Cabbar ŞIKTAŞ Bir Portre, Bir Umut, Bir Yorum
Tarih : 2014-08-25
Tüm Yazılar

Cabbar ŞIKTAŞ



                   17-25 Aralık Paralel yapılanmalara yönelik operasyondan sonra ülke genelinde Vali ve Polis teşkilatında köklü değişiklikler olmuş, bu bağlamda geçmişte Paralel yapı tarafından dışlanan, cezalandırılan üst bürokratlar yeniden ülke yönetiminde göreve getirilmişlerdir.

                   Mesleği gerçekten "polislik" olan, toplumun tüm organlarına aynı mesafede duran, her bir bireye Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı gözüyle bakan, Irk, Din, Dil, Mezhep ayrımı gözetmeksizin adil davranan, yürüttükleri başarılı çalışmalar neticesinde görevlerinde yükselen bir çok üst bürokrat, üzülerek ifade etmeliyim ki yıllarca dışlanmış, ötekileştirilmiş, itibarsızlaştırılmaya çalışılmış, Paralel yapıya itaat etmeye zorlanmışlardır. Bunlardan birisi de Iğdır Emniyet Müdürlüğüne atanan Yüksel Babal olmuştur.

              Iğdır Valisi Davut Haner ile birlikte Iğdır'a atanan Babal, Emniyet Genel Müdürlüğü Terör Daire Başkanlığı görevinde iken istifaya zorlanmış ve incitildiğini düşündüğümüz Babal'a yıllarca görev yaptırılmamıştır.

               17-25 Aralık operasyonunun ardından Iğdır Emineyet Müdürlüğüne atanan Yüksel Babal, sıkıntılı bir dönemde devraldığı İlimizin Emniyet Müdürlüğü görevini yürütmek için günde 3 ya da 4 saat uyuyarak çalışmaktadır.

              Iğdır'ın alışık olmadığı bir Vali portresi ortaya koyan Vali Davut Haner'in, tek başına, bir vatandaş gibi sokakta yürümesi, insanlarla diyalog kurması; Emniyet, Jandarma, Garnizon gibi üst düzey bürokratlarla uyum içersinde, güven vererek halkın içinde dolaşması son derece güzel bir tablo ortaya koymaktadır.

                 Bu ahenk, Babal'ı, görevi devraldıktan sonra üç şeyi yapmaya sevk etti.

                1-Teşkilat içinde düzeni kurmak, Paralel yapılanmanın önüne geçmek, teşkilat içinde guruplaşmaya müsaade etmemek, görev yaparken insanların Irk, Dil, Din, Mezhep ayrımı yapılmasını engellemek; görevi layıkıyla yerine getirmek ve önleyici tedbirleri artırmak...

                2- Halk ile Polis teşkilatı arasında yıllardır kurulamayan bağın yeniden kurulup tesis edilmesi ve Polis ile halkın el ele olabileceği bir ortamın sağlanması...

                 3- Günün 20 saati ayakta kalarak, toplumun her kesimi ile iletişim kurmak, Emniyet Müdürünü ulaşılabilir kılmak, polisiye sorunların dışında toplumun genel sorunlarına duyarlılık göstermekle birlikte aynı zamanda bir polis gibi gece gündüz tüm olaylara müdahale edebilmek...    

                 Yukarıda sıraladığım bu çalışmaları her gece "şehir yoğunluğunun" neredeyse orada oluştuğu; halkın "Vali yolu" diye adlandırdığı alanla birlikte şehrin çeşitli yerlerinde rastladığım Emniyet Müdürü Yüksel Babal'ın ortaya koyduğu performansından gördüğüm kareler olarak ifade ediyorum.

                 Tam bir polis şefi... Aynı zamanda Çevik Kuvvet polisi, aynı zamanda bir trafikçi, aynı zamanda bir terör uzmanı, aynı zamanda asayiş polisi, yani tepeden inme değil, polislik mesleğini gerçekten özümseyerek yapan, yaptığı işi severek icra eden bir polis şefi...

               Elbette eksiklikler yok değil, 24 saat aynı işi yaparsanız mutlaka hatalarınız, eksikleriniz olur. Müdür Babal, Iğdır'a geleli yaklaşık 6 ay olmasına rağmen sokakta gördüğü, tanıştığı, tanıdığı kişilere ismiyle hitap etmesi, insanlar arasında hiçbir ayrım gözetmeksizin onlarla ilgilenmesi, onları dinlemesi, teşkilatın özlenen tablosu olarak yorumlanmaktadır.

                Kabul etmek gerekir ki; yıllardır ülke genelinde Polis teşkilatı bir hayli yıpratıldı. Paralel yapı bu özel taktiği, Hükümetin olayı anlayamaması, halk ile polis teşkilatının karşı karşıya gelmesine vesile teşkil etmiş, hatta düşmanca yaklaşımlar sergilenmesine sebep olmuştur. 17-25 Aralık sonrası yaşanan değişimler sayesinde yeniden eski haline dönüş başlamıştır diyebiliriz.

                12 yıl az bir zaman değildir. Dönemin Başbakanı Sayın R. Tayyip Erdoğan geçte olsa doğru bir karar almış ve Paralel yapının üzerine gitmiştir. Bu süre zarfında kamu görevlisi ve vatandaşlardan oluşan birçok kişi incitildi. Haksız yere cezalandırıldı, ötekileştirildi, itibarsızlaştırıldı. Sindirme operasyonları ile alaşağı edilmeye çalışıldı. Yargı, İçişleri, Milli Eğitim, Sağlık gibi birçok kurumda etkin bir pozisyon alan Paralel yapı, özellikle de Iğdır'da ve Türkiye'de Caferilere (Şiilere) karşı "yok etme" politikaları uyguladı.

                 Doğrusunu söylemek gerekirse başarılı da oldular. Kendine tabi olmayan kadroları ya görevden aldırdılar. Ya da dinlemeye tabi tutarak özel hayatıyla ilgili şantaj yaptılar.

                  Netice itibariyle mağdur olan kişi sayısı hiçte küçümsenmeyecek boyuttaydı. Öyle bir güç zehirlenmesi yaşanıyordu ki, mağdur olanların sesini kimse duymuyor, kimse bu insanların feryatlarını umursamadı. Ama adalet yerini buldu diyelim. Yaşanan yeni süreçte umarım bürokraside görev alan kişiler toplumun her kesimini kucaklayacak yetenekte ve niteliklerde olurlar.

              Bu vesile ile polis teşkilatına ayrıcalık katan İl Emniyet Müdürü Yüksel Babal'ı, başarılı çalışmalarından ötürü kutluyor, Iğdır için bir umut olarak görüyorum. Tüm polis teşkilatına başarılar diliyorum.

  1. Murat parim 2014-08-25 09:58:29

    Bende çok takdir ediyorum bu hassas günlerde herkesimle dialog içinde samimi çalışkan. Birinin özverili çalışması herkesi mutlu ediyor ,soyismini bilmediğim il müdür yardımcısı mehmet beyde senelerdir müftü vs olaylarında halk ile devlet arasında iyi köprüler oluşturmuştur ,Demek ki halktan kopuk olmadan da idarecilik<br />Yapılabiliniyor yeterki adaletli ve evrensel değerleri hedef edinmek gayeniz olsun.böyle yapıdaki<br />İdarecilerin varlığı şehrimize gereklidir, başbakanın dediği gibi halkımızın hizmetkarı olacağız<br />Şiarını benimsemek yerine sadece iktidar partisi yöneticileri etrafında duran onların<br />Hizmetlerine koşan bürokratların da böyle çalışkan birini görmeleri memleketimize<br />Fayda getirir ,ancak burası ığdır bu şekilde birinin idamesi çok zordur bizlerde <br />tüm ığdıra hizmete gelenlere yardımcı olmamız gerekir sanırım böyle bir bürokratı daha<br />Büyük yerlerde değerlendirirler olsun sonuçta Türkiye istifade edecek

  2. Ali Tunay 2014-08-25 22:09:54

    Hissiyatımıza tercüman olan bir yazı...<br />"Saygı edepten sevgi gönüldendir" denir ya; çok şükür ki,Iğdır halkı geçirdiği ağır travma sonrası Yüksel bey şahsında şefkat, güvenlik, devlet-halk kucaklaşmasıyla tanıştı. Asayişin sağlanmasının en temel kriteri olan "diyalog" onunla anlam buldu. Öyle uzakta, asık suratlı değil; içimizden biri, halkın çoğuna ismiyle hitap eden, şehrin uykuya dalışından sonra evinin yolunu tutan...<br />Her devlet büyüğünü saymak zorundayız ama onu seviyoruz da... Bizlere "ilkleri" yaşattı. <br />Kırılmış bir kalp şaşkın bir bakışla "neler oluyor" diye sorduğumuz günlerden "nasılsınız arkadaşlar bir sorun yok değil mi" günlere döndürdü günümüzü. Sağ olsun, mutlu olsun, devletimiz onunla gururlu olsun...

  3. SAVAŞ YENER EROL 2014-08-26 18:12:59

    İl Emniyet Müdürümüzün olgun ve mütevazı tavrı,kurum müdür ve müdür yardımcılığına atanmış bazı sıradan insanlara ithaf olunur..

  4. Adalet ÇINGIL 2014-08-26 23:18:24

    Çok kısa bir süre Iğdır'da kaldım ve Bey efendi ile tanışma ve sohbet etme imkanım oldu.Gerçekten çok munis bir insan ve bir o kadar da yapmacık olmaktan uzak. Iğdır'dan ayrıldığında halkın duası ile heybesini doldurmuş olarak ayrılacağını düşünüyorum.Buda ehil olana kıyamete kadar yeter.Esenlik ve muvaffakıyetler diliyorum.

Yorum Yaz!

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.
* İşareti olan alanlar gereklidir.