Bizim MHP

            Söylemler arasında ki farkı tekrar etmenin hiçbir manası yok, eylemler değiştiği için, söylemlerde zamanla değişebiliyor demek ki...

            Bizim MHP Genel Başkanı Sayın Bahçeli geçmişte şöyle diyordu demeyeceğim. Çünkü o söylemler artık geçmişte kaldı.

            Bizim MHP'liler beni, bu ve benzeri durumları eleştirdiğim için eleştiriyor, lidere mutlak itaat gerekir diyorlardı. Buna da itiraz etmeyeceğim, dün dündür siyaseti genimize işlemiş demek ki...

            Madem biz size oy vereceğiz, sizde gidip Ak Partiye destek verecekseniz, o zaman biz aracıyı kaldırıp direk gidip kendimiz oy verelim dediğimde kızanlar, şimdi hepten gidip Ak Parti'de siyaset yapar oldular.

            Aslında haksızda değiller.

            Üyesi oldukları MHP'nin genel başkanı Sayın Bahçeli'nin dün dedikleri ile bu günkü eylemleri değişince oluyor da, MHP taraftarları gidip Ak Parti'de siyaset yapınca mı olmuyor?

            Ak Parti kuruldu kurulalı, Ak Partiye hiç oy vermedim. Birileri gibi götürüp oyumu HDP’ye ya da MHP'ye verip sonra da gelip Ak Parti saflarında durarak dalkavuklukta etmedim. Duruşumu net, tavrımı şeffaf olarak ortaya koymayı tercih ettim. Tabi ki bu benim kişisel tercihim, başkalarının tercihine de saygı duymak gerekiyor. Saygı duyduğum için de dikkat ederseniz artık eleştirmiyorum.

            Sadece şuna kızıyordum; Her partide gidip dolaşır, her partiden bir takım menfaatler elde etmeye çalışır, duruma göre güçlüden yana gözükür ama oy zamanı götürüp oyunu başka partiye verir. Ama ertesi gün yine güçlü kimse gidip onun yanında durur. Hatta yemini, kitabı, havada uçuşturur ki ben size oy verdim der. Onunla da kalmaz, başlar üste çıkmak için birilerini eleştirmeye... Biz buradaydık siz neredeydiniz hesabı sormaya başlar.

            Neyse konuyu dağıtmayalım.

            Bizim MHP, madem Ak Parti ile işbirliği içinde olacaksın, maden Başkanlık sisteminde anlaştınız, madem uzlaşı olacak, peki neden MHP'li kadrolar iş başına gelmiyor da, yine FETÖ'den, PKK'dan arta kalan, kılık değiştiren, renk değiştirenler göreve getiriliyor.

            Maden isminiz Ak Partinin kurtarıcısı olarak anılıyor, neden iktidarın nimetlerinden yıllardır mahrum kalan, dışlanan, ötekileştirilen Ülkücü gençlik yararlandırılmıyor?

            Her şeyin bir bedeli vardır.

            Bizim MHP'nin bu tavrından ötürü kaçınılmaz bir bedel ödeyeceği kesindir. İyide bari karşılığını alsanıza? Memur, işçi, üst düzey bürokrat, rektör, öğretim görevlileri vs. kadrolarına talip olsanıza?

            Şu anda MHP'li gençler işsiz ve kimsesiz. Yerel ve genel siyasette hiçbir destekçileri yok, genel merkez olarak seçmenlerinizin, taraftarlarınızın durumunu görmüyor musunuz? Ne zaman sahip çıkmayı, ne zaman destek olmayı, ne zaman iş, aş imkânına kavuşturmayı düşünüyorsunuz?

            Şimdi birileri hemen bu yazdıklarımı ihbar olsun diye genel merkeze yollayacaklar. Valla çok memnun olurum ama Genel Merkez'de kim var ki yollayasınız. Ulaşabileceğiniz birileri olsa hemen yollamanızı özellikle istirham ediyorum.

             AK Parti'de Kongre var.

            Ak Parti 2017 Şubat ayında il teşkilatlarında kongreye gidiyor. Şimdi den birçok kişi aday olacağını açıklamış durumda. Yani Ahmet Tutulmaz'ın iki üç aylık bir iktidar dönemi kaldı. Bakalım iki üç ay sonra nasıl bir durum şekillenecek... Şimdilik, Osman Toka, Ömer Armağan, Ferdi Turan, İsmail Demirel, Mustafa Buluş ve Ahmet Tutulmaz'ın adaylıkları telaffuz ediliyor.

            Yani geçmişte Ak Partide yönetici olmuş, Başkanlık yapmış kişiler bu işe talipler. Daha başka kişiler de mutlaka çıkacaktır. Süreç yaklaştıkça, adaylarda netleşir. Ancak Ak Parti Genel Merkezinin bu sefer ülke genelinde daha çok ince eleyip, sık dokuyacağı, hassas davranacağı kanaatindeyim.

            Çünkü, partinin FETÖ ve PKK bağlantılarının kesilmesi için azami gayret gösterileceği duyumu alınmış durumda. Elbette isim belirlenmesinde Ak Parti Milletvekili Nurettin Aras'ın diyeceği sözler genel merkez tarafından mutlaka dikkate alınacaktır. Hele hele son günlerde yaşanan çirkin olaylar üzerine Sn. Cumhurbaşkanı ve Sn. Başbakan ile bire bir görüşen Milletvekili Aras'ın, parti ve bakanlıklar nezdinde etkinliğinin arttığı gözlemlenmiştir.

            “İŞSİZLİK ARTIYOR”

             Dolar ve Euro'nun bir anda artması ekonomimizi alt üst etti. Almış olduğumuz tüm hammaddeler yaklaşık %25 zamlandı. Esnaf tabir yerindeyse aldığını satamıyor, sattığını alamıyor. Piyasa koşullarının her geçen gün ağırlaşması, istikrarsızlık görüntüsü ile kimse elinde ki parasını yatırama dönüştürmüyor, alım- satım yapmıyor.

            Esnaf’ın tabiriyle yaprak kıpırdamıyor.

            Bankalar risk gördükleri için kredi vermeye çok yanaşmıyor. Zira verilen kredilerin tahsilâtında zorlanılması, çeklerin yazılması, banka borçluların takibe düşmesi, haciz işlemleri başlatılması son günlerde artarak yaşanan hadiseler. Dövizin yükselmesi tüm ekonomimizi, ticaretimizi alt üst etti.

            Sayın Cumhurbaşkanı dövizinizi bozdurun, Altın ve Türk Lirasında kalın diyor. Doğrusu bu çağrısını destekliyorum. Bu milli bir mesele, ülke hepimizin ise el birliği ile bu krizi atlatmalıyız. Ama sıradan vatandaşta böyle bir para zaten yok ki... 14 yıldır ihale alan, devletin her türlü olanaklarından yararlanan para baronlarına dövizinizi bozdurun talimatı verilmelidir.

            Bu necip millet fedakârdır, cefakârdır. Kuvay-i Milliye ruhu taşıyan bu asil millet elbette ki ülkesi için canını da, malını da gözünü kırpmadan verir. Şu anda sıcak ve soğuk savaş içerisinde olan ülkemizi çökertmek isteyenlere karşı direnmek, mücadele etmek durumundayız.

             Dövizi olan bozdurmalı, vergi barışı, matrah artırımı ile uzlaşma kanununa uyulmalı ve vergi ödemeliyiz. Ülkemiz bunca düşmanının içerisinde mağlup olmamalı, güçlü ve kuvvetli bir ülke olarak yoluna devam etmelidir.

Tweet