Birçok  Kişide olduğu gibi, 20 Ocak 1990 benim de hafızamda derin izler bırakan önemli günlerin başında gelir.. Aradan tam 26 yıl geçmesine rağmen dinmeyen acı.. gözyaşı  ve hüzün.. Tabii bunun yanında vatan sevgisi, yiğitlik ve kahramanlık destanları.... 
    Binlerce Azerbaycan Türkü, Sovyet İşgal birliklerinin üzerine bedeniyle yürüdü, tek silahı yüreğiydi. Yüreğiyle vuruştu tanklara, toplara ve özel yetiştirilmiş imha birliklerine karşı. Tarihe 20 Yanvar, Kanlı Ocak, ya da Gara Yanvar olarak geçen o gecede yüzlerce insan öldürüldü Bakü sokaklarında, meydanlarında…
    Karanfilin ağladığı 1990 yılının o uğursuz gecesinde Sovyetler Birliği, gücünü son bir kez, bağımsızlık kavgası veren Azerbaycan Türkleri üzerinde denedi.  Canlar Azerbaycan’ın bağımsızlığı uğruna o gece toprağa düştü. Binin üzerinde suçsuz ve savunmasız insan öldürüldü, binlercesi yaralandı. Değerli bilim adamı Yard. Doç. Dr. İrfan Murat Yıldırımın tabiriyle, “ Sovyetler Birliği bu katliamı yaparak, kendi sonunu hazırlarken Azerbaycan’ın da bağımsızlık meşalesini istemeden tutuşturdu”..  Çok doğru bir tespit..
    Geçekten bu katliamda Azerbaycan Türkleri çok büyük bir kahramanlık örneği sergilediler. Nitekim bu olaydan tam bir yıl sonra Azerbaycan Türkleri bağımsızlıklarını ilan ederken, Sovyetler Birliği tarihin içerisinde yok olup gitti, bütün günahlarıyla..
Yard. Doç. Dr. İrfan Murat Yıldırım’ın da konuk olarak katıldığı  televizyon programını izlerken duygulanmamak elde değil  (Günün Konuğu..1,2,3 bölümler - YouTube )
 Olayların yaşandığı günlerde Azerbaycan’da bulunan Yıldırım, yaşananlara bizzat tanık olmuş. Sergilenen vahşeti gözleriyle görmüş, acıyı içinde hissetmiştir. Yıldırım konuşmasında;  Sovyetlerin amacının ne olduğunu, Ermenilerin neler yaptığını, Azerbaycan halkının mücadelesini ortaya koyarken, ilginç anekdotlarda aktardı.. 
 Ancak bu hüznün  yanı sıra,  Yıldırımın anlattıklarında, Azerbaycan Türkünün kahramanlığını, zulme karşı nasıl tek yumruk olarak bağımsızlığa koştuğunu görüyoruz..  Bu konuda, Hoca şunları söylemektedir;  “ 20 Ocak (Yanvar) olaylarından sonra Azerbaycan Türkleri adeta şahlanmıştır.. Azerbaycan’ın 11 şehrinde genel grev ilan edilmiş, bütün iş yerleri kırk gün kapatılmıştır. Bakü’de Bir milyon ikiyüz bin kişinin katıldığı dev bir miting yapılmış, bütün baskılara rağmen işkâl ve katliamlar protesto edilmiştir. Bu dik duruş Azerbaycan’ın zulme karşı başkaldırısının başlangıcı olmuş ve çok geçmeden, Halk Cephesi ve onun lideri Merhum Ebulfez Elçibey önderliğinde Bağımsızlığını ilan etmiştir..
Bağımsızlığı için büyük bedel ödeyen Azerbaycan Türkü, kahramanlıklarıyla, Vatan sevgisi ile bunu adeta taçlandırmıştır..
Programı izlerken,  yıllar önce Bakü’de bindiğim  taksinin şoförü Elçin’in  söyledikleri aklıma geldi.. 
        “Mellim bilirsen mi bura haradı? Azerbaycan’ın yiğit oğlanlarının, gızlarının Azatlık uğruna, Rus tanklarının önüne geçip, şehit oldukları yerdi.”
     Bunu öyle bir gurur dolu acıyla söylüyordu ki, etkilenmemek mümkün değildi..  Gururluydu çünkü vatanı uğruna gözünü kırpmadan tankların üzerine yürüyen ve paletler altında kalarak can veren yiğitlere sahipti…  Hüzünlüydü bütün bunlar dünyanın gözleri önünde yaşanmasına rağmen, insanlık adeta umursamaz, duymayan, görmeyen sağır ve kör bir hal almıştı.. Hüzünlüydü bu facianın fitilini ateşleyen Ermeniler, Azerbaycan’ın % 20 ‘den fazla topraklarını işkal etmiş, halen ellerinde tutuyorlardı…. Gururluydu, çünkü bağımsızlığın tadına vardığı bir devleti vardı ve   bunu bedel ödeyen kahramanları sayesinde kazanmıştı..

 

Henüz yorum yapılmadı!

Bu içerik için yorum yapılmadı. Yorum yapmak için aşağıdaki formu kullanınız.

Yorum Yaz!

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.
* İşareti olan alanlar gereklidir.