Cabbar ŞIKTAŞ AKLIN YOLU BİRDİR
Tarih : 2016-06-19
Tüm Yazılar

Cabbar ŞIKTAŞ



            AKLIN YOLU BİRDİR

            Her Ramazan ayı geldiğinde iyi ki de memur değilmişim, iyi ki de sabahın köründe kalkıp işe gitmek zorunda değilmişim der, bu konuda kendimi şanslı olanlardan sayarım.

            Tek problemim uyku.

            Sabaha kadar uyuyamıyorum, daha sonra da uyanamıyorum. Ailem ve çalışanlarım da beni böyle kabul ediyorlar işte... Yüce rabbim herkesin ibadetini kabul etsin.

            Geceler gündüz, gündüzler gece olunca, makale yazmakta güçleşiyor haliyle, Annemin hastalıklarını da eklesek... derken Ramazan ayı... epeycedir ki yazamıyorum. Geceleri facebook'ta yazdıklarımla günü kurtarmaya çalışıyorum.

            Yazdıklarımı facebook'tan takip edemeyenler için derleyip gazete ve www.yesiliğdir.com sitemizde takipçilerimizin okumasına sunmak istedim. Ve çok önemsediğim konuları başlıklar halinde sizlerin değerlendirmesine sunuyorum.     

            YENİ PARALEL ÖĞRGÜTLER KURDURTMAYIN

            Paralel Terör Örgütünün fütursuzluğu, kanun tanımamazlığı, güç zehirlenmesi yaşaması, haksızlık yapması, zulüm etmesi, ayyuka çıktığında itiraz ediyorduk, kısık sesli itirazlarımıza bile çok fena tepki gösteriyor, karşı çıkıyor ve hatta baskı kurarak köşeye sıkıştırmaya çalışıyorlardı. 
            Her istediklerini hükümetten alan, "ne istediler de  vermedik" savunması yapmaya zorlayan, ve aşırı güç sarhoşluğu  ile Allah'ı unutanlar, Allah'ın hesabını da  unutmuşlardı. 17-25 Aralık hesaplaşması bir anlamda milat oldu. Paralel Cemaatle Ak Parti harici kimse baş edemezdi zaten. Zira Ak Partinin yarattığı canavar, başına  bela oldu ve bir gerçekle daha  yüzleşmiş oldular ve Ak Parti'nin Paralel Terör Örgütü ile mücadelesi böylece başlamış oldu.
            Ancak 3 yıl geçmesine rağmen halen gerçek manada bir mesafe kat edilmiş değildir. 
            Şimdi Paralel Terör örgütünden boşalan yerlere, köşede bucakta uyuyan cemaatler yerleşmeye çalışıyorlar. Hatta birçok köşe başını parselledikleri bile görülmektedir. 
            İşte şimdiden uyarmalara başlıyoruz, yarınlarda bu cemaatler sorun yaratmaya başladıklarında mı uyanıp tasfiye edeceksiniz, yoksa şimdiden bir önlem almayı düşünüyor musunuz? 
 

            Yani ülkeyi Cübbeli ve benzeri zihniyetlere teslim etmemeli, dün Paralelin  içinde olup, bu gün kendini kamufle ederek başka cemaatler ile flört edip pusuda bekleyenlere fırsat verilmemelidir.

            Ak Parti iktidarı Paralel örgütle gerçekten mücadele ediyor mu bu da doğrusu şüphe uyandırmaktadır. Örgütün yöneten kesimi yine aynı özgüvenle ve yine aynı etkili makamlarda hüküm sürdürmektedirler.

            EVLADININ BAŞINI KESENLERİ İZLEYİP, ELBİSESİNE AĞLIYORLAR

            Hz. Peygamber (saa)'in  ayağını bastığı yere, o yerden çıkan toza, toprağa kurban olayım. 
            Lakin şunu birileri bana izah etmeli!!! 
            Hz. Peygamberimize ait olduğu iddia edilen hırka halkın ziyaretine açılıyor, göz yaşları sel oluyor. 
            Hz. Peygamberin ev halkı, gözümün nuru dediği, Ehli beyti'ne hakaret edilir, mezarları yıkılır, türbeleri bombalanır ama kimsenin umurunda olmaz.


            Bu nasıl bir din anlayışıdır aklım almıyor. 
            Hırkasına gösterilen sevgi Evlatlarına gösterilmez. 
            Eyyyy Müslümanlar azıcık düşünün bence!!!

            Hz. Peygamberin evladından çok elbisesine ağlarsanız, bu milletin Namaz kılmayanına elbette hayvan dedirtmiş olursunuz.  

            Düşünsenize Hz. Peygamberin sakalı olduğu iddia edilen bir kılı 1400 yıldır teberrüken saklanıyor. Neden teberrük çünkü Hz. Peygamberin bir parçası... İyide Hz. Peygamber Ehlibeyti için onlar benim canımdan bir parçadırlar, onları sevmek beni sevmektir demesine rağmen, torunlarını kim şehit etti. Hepsini kılıçtan geçiren zihniyeti bu günü haziret diye ulvileştiren anlayış, bu çelişkiye nasıl izah edebilir.  

            Allah Müslümanlara akıl, fikir versin.

         KEÇİNİN ÖLÜMÜ GELİNCE, ÇOBANIN SOPASINA SÜRTÜNÜRMÜŞ

            Türkiye içten ve dıştan ciddi bir saldırıya maruz kalmış durumda. 
Buna siz kötü yönetim deyin, ben hücrelerde beslenen kanserin uygun zemin bulup harekete geçmesi, diyeyim. 
            Sonuçta saldırılan ülke bizim, savunmakta bize düşer. 
Ermeni lobisi de bu kanser hücrelerinden birisi... Kaşınıyor, ikide bir Azerbaycan'a saldırıyor, ha birde Türkiye'yi köşeye sıkıştırmak için kafadarı ülkelerinin parlamentolarında "Türkler bizi soykırıma uğrattı" gibi kararlar aldırıyorlar. Akılları sıra Türkiye'yi mahkum edecekler, taviz koparacaklar. Bir kere halt etmişler, başlarını da taşa dövmüşler!  
             
            Türkiye'de on binlerce Türk vatandaşı olan Ermeni var. Biz bu Ermenilere gözünün üzerinde kaşınız var diyor muyuz? Ama Ermenistan'da bir tek Türk bırakmadılar. Şu anda Iğdır'da yüzlerce kişide Ermenistan'da ki evinin, arsasının tapusu olan var. Nüfus cüzdanı olan var. Birinci derece ailesi katledilen var. Bu aileler bir araya gelip uluslararası mahkemede dava açmalı, mal varlıklarını geri istemeli, yitirdikleri canları için tazminat talep etmelidirler." 
            Lütfen buna duyarlı olalım ve kimin böyle bir tapusu, yaşadığı dram varsa ben öncülük edeceğim ve avukat tutup mahkemeye vereceğim.

            ELEKTRİK KESİNTİLERİ ARTIK USANDIRDI

            Bu nasıl bir memleket yaaaa, hiç mi denetleyeni olmayacak, hiç mi hesap soranı olmayacak? 
            Rüzgar eser elektrik kesilir, yağmur yağar elektrik kesilir, sıcak olur elektrik kesilir, soğuk olur elektrik kesilir, sokakta biri kuvvetli öksürür elektrik kesilir, yani anlayacağınız Iğdır'da elektrik her zaman ve her yerde kesilir, üstüne bir de saniyede bir de git gel yapar ve ikramiye olarak ta tüm cihazlarınızı yakar geçer.   
            Al sana memleket. Gel burada yatırım yap, fabrika kur, dijital makine getir çalıştır, çalıştırabilirsen.

            ARAS Edaş'ın Iğdır'da çok kıymetli bir müdürü var. Sürekli arar sorunu iletirim, anında müdahale eder. Peki ya Kubilay Beyi tanımayanlar nereyi arayacak, şikayetlerini nereye bildirecekler?

            Tabi ki 186'yı arayacaklar. Bağlantı kurana aşk olsun. Bağlantı kuruldu diyelim, 1'e bas, 3'e bas, 0'a bas, yani anlayacağınız anamızın kızlık soy ismini sormadıkları kalıyor.

            Sevgili Aras bu telefonu eden herkes Oxford mezunu mu ki sizin bu kurumsal yapınızla baş etsin.

            1 Gün fatura gecikir elektriğini kesersin. Açmasına da bir ton para alırsın. Peki sen bizim elektriğimizi kesince, cihazlarımıza zarar verirce, işletmemizi işlettirmeyince niye bedel ödemiyorsun da bize ödettiriyorsun. Hep almayı biliyorsun. Halkı gerçek manada sömürüyorsunuz ama maalesef ki kimse sizi denetlemiyor, hesap sormuyor.

            DİN İSTİSMARCILARINI DİNLEMEK İSTEMİYORUM

            TV kanallarında Ramazan sohbeti adı altında dini sohbet yapan kişileri sürekli dinlerdim. 
            İslam dinini o kadar çok istismar ettiler ki, artık dini söylemler duymak bile istemiyorum. 
            Allah'ın, sizin nefis yaparak İslam'a yakışmayan davranışlarınıza ihtiyacı yoktur. 
            Yüce Allah haşa acizmiş gibi, Allah'ın jandarmalığına soyunan ve İslam adına insan başı kesenleri, namaz kılmayanı hayvan olarak tanımlayanları, Hz. Peygamber'den sonra yeni bir din anlayışı dayatanlar, gerçek İslam'ı değil, sonradan ürettikleri İslam'ı savunmaktadırlar. 
            Bizlere siyasi İslam değil, ruhuyla, bedeniyle, samimiyetiyle, hoşgörüsüyle var olan bir İslam gereklidir.

            BELEDİYE NİHAYET YAPIYOR

            Iğdır'ın Topçular, Bağlar, Atatürk ve Söğütlü Mahalleleri 7 yıldır hiç hizmet almadı desek yeridir. Belediye Başkanı Av. Murat Yikit ile bu konuları defalarca konuşmuş, bir an önce özellikle yolların yapılması gerektiğini ifade etmişizdir.

            Belediye Başkanı kendilerine göre bir plan program yaptıklarını, Doğalgazı, Kanalizasyonu beklediklerini ifade ediyorlardı. Nihayet Doğalgaz hattı çekildi. Ancak Kanalizasyonu beklemeye artık tahammül kalmadığından yollar ve kaldırımlar yapılmaya başlandı.

            Yapılaşmanın en yoğun olduğu Topçular ve Bağlar Mahallelerinde artık kullanılamaz olan yollar asfalt yapıldıkça insanların yüzleri de gülmeye başladı.

            Umarız belediyecilik hizmetinden 7 yıldır yararlanamayan bu mahallelerin yol, kaldırım, temizlik ve diğer sorunları çözülmeye devam eder.

            Iğdır Belediye Başkanı  Av. Murat Yikit'e bu çalışmalarından ötürü teşekkür ederiz.

            YAZACAK OKADAR ÇOK ŞEY VAR Kİ

            Aslında her şeyi yazıp soruna çare bulmak isteriz ama, emin olunuz ki, artık hiçbir şey eskisi gibi değil, yazılanlara kulak asan bile yok, halk bile kulak asmıyor. Yazdığını paylaşıp, destek veren yok, amandır ben fişlenmeyeyim deyip etraftan dolanan ve ha bire de taciz edip niye yazmıyorsunuz diyen o kadar çok insan var ki, neyi yazıp, neyi yazmayacağımızı bile şaşırıyoruz.

            Her şeye rağmen biz yine de gazetecilik vazifemizi yapıp, gördüklerimizi dilimizin döndüğü kadar yazalım. Taktir kamuoyunun olsun. 

Henüz yorum yapılmadı!

Bu içerik için yorum yapılmadı. Yorum yapmak için aşağıdaki formu kullanınız.

Yorum Yaz!

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.
* İşareti olan alanlar gereklidir.