Cabbar ŞIKTAŞ Iğdır'da bitmeyen siyaset
Tarih : 2014-11-23
Tüm Yazılar

Cabbar ŞIKTAŞ



        Genel seçimler yaklaştıkça, siyasetin tansiyonu da yükseliyor.

Haliyle adaylar yine sahneye çıkmakta, seçmenleri arayıp sormakta, Iğdır’la daha çok ilgileniyor görüntüsü vermektedirler. 

Esasen birçoğunun Iğdır diye bir derdi yoktur. Sadece ilgileniyor gözükmek için ilgileniyorlar desek yeridir. Her ne şekilde davranırlarsa davransınlar, sonuçta Iğdır onlarında şehirleridir. Kimi işi sebebiyle burada yaşıyor, kimi yine işi sebebiyle başka illerde ikamet ediyor. Elbette gelecekler, siyaset yapacaklar, seçmenle temas kuracaklardır. Niye geldin demeye ne benim, ne sizin, ne de başkalarının hakkı yoktur.

Malumunuz üzere Iğdır 2 Milletvekili çıkarabiliyor. Bu iki Milletvekilliğine onlarca aday adayı talip olmakta ve içlerinden seçilen iki kişi partilerinden birinci ve ikinci sıra adayı gösterilmektedirler. Bir partinin iki milletvekili çıkarma imkânı olmadığından, haliyle birer kişi seçilecek ve bunu da 3 parti kendi aralarında paylaşacaklardır.

CHP yöneticileri kızacaklar ama, MHP, BDP-HDP ve AKP dışında Iğdır’da siyasi bir oluşum sağlamak gayri mümkün gözüküyor. Biraz’da CHP’nin Iğdır özelinde aktif siyaset yapmamasının da bunda payı var desek yeridir.

Netice itibariyle siyasi partilerin kendi iç dinamikleri partiye sahip olurlarsa, mensubu oldukları partinin başarılı olmasını sağlarlar. Yok, eğer her şeyi eleştirir, eleştiriden de öteye geçmezlerse ve de en önemlisi ısrarla beğenmemezlik yaparlarsa, işte o zaman o siyasi partinin işi zorlaşmış olur.

Siyasetin önemli kurallarından birisi şudur.

-Oy aldığın seçmene kulağını kapatmazsan, seçmenden gelen mantıklı ve seviyeli eleştirileri dikkate alırsan, başarılı olursun.

-Yok, eğer seçmeni umursamaz, nasıl olsa oy verecek, başka nereye oy verecek canım, gibi siyasi etikle pekişmeyen tavırlar ortaya koyarsan başarılı olamazsın.

Siyasetçi şunu diyebilir; Seçmenin sesine kulak vermek elbette ki bizlerin vazgeçilmezidir. Seçmeni dinleyecek, eleştirisini, yorumunu alacağız ki seçimde başarılı olabilelim. Nitekim aday belirleme temayülleri veya anketleri de sırf bunun için yapılmaktadır. Fakat göz ardı edilen bir şey var. Seçmenin mantıklı ve doğru eleştirilerinin yanında, birde her kafadan karşılığı olmayan, mantığı olmayan, kabulü olmayan fikirlerde çıkmaktadır. Ve bu kişiler de seçmen. Ve bunlarda yorumlarının, eleştirilerinin dikkate alınmasını beklemektedirler. Peki, bu talepleri nasıl karşılayacağız?

Diye sorabilirler…

Elbette her seçmenin kafasından bir ses çıkacaktır. İşte bunun adı da demokrasidir. Ancak bu sesler yıkmaya, yok etmeye, ötekileştirmeye, kıskançlığa, çekememezliğe, seviyesizliğe gittiği vakit bu, ses olmaktan çıkmış, fitne olmaya, bozgunculuk yaratmaya, kargaşa çıkarmaya yönelmiş bir tehlike arz etmiş olur ki tez elden önlem almayı gerektirir.

Zaten bu gibi kişilerin sayısı az ve etkisizdirler. Zira çok olsalar ve siyaseti bunlar şekillendirecek olsalar kendilerinden başkasına yaşam hakkı tanımazlardı. Onun içindir ki siyasi arenaya kim çıksa beğenmez, her çıkanda bir hata bulur, eleştirir, yıpratır, yok etmeye çalışırlar.

Siyasi tercihlere şüphesiz ki saygı duymak gerekir. Aynı parti de, ayrı kişileri destekliyor olabilirsiniz. Siyasi görüşünüz de farklı olabilir. Bunu zenginlik olarak görüp, iyi diyaloglar kurabilirsiniz.

Aslına bakılırsa siyaset zorlu bir yolculuktur. Bu yorucu yolculuğun neticesini alabilmek için öncelikle sabırlı olmak gerekir.

             Eğer ki sabırlı bir siyasetçi iseniz, sizlere gelecek olan eleştirileri kolaylıkla karşılar, cevaplandırır, yorumlar ve kamuoyunu bilgilendirir, aydınlatırsınız. Değilseniz, henüz siyasi arenaya çıkmadan eleştiri oklarından kurtulamaz ve yok olur gidersiniz.

            Seçmen öncelikle her an kendi yanında olabilecek birini arar. Kızmak için, öfkesini boşaltmak için, hayırda ve şerrinde yanında görmek için, başı sıkıştığında telefonun ucunda bulmak için arar. Yani seçeceği kişiyle temas halinde olmak ister. Bu seçmen açısından doğal bir talep… Bu bağlamda tüm siyasi parti seçmenleri adaylarının mahallinden birileri olmasını isterler.

            Bu çoğu zaman mümkün olmayabiliyor. Genel merkezler belirledikleri adayları yollar, gelen aday seçmenin istemediği biri olduğu takdirde de parti üyeleri arasında homurdanmalar başlar ve çözülmeler oluşur.

            Umarız ki siyasi partiler, toplumun mantıklı taleplerine paralel kararlar alır ve uygularlar. 

            Not: Sevgili öğretmenlerimizin,  24 Kasım Öğretmenler gününü kutlar, saygı ve sevgilerimi sunarım. 

 

  1. Hanifi YILDIRIM 2014-11-25 19:22:30

    Değerli kardeşim;<br />Son derece önemli bir konuya dikkat çektiğin için size teşekkür ederim. Umarım birileri sizin işaret ettiğiniz hususların farkına varır. Geçmişten ders almayanlar gelecekte başarılı olamazlar. Ben bana düşen ne varsa her zaman yapmaya hazırım. <br /> sağlıcakla kalın.

Yorum Yaz!

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.
* İşareti olan alanlar gereklidir.