Şüphesiz ki hayır Alllah’tan istenir.

                Şer ise kişinin yaptıkları ile ilgilidir. Kötü iş yaparsa, kötü sonuçlara razı olur. 

                Biri bizi korusun derken elbette ki yüce Mevlanın bizleri korumasını istiyoruz. Yüce Allah’ın yarattığı kulların da buna vesile olmasını temenni ederek bir anlamda dua ediyoruz.

                Hatırlayacaksınızdır bir zamanlar ahlak sınırlarının zorlandığı “biri bizi gözetliyor” isimli bir yarışma programı vardı tv ekranlarında. İzlerken garibimize gidiyordu ahlaksızlık. Kişilerin mahremlerinin böyle izleniyor olması doğrusu kabul edilir bir durum değildi.

                ZAMAN geldi tv’ler de bir yarışma olarak izlediğimiz bu sahnelere, bireyler muhatap olmaya başladı.  Siyasetçi, işadamı, kanaat önderi, asi, mülayim, işçi, memur, hamal, köylü, kısaca herkes kendini potansiyel bir suçlu gibi hissetmeye ve dinlenildiği, gözetlendiği paranoyasına kapılmaya başladı.

                Elbette ki yaşanan süreç, tutuklamalar, deşifre etmeler, küçük düşürmeler, aşağılık şantajlar bireylerin bu hisse kapılmasına yeter delili oluşturmaktaydı.

                Biri bizi korusun başlığının altını eminim ki sizlerde bu yazıyı okurken kendi hayal dünyanızda daha farklı dolduracaksınızdır.

                BİRİ BİZİ KORUSUN

                1-Dövizin yükselişinden, adı konulmamış krizden korusun.

                2-Gerilimsiz bir Türkiye olsun, cinayetlerin olmadığı bir ülke olsun.

                3-Hoşgörülü bir toplum olsun, niye yan baktın sebebiyle insanlar ölmesin.

                4-Dış politikada tutarlı olduğumuz, hislerimizin karışmadığı bir siyasetimiz olsun,

                5-Bize tabi olmayanlar yok olmasın, yaşasın ki farklılıklarla güzellik olsun.  

                6-Siyasetin çirkefleşmediği, siyasilerin vatandaşını düşündüğü, milletin dilenci yapılmadığı bir Türkiye olsun.

                7-Saraydan değil, gecekondudan saraya bakılan bir anlayış olsun.

                8-Kömür, makarna değil, istikrarlı bir iş imkanı bulunsun.

                9-Esnafı bitiren yaptırımlar değil, güçlendiren kararlar alınsın.

                10-Sosyal devletin adı, yandaşın hükümeti olmasın.

                11-Yaratılan zenginler, daha çok zengin olsunlar diye vatandaşın cebinde olan elleri çektirilsin.

                12-Elektrik faturaları denetlensin.

13-Bürokratik engeller azaltılsın.

14-İş adamlarının Doğu ve Güneydoğuya yatırım yapmaları özendirilsin.

15-Teşvikler verilsin, mevcut iş adamları desteklensin, vergi, sgk, enerji maliyetleri düşürülsün.

16-İnsanlar kendilerini sokakta güven içerisinde hissetsin.

17-Ben dedim oldularla ülke yönetilmesin.

18-Fakirin, garibanın, kimsesizin duyguları sömürülmesin.

19-Halk üzerinde korku, baskı, hissetmesin.

20-Size gelince akan sular durup, bize gelince bahaneler üretilmesin.

21-Alınan temizlik işçilerinde bile ayrımcılık yapılmasın.

22-İnsanlara tepeden bakılmasın, insanlarda kişiliklerini satmasın.

23-Benden olsun varsın vasıfsız, yeteneksiz, beceriksiz olsun denilmesin.

24-Atamalar yapılırken, yetenek, basiret, bilgi, gözetilsin.

25-En önemlisi elinde yetki olanlar kendisini firavun yerine koymasın.

            Dediğim gibi sıraladığım ve sıralamaya devam edersem yüzlerce talebi sıralayabileceğim bu maddeleri okurken eminim ki sizlerde hayal dünyanızda çok farklı fikirler, görüşler, talepler, temenniler aklınızdan geçirmişsinizdir.

Aslında halkın dertli, düşünceli, karamsar, ümitsiz olduğunu söylemek istemesek de, maalesef ki durum böyledir. Mutsuzluk yaşam tarzı olmaya başladı. Kimsenin yüzü gülmüyor, kimse yaptığı işten, yaşadığı hayattan zevk almıyor. Ülkemiz genelinde bu güne kadar hiç olmayan olaylara baktığımızda, halkın hangi ruh hali içinde olduğunu anlamak çokta zor değildir.

Özellikle metropollerde dikkat ettiğim hususlardan birisi toplu taşıma araçlarında bulunan kişilerin asık suratlarıdır. Yüzlerce insanı bir arada dakikalarca gözlemleyebiliyor  ve mutsuzluğun tablosunu rahatlıkla görebiliyorsun. 

Tweet