Cabbar ŞIKTAŞ Ah bir ataş ver cigaramı yakayım
Tarih : 2016-04-03
Tüm Yazılar

Cabbar ŞIKTAŞ



Ah bir ataş ver cigaramı yakayım

                Ülkemizin içinde bulunduğu savaş hali, psikolojimizi alt üst etmiş iken, çaresizlikten tam da teselliyi sigarada ararken, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu'nun sigara yasakları gündeme hiç uymadı.

                Parklarda, çay bahçelerinde, açık alan restaurantlarda, hastanelerin girişlerinde, plajlarda sigara yasakları ile ilgili  düzenlemelerin başladığını belirten sayın Bakanım:

                Parklara terör saldırısı korkusuyla gidemiyoruz zaten.

                Plajlara, Lokantalara, hem paramız olmadığı için gidemiyoruz, hem de hain bombanın nerede patlayacağını kestiremediğimiz için gitmiyoruz.

                Hastane girişlerinde sigara yasağını uygulayabilirsiniz. Hastanelerin girişini hiç değilse temiz tutmuş olursunuz.

                Ama emin olunuz ki, bizi sigaranın dumanı öldürmüyor, ülkemizde yaşanan acı, gözyaşı ve terör  öldürüyor.

                Bırakın bu ortamda bu işleri, bir ateş verinde cigaramızı yakalım, efkarımızı dağıtalım.

                Erzurum Araştırma hastanesinde 8 gün

                Önceki hafta Annemin belinden kaynaklanan kemik erimesi rahatsızlığı sebebiyle Erzurum Üniversitesi Araştırma Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahi servisine gittim. Iğdır'lı hemşerimiz Beyin ve Sinir Cerrahisi baş asistanı Dr. Mehmet Kürşat Karadağ'ın yardımları ile Doç. Dr. Gökşin Şengül hocamıza Annemi muayene ettirdim ve başarılı bir ameliyat geçirdik... Sağlık alanında Erzurum Araştırma hastanesinin ciddi bir mesafe kat ettiğini söylemek mümkün.

                Ancak şöyle bir şikayetim var. 

                Vatandaş o kadar çok dolaştırılıyor ki, neye uğradığını şaşırıyor. Hele hasta kimsesiz ise, Allah yardım etsin demekten başka yapacak hiçbir şey yok... Yani hastalar tek adımda tüm işlemlerini yapabilecek olsalar hem kargaşa azalacak, hem de işi çabuk biten hasta, hastaneden daha erken ayrılmış olacaktır.

                Üniversite Hastanesi Doğuya öyle bir hizmet veriyor ki, batıda özel hastanelerde tonlarca paraya yaptırabileceğimiz işleri, burada sağlık güvencesi olduğu taktirde hiçbir bedel ödemeden elde edebiliyor, çok başarılı doktorların ellerinden şifa bulabiliyorsunuz.

                Ancak, dediğim gibi yönetim işleyişi gözden geçirmeli, kendisi bir hastaymış gibi kapıdan içeri girdikten sonra işlemlerini  yapıp, sahadaki aksaklıkları görüp gidermelidir.

                Yorucu da olsa, alınan sağlık hizmeti takdire şayandır.

                SALDIRGAN ERMENİLER YİNE AZITTI

                Azerbaycan'a her fırsatta saldıran ve taciz eden Ermeniler yine Karabağ bölgesinde sivil halka yönelik silahlı saldırılarda bulunmuş, birçok sivilin yaralanmasının yanı sıra 12 Azerbaycan askeri de şehit edilmiştir.

                Benim sesim ne kadar duyulur bilmem ama, bu konuyu çok kere kaleme aldım ve Azerbaycan devletinin barbar Ermeni çetelerine  haddini bildirmeleri gerektiğini vurguladım. Yine tekrarlıyorum  işgal altında ki yüzde 25'lik Azerbaycan toprağı geri alınmadığı sürece, dünya Azerbaycan'lılarınının başı hep aşağı olacaktır.

                Karabağın geri alınmasının masa başında yapılacak olan anlaşmalar ile mümkün olmayacağı, 24 yıldır hepimize malumdur. Ancak hep bir beklenti içinde olan Azerbaycan, bu güne kadar boşuna beklemiştir.  Ermenilerle hesaplaşma zamanı gelmiştir. Bu tacizkar, barbar,  kalleş Ermenilerin esareti altında olan Azerbaycan'ın Dağlık Karabağ bölgesi mutlaka geri alınmalı ve Azerbaycan'da şapkasını önüne koyup 24 yıllık bu süreci gözden geçirmelidir.

                Biliyoruz ki, bu gün Azerbaycan Ermenistan ile bir savaşa girse, hem Azerbaycan'ı ve hem de Nahcivan'ı sömüren sözde iş adamı, sözde dost gardaş geçinenler Azerbaycan ve Nahcivan'ı ilk terk edecek olanlardır.  

                Şu anda dolaylı olarak, yani aracılar kullanarak Ermenistan ile ticaret akışını sürdürenler görülmeli, gözden geçirilmelidirler.

                Bizler her daim gardaşımız, canımız, Azerbaycan'ımızın yanındayız. Dün savaş cephesindeydik, bu günde aynı cepheye koşa koşa gideriz.

                DİNİ-DARLAR

                Paralel vardı, herkes paralelciydi. Pensilvanya'ya el öpmeye gidenlerin sayısı belli değildi. ABD konsolosluğuna vize başvurusu yaptığımda vize alamadığı görenler, Fetullah Gülen'i ziyarete gidiyorum desen alırsın demişlerdi.

                Ceza evine girmeden önce Fetullah Gülen'e, hükümete çakan Cübbeli Ahmet, ceza evinden çıkıncaya kadar her ikisine de yağcılık yaptı, şimdi de sadece hükümete yağcılık yapmaya devam etmekle beraber, sapık fetvalarla da gündemdeki yerini koruyor.

                Ensar vakfı, yurt görevlileri, tarikat evleri çocuk istismarcıları ile dolup taşıyor. Bizim bakan bir kereden bir şey olmaz diyor. Ahlaksız fetvalar veriliyor. Ama bu ahlaksızlıkları yapanlar kendilerinden olduğu için susarak ört bas etmeyi tercih ediyorlar.

                Seviye o kadar çok düştü ki, İslam adına konuşanlar, Yezidi bir İslam anlayışı ortaya koyuyorlar. Fakat bu anlayışı destekleyenler koyun sürüsü gibi sorgulamaktan imtina ediyorlar.

                Hesap günü gelip çattığında, Dini bırakıp, Dinarı'ın peşinde koşanlar acaba ne diyecekler. Dini-darları, cehennem ateşi bekliyor.

                ŞEHİTLERİMİZİ RAHMETLE ANIYORUZ

                Artık alıştık, her gün 3-5-10 şehit veren ülkemiz insanları, hiçbir şey olmuyormuş gibi davranıyor, sıradan bir gün gibi görüp geçiyorlar.

                Hani nerede akil adamlar, kanaat önderleri, çıkın ülkeyi dolaşın, bu kanı durdurun bakalım. Şov yapmakla bu işler olmuyor.

                Şehitlerimize Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar dilerim. 

Henüz yorum yapılmadı!

Bu içerik için yorum yapılmadı. Yorum yapmak için aşağıdaki formu kullanınız.

Yorum Yaz!

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.
* İşareti olan alanlar gereklidir.