Cabbar ŞIKTAŞ Her şey güzel olacak
Tarih : 2016-08-06
Tüm Yazılar

Cabbar ŞIKTAŞ



Her şey güzel olacak

            Aslında 15 Temmuz değil, 17-25 Aralık Türkiye için bir milat oluşturdu. O gün operasyon yiyerek irkilen Ak Parti hükümeti karşısında ki FETÖ gücünün, şeytani fikirli olduğunun farkına vardı.  

            O güne kadar Namaz kılan, beyaz yüzlü, badem bıyıklı, gümüş yüzüklü, yumuşak konuşan kişiler olarak bilinir ve bu yüzden aşırı ilgi alaka görürlerdi.

            17-25 öncesi artık her istediklerini hükümetten alamayan, sorun yaşamaya başlayan Fetullah Gülen terör cemaati, MHP ve CHP'yi kasetlerle şekillendirmeye çalıştığı gibi, 17-25 tarihinde de Ak Partiye göz dağı verip esir almak için bir hamle yaptı. Yaptığı hamleye dönemin Başbakanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan çok sert bir karşılık verdi ve bunun hesabını vereceksiniz dedi.

            Ancak partisi içinde ki bakanların böyle işlere kalkışıp ya da açık vermeleri Erdoğan'ın hazmedemediği bir durum yaratmıştı. O hırsız bakanları görevden aldı. Ve Cemaatle hesaplaşmaya başladı. Erdoğan, FETÖ'nün üzerine gittiğinde gidildi. Durduğunda duruldu. Yani Erdoğan hedef gösterip şunu yapın, bunu tutuklayın, bunu sorgulayın, para trafiğini kesin, okullarını, dershanelerini kapatın dediğinde kapattılar, devlet işlerine, ülke dışı gezilerine çıktığında geride kalanlar unuttular.

            Bunun olma sebebi bana göre Ahmet Davutoğlu'ydu. Davutoğlu Dışişleri bakanlığına geldiği gün Türkiye'yi bütün komşuları ile kavgalı eden bir politika geliştirdi. Sanki bilinçli bir şekilde Erdoğan ve Ak Parti'yi çıkmaza sürüklüyordu. En kritik dönemlerde, en kötü gelişmelerde dikkat ederseniz Davutoğlu iş başındaydı.

            Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan bunu fark etti ve Davutoğlu'nu kaldırıp attı. Ve hemen akabinde 15 Temmuz darbe kalkışması yaşandı. Davutoğlu bu kalkışmada Başbakan olsaydı, kendisi gidip teslim olacak, bütün kurumların da teslim olmasına öncülük edecekti.

            Tabi ki bunlar bir varsayım, öngörü. Ama okuduğumuz tablo bunu gösteriyor. Kısacası Sayın Erdoğan, Paralel terör örgütüyle mücadelede tek kalmıştı. 15 Temmuz sonrası MHP, CHP, HDP darbeye karşı durmuş, bir anlamda Cumhurbaşkanını yalnız bırakmamışlardır.

            Doğrusu da buydu. Siyasi olarak farklı fikirlerde mücadele edilse de, ülkenin bölünmez bütünlüğü noktasında elbette ki geçmişi sorgulamanın hiçbir manasının olmadığını kabullenip, birlik ve beraberliği pekiştirmek gerekiyordu.

            BEN UMUTLUYUM

            Niye umutluyum biliyor musunuz, bu şeytan suratlılar daha düne kadar bu ülkeyi şekillendiriyor, iktidar partisi Ak Parti'yi yönlendiriyor, istediklerini söylettiriyor, yaptırıyor ve uçurumun kenarına itiyorlardı.

            15 Temmuz günü takke düştü, şeytanın yüzü görüldü. Bir musibet yaşadık, 250 civarı insanımız şehit oldu, binlercesi yaralandı. Bu musibetten nasihat almamamız imkansız. Sayın Erdoğan'ın bundan sonra ki hamleleri eskiyle paralellik oluşturmayacak, sağduyulu ve gerçek vatanseverleri dışlamayan bir bakış açısı ile şekillenecektir.

            Şöyle ki, dün bu ülkede Aleviler, Şialar yok hükmünde görülmüş, Ak Partinin hiçbir organında yer verilmemiş, dışlanmış, Bakan, bürokrat olamamışlardır. Bu artık eskisi gibi olmayacak, çünkü çok derin bir nasihat alındı. Ülkenin iliklerine kadar işleyen, hücrelerine sızıp geçmişte var olan vatan evlatlarını yok eden bir terör örgütünün farkına vardı, ihanetiyle yüzleşti. Onun için hem yoğurdu üfleyerek yemesi gerekiyor, hem de vatanına ihanet etmeyecek kişileri artık iş başına getirmesi gerekiyor.

            Bu cemaat 40 yıl öncesinden mezhepçilik üzere  taraftar topluyor, Sünni ılımlı İslam modeli geliştiriyorlardı. O kadar ılımlıydılar ki(!) devletin başı Cumhurbaşkanını öldürmek için 4 helikopter kaldırdılar. Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni bombaladılar. Devletin kurumlarını, sokaktaki vatandaşını bombaladılar, kurşunladılar.  

            Gözü dönmüş bu vatan hainleri, ABD'nin, İsrail'in uşağı FETÖ'cüler, ülkeyi ele geçirmiş olsalardı, Türkiye 50 yıl kendini toparlayamaz, yüz binlerce kişinin canına kıyarlardı.  

            Şükürler olsun ki, hem devletin vatansever siyasetçileri, subayları, polisleri ve vatandaşları el birliği yaparak bu BÜYÜK şeytan fikirlileri bertaraf ettiler.

            Artık ülkemiz emin ellerde, bu fetöcüler veya başka terör örgütleri bundan sonra hiçbir şekilde böyle bir olaya kalkışamazlar. Kalkışsalar da  başlarına  15 Temmuz  örneğinin geleceğini artık biliyorlar.

             Onun için diyorum ki "güzel şeyler olacak" Aslında bu söz Kekili hocamızın sözü. Kekili hoca, 15 Temmuz gecesinden başlayarak güzel şeyler olacak diyen değerli bir arkadaşım. Benim gibi pozitif bakan, ümidi olan bir arkadaş... Dikkat ederseniz halkımızın, esnafımızın vergi ve benzeri borçları siliniyor, halkımızın rahatlaması için bir çok adımlar atılıyor, belki birçok kader mahkumu kişi af çıkarılarak salıverilecektir.   

            NETİCEDE ŞU OLACAK

            Bu halk bu cemaatçilerden çok çekti. Adları ılımlı olan bu gaddar soytarılar, bizleri her alanda ezdi, incitti, dışladı, ötekileştirdi, ajan dedi, devlet düşmanı yaptı, ekmeğimizi aldı, makamımızı aldı ve bizleri yok hükmünde gördü.

            Allah'ın hesabı her zaman galip geldiği gibi, yine galip geldi ve şartlar değişti. Dün bizim vergilerimizle elde edilen, söğüşlenen, gasp edilen yüzlerce, binlerce mülkümüz geri alındı. Bu mülkler bir zamanlar parsel parsel verilen mülklerdi. Şimdi geri alındı. Bu mülkler şimdi bir şekilde paraya dönüşecek, halka sunulacak, ülkenin kalkınması için harcanacak, yakın günler ülkemiz için ve halkımız için gerçekten güzel olacak ve ben buna inanıyorum. 

Henüz yorum yapılmadı!

Bu içerik için yorum yapılmadı. Yorum yapmak için aşağıdaki formu kullanınız.

Yorum Yaz!

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.
* İşareti olan alanlar gereklidir.

Kerbela

Kerbela Sayfası