Cabbar ŞIKTAŞ İki ucu pis sopa
Tarih : 2015-07-17
Tüm Yazılar

Cabbar ŞIKTAŞ



İki ucu pis sopa   

            7 Haziran sonrası siyasi gündem her gün yeni bir boyut kazanarak yoluna devam ediyor.

            Hükümeti kurmak için turlara başlayan AKP'de, muhalefet partileri de kurt gibi ağız ağza yatıyorlar. Birbirilerini oyuna getirip, ilk erken seçimde yok etme planı tezgahlıyorlar.

            İlk satranç Meclis Başkanlığı seçiminde oynandı.

            CHP'nin meclis başkan adayı Deniz Baykal, kendi genel başkanı Kemal Kılıçtaroğlu ile görüşmeden önce, gidip Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmesi  sizce de manidar değil midir? Madem öyle, görüşme çok güzel geçti, o zaman Baykal'ı  AKP destekleseydi ya...

            Yok olmaz, illa da  MHP destekleyecek...

            Nedenmiş o?  MHP, CHP adayını destekleme sözü mü vermişti? AKP zaten bunun alt yapısını oluşturmamış mıydı? Baykal ile yapılan acil ve gizli görüşmelerin altında hangi pazarlıkların yattığını kim nereden bilebilirdi. Tüm bu karmaşa içersinde MHP ile HDP birlikte Baykal'ı destekleseydi siz görecektiniz AKP'nin vaveylasını.

            İşte bu MHP değil mi gidip HDP ile işbirliği yapan? "Şu MHP'liler var ya, bunların Milliyetçiliği falan yalan. Bunlar HDP ile işbirliği yapan kişiler. Bunlara güven olmaz" vs,vs,vs.  Vur Allah vur MHP'ye, abanabildiği kadar abanır  ve  vururdu MHP'ye, AKP...  

            Koalisyon görüşmelerini seviyeli ve ilkeli götüren MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli kendine göre çok haklı.

            MHP, Meclis Başkanlığında Baykal'ı desteklerse, AKP ve bir gurup MHP'li ortalığı yıkacak,  karşı çıkacaktı.

            MHP, İktidar ortağı olsa, bir gurup MHP'li ve solcular bu sefer MHP'yi AKP'nin can simidi oldu diye eleştireceklerdi.

            MHP, İktidar ortaklığını kabul etmeyince, bürokraside makam mevki beklentisi olanlar, devlet imkanlarından yararlanma ümidi taşıyanlar, "biz ne zaman iktidar olacağız!?" deyip tepki göstereceklerdir.

            Yani her haluklar da tepki gösterileceğine göre, MHP'nin izlediği politika daha doğrudur diyebiliriz.

            Bu zorlu aşamada, parti içi disiplin çerçevesinde herkes haddini ve yerini bilsin diye gerekli düzenlemeler yapıldığı da görülmektedir.  

            Meral Akşener'in Meclis Başkan adaylığının iptali ile başlayan,  Sinan Oğan'ın ihraç istemiyle  devam eden,  Yusuf Halaçoğlu ile süren değişiklikler medyada abartılarak anlatıldı.

            Daha doğrusu AKP'nin, Deniz Baykal tuzağına düşmeyen MHP'ye olan kızgınlıklarından  ötürü hırpalamak için medya aceleci davrandı. Biraz beklese gerçeğin hiçte öyle olmayacağı görülecekti.  MHP Genel Merkezi'de bu toz duman içerisinde  tez canlı davranmazdı. Meral Akşener'in parti hiyerarşisine  ters düşecek herhangi bir söylemi olmamıştı.  Ancak Halaçoğlu maksadını aştı olarak yaratılan algıda, gerçekte söylediği sözün kendisine ait bir söz olmadığı, "Gavur İzmir" misali AKP'nin ifadesi olan bir sözü ifade etmişti.  Halaçoğlu'nun sözünü  medya farklı bir algı yaratarak aktarmıştır.  Her partide bu gibi durumlar her zaman olurken, MHP'de olması büyük bir olaymış gibi kamuoyuna aktarıldı.  

            MHP üzerinde ciddi baskı ve senaryoların oynandığı herkese malumdur. Hem MHP'yi çatışmalı bir ortama çekmek için senaryo peşinde koşanlar var, hem de MHP'yi bitirmek için farklı işbirliklerine çekmek isteyenler var. Düşünün ki MHP,  meclis başkanlığı  seçiminde HDP ile birlikte CHP'yi destekleseydi AKP neler demezdi ki...

            Hal böyle olunca ikinci koalisyon turları öyle zannediyorum ki netlik kazanacak ve AKP, CHP ile koalisyon kuracaktır.

            Bu sefer de AKP ve CHP için muhalifler demedik söz bırakmayacaklar. Seçim meydanlarında söyledikleri sözleri temcit pilavı gibi ısıtılıp, ısıtılıp gündeme getirilecektir.

            Kısacası iki ucu pis sopa, tut tutabilirsen. 

Yorum Yaz!

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.
* İşareti olan alanlar gereklidir.

Kerbela

Kerbela Sayfası