Dün de Söylemiştik!

            Dün FETÖ'cülerle ilgili laf ettiğimizde FETÖ sevicileri öyle bir tepki gösterirdi ki zannedersin FETÖ bunların babasıdır. Doğrusunu söylemek gerekirse hem iktidar hem bürokrasi gücü ellerinde olduğundan korkmamak elde değildi.

            Ama Allah bilir hiç boyun eğmedim. Hele özellikle Ak Parti içinde bazıları vardı ki, sosyal medyada Fetöbereli savunma yapar, ‘FETÖ benim ilahımdır.’ derlerdi. Bu kişiler aynı zamanda Ak Parti İl Başkanı Ahmet Tutulmaz'ın işe aldırdığı kişilerdi. Şimdi FETÖ'cü değillerdir diye koruyorsa bilemem. Zira Ankara'dan gelen FETÖ'cü listesine müdahale ettiği de rivayet ediliyor. 

            Biz dün bu FETÖ'nün ABD-CIA, Mossad ajanı olduğunu vurgulayıp, Mısır, Suudi Arabistan, Katar, Arap Emirlikleri dururken ne işi var ABD'de dediğimizde, yine el öpücüleri savunma yapar, bizlere karşı durur,bizleri mahkum etmeye çalışırlardı. Maklube yiyenler, İbrahim Avcı'da cemaat sohbetlerine katılanlar bizlere ticari, siyasi ve sosyal alanda saldırırlardı.

            Tarih bizleri acı bir tecrübeyle haklı çıkardı.

            Ancak filmi başa sarıyoruz.

            Daha önce de hem sosyal medyada hem gazetedeki köşe yazımda bu konuyu dile getirdim. Ben getirmekle kalmadım Türkiye'de, gazeteci ve siyasetçi birçok kişi bunu ifade etti.

            FETÖ  ülke yönetiminden, iş dünyasından, STK'lerden tasfiye edilirken, yerine yarının FETÖ'cüleri yerleştiriliyor. Hem de öyle bir yerleşiyorlar ki, kinle, nefretle, intikam alma duygusuyla... Birçoğu özellikle El Kaide'nin arka bahçesi, dün IŞİD'de sünnilerin öfkeli çocukları diyen ve sonra da günah çıkarmak için "Bana ahmak diyebilirsiniz" deme yüzsüzlüğünü gösteren anlayış tarafından. Bu kişilerin uzantıları Iğdır'da da mevcut, İl Başkanı Ahmet Tutulmaz şimdiye kadar devletin hangi birimine bu FETÖ'cüdür demiştir acaba?  Kendi teşkilatındaki FETÖ'cüleri ayıklamak için hangi adımı atmıştır acaba? Bunu yapmadığı gibi kurumlardan FETÖ'cülerin temizlenmesi için gelen listelere müdahale ettiği söylentisi konuşuluyor, yok böyle bir şey dediğini duydunuz mu acaba? 15 Temmuz sonrası boy boy selfie çektirdiği, vali yardımcıları, kaymakamlar, iş adamları, öğretmenler vs. tutuklanırken sizin bu insanlarla olan dostluklarınız neyin nesiydi diye sorulmayacak mı acaba? 

            Şu anda devlet kademelerinde yaşanan karmaşa ve boşluğu fırsat bilen, isimleri herkesçe malum, tarikat ve cemaatlerin cübbeleri ile devlet kurumlarında köşe kapma yarışını dehşetle izliyoruz. Bu kişilerin birçoğu daha dün FETÖ'nün değirmenine su taşıyor, ihalesini alıyor, rant kapılarının önünde bekçilik ediyorlardı. Şimdi kendilerini kamufle ederek başka tarikatların safına geçip, bu tarikatlar aracılığı ile dün yaptıklarını yapmaya devam etmekte, ülkenin kozmik odalarında görev almaktadırlar.

            Dün binlerce okuyan, yazan, gündemi takip eden  kişi FETÖ'nün tehlikeli bir örgüt olduğunu  avazı çıktığı kadar bağırıp yöneticilere duyurmaya çalıştı. Alnı secdeye giden bu iblislerin gerçek yüzleri 17-25 Aralık 2014 tarihinde görüldü ve 15 Temmuz 2016'da, bu iblislerin içindeki fitne ortaya çıktı.

            Durum böyleyken oturup kafa yormamız gereken net tablo şudur:

            Ülkenin kozmik odalarına, vatan haini, liyakatsiz ancak alnı secdeye giden değil, liyakat sahibi, vatanperver, ülkesine ihanet etmeyecek alnı secdeye giden veya gitmeyen ayrımı yapmayacak kişilerin yerleştirilmesi gerekmektedir.  Bu dumanlı havadan yararlanan tarikatların, cemaatlerin ülke yönetiminde rol almalarına kesinlikle  müsaade edilmemelidir. Şayet edilirse yarınlarda yeni bir 15 Temmuz'a hazırlıklı olmamız gerekir. Çünkü art niyetli  bu güruhların kendilerinden başkasına yaşam hakkı tanımayan bir yapıları söz konusudur. İşte bu sebeple duygusallığa yer verilmeden hareket edilmesi gerekmektedir.

            Daha iki yıl önce bu memlekette 50 küsür okul müdürü, Ak Parti İl Başkanı Ahmet Tutulmaz'ın siyasi insiyatifi ile görevden alındı. Yerine gelenlerin kaçı FETÖ'cü diye tutuklandı ya da açığa alındı merak ediyoruz doğrusu?

            Ya da Ahmet Tutulmaz referansıyla göreve atanan kişiler üzerinde inceleme yapıldığında kaç FETÖ'cü bağlantısı bulundu bunu da merak ediyoruz doğrusu?  

            SUYUN BAŞINDA OTURMUŞLARDI

            Terör örgütü FETÖ üyeleri,yıllardır ülke hazinesinin aktığı suyun başında oturmuş en okkalı payı alıyorlardı. Holdingler teşviklerle, hibelerle, himmetlerle öyle büyüdüler ki, iş dünyasında artık söz sahibi olmaya ve yaptırım gücü uygulamaya başladılar. TÜSİAT'ın pabucunu dama atmak için Ak Parti hükümeti tarafından kurdurulan MÜSİAT bile AKTİSAD ve benzeri derneklerin gölgesinde kalmış, tabiri yerinde ise tüm Türkiye bu örgütün esiri olmuştu.

            Yargıçlar istedikleri kişiyi keyfi olarak tutukluyor, istediklerini keyfi olarak bırakıyorlardı. Iğdır'da ben dahil birçok kişi bu FETÖ'cü yargıçların mağduru oldular. Özellikle de mezhep taassubu  görüntüsü vererek taraftar toplamayı hedefleyen FETÖ'cüler, Iğdır'da Şia olan Azerbaycan Türklerini ciddi anlamda gerçekten mahkum ettiler, ötekileştirdiler, dışladılar, horladılar, raporlaştırdılar, itibarsızlaştırmak için ellerinden geleni yaptılar.

            Şimdi istiyoruz ki bu işler olmasın.

            Bu darbe terör saldırısında 250 vatan evladı içerisinde; vatanını satmayan, göğsünü siper eden iki hemşerimiz şehit oldu. Kaldı ki bir elin on parmağını geçmeyecek kadar az olan satkını bile bu toplum içerisinde bulamazsınız.

            Ancak öz eleştiri yapılacak olursa, milletle alay ederek konuşan, küçümseyerek davranan, PKK ve IŞİD'e sözde hakaret edip, arka planda hizmet edenlerin köyünden mensubu olduğu Ak Parti'ye bir oy bile çıkmaz iken, siyasi kurnazlıklar yaparak, cemaat bağlantılarını kullanıp koltuğunu koruyanlar elbette günü geldiğinde gerçekle yüzleşeceklerdir. 

Tweet