesinde mümkündür.

             Seçim atmosferinde yaşanan gerilimler, seçim sonrası yerini hoşgörüye, sevgi ve saygıya bırakmalıdır. Kaybetmişliğin verdiği hırçınlık ile saldırgan bir tutum içerisinde olunulursa, uzun soluklu siyasetin yarınları pekte hoş sonuçlar vermez.
            Seçim sonrasında kin ve nefretle hareket edilirse, çatışma ve huzursuzluk ülkeyi yaşanmaz hale getirir.

            Bu bağlamda, seçim sonrası memur, müdür tayin işleriyle uğraşmak, insanları mağdur etmek, görevde yükselme sınavıyla hak ederek bir yerlere gelen kişileri sürgüne tabi tutmak ne demokrasiyle, ne de hukukla bağdaşmaz. 
            Kamu görevlisi kişileri il içinde ilçeden  ilçelere, yetinmeyip il dışına sürgün etmek, çeşitli kurumlarda şube müdürlerini, okul müdürlerini, idarecileri baskı altına alıp istifaya zorlamak, tayinlerini alıp Iğdır'ı terk etmelerine sebep olmak demokrasiyle de, hukukla da, siyasi etikle de bağdaşmaz.

            Siyaset uzun soluklu ve sabır isteyen meşakkatli bir iştir. Bu yolda azmeden, sabreden, nefsine esir olmayan kişiler mutlaka kazanırlar. Ama nefsine kapılan, tabiri caizse köle olanlar mutlaka hata yapar, toplumun öncülüğü, önderliği görevi üstlenmelerine rağmen  görevlerini yerine getirememiş olurlar.

            Toplumun bir kesimini suçlu gösterip, her fırsatta bedel ödettirmeye çalışan anlayışın, dönüp kendini de gözden geçirmesi gerekmektedir. 30 Mart yerel seçimlerinde kimin kiminle ittifak halinde olduğunu, seçim sonucunu “çak çak” yaparak kutladığını bu toplumun tamamı bilmektedir. Zira son Cumhurbaşkanlığı seçiminde de oy dağılımı her şeyi açık bir şekilde gözler önüne sermiştir. Dün PARALEL yapı ile ötekileştirilen bu toplum, şimdi de paralel yapının uzantıları tarafından ötekileştirilmeye çalışılmaktadır.

            Kimse kimsenin zekasıyla alay etmesin. Dün başka partilerde olup, ertesi gün bir başka partilerin saflarına katılan sözde siyaset duayenlerinin, kapı kolu olmaktan kurtulup, duruş sergilemeleri ve omurgalarını doğrultmaları gerekmektedir. Eğer ki kendinizi kabullendirmek istiyorsanız, bunu toplumunuza hizmet ederek yapınız. Birilerini ekmeği ile tehdit ederek saygınlık kazanmaya çalışmak, kusura bakmayın ama kişiliksizlikten başka bir şey değildir.

           İTLERİ SALIVERİP, TAŞLARI KİLİTLEDİLER

            Yaycı Köyü eski Muhtarı Ahmet Yanar, "her an her şey olabilir PAŞA"  Yaycı köyü ziyaretimizde şöyle demişti: "Adamın birisine it saldırmış, elini atmış yerde ki taşa, bakmış parke taşı kilitli." 
            Dönmüş, ahaliye: "Demiş bu memlekette yaşanılmaz artık, itleri salı vermişler, parke taşlarını da kilitlemişler."
            Bu yaşanan olay bana IŞ'İTLERİ hatırlattı. 
            Salıverilmişler mazlumların, kimsesizlerin üzerine... karşı koyan yok ve meydan bomboş... Silah, para oluk oluk akıtılıyor o itlere. Hatta boğazları kesilenler suçlanıyor. Niye kaçıyorsunuz, niye yerinizde durup sizleri kolayca öldürmelerine izin vermiyorsunuz denilircesine...  
            Din adamları dillerini yutmuşlar. 
            Kimseden çıt çıkmıyor. 
            Ölümleri, vahşilikleri, sadece seyrediyorlar. Hatta kimileri içten içe seviniyor. 
Oh olsun gebertin şu pislikleri diyorlar içlerinden. 
            Hatta içlerinden demeyip, savunanlarda var. IŞİD'e karşı olanları kınayanlar, tehdit edenler var... 
            Bu soysuzluğu, bu Allahsızlığı, bu İmansızlığı savunanlar var. 
            Allah bu millete akıl, fikir, sorgulama yeteneği, suskun kalmalarının sorumluluğunu hatırlatma basireti versin.  
            Bu halkta gerçekten sorun var. Bu halk hiç bu kadar umursamaz, hiç bu kadar bana neci, hiç bu kadar vurdum duymaz olmamıştı. 
            Kimseden ses çıkmıyor. Haykıranların da sesi duyulmuyor. Duyurulmuyor. 
            Bunca yaşananlara karşı ortaya koyduğumuz umursamazlık, inançsızlık, emin olunuz ki Allah'ın gazabına vesile olacaktır.

             İYİKİ'DE DÜĞÜN DERNEK VAR

           Çevremizde ve ülkemizde onca olumsuz olaylar yaşanırken, üzülmemek, kederlenmemek elde değildir. Mevsim itibariyle yaz ayındayız. Eş dost, arkadaşlar şehrimize gelmekte, ziyaretler gerçekleştirmektedirler. Neyse ki yaşanan bu olumsuzlukları Nişan, Düğün, Sünnet törenleri unutturuyor.  

        Bu vesile ile yuva kuran genç çiftlerimizi tebrik ediyor, mutluluklarının daim olmasını temenni ediyorum.   

Henüz yorum yapılmadı!

Bu içerik için yorum yapılmadı. Yorum yapmak için aşağıdaki formu kullanınız.

Yorum Yaz!

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.
* İşareti olan alanlar gereklidir.