Cabbar ŞIKTAŞ VAHŞİ ERMENİLER ZEHRA’YI KATLETTİ
Tarih : 2017-07-07
Tüm Yazılar

Cabbar ŞIKTAŞ



VAHŞİ ERMENİLER ZEHRA’YI KATLETTİ
 

Azerbaycan Cumhuriyeti’nin yüzde yirmisini işgal altında tutan Ermenistan ordu birleşmeleri 4 Temmuz 2017 sabah saat 09.00 sularından itibaren Ermenistan-Azerbaycan sınır hattının çeşitli yönlerine doğru 60 mm’lik ağır silahlar ve bombardımanlar vasıtasıyla ateşkes rejimini 128. kez ihlal etmişlerdir.  Aynı gün saat 20.40 sularında cinayetkâr ve tecavüzkâr Ermenistan askeri birleşmeleri Fuzuli ilinin Garkhanbeyli Alkhanlı bölgesine doğru 82 ve 120 mm’lik bombardıman silahlarından ateş açarak bir sonraki provokasyona el atmışlardır.  Bunun sonucunda, Alkhanlı köyü sakinlerinden 1967 yılı doğumlu Guliyeva Sahibe İdris kızı ve 2015 doğumlu Guliyeva Zehra Elnur kızı vefat etmiş, açılan ağır ateşler sonucunda şarapnel yarası almış olan1965 doğumlu Guliyeva Sarfinaz İltifat kızı ağır yaralanmıştır.  

Bunun yansıra belirtmek isteriz ki, yaşamını yitiren Alkhanlı köyü sakinlerinin yaşayış yerleşkeleri cephe hattından 4,5 – 5 km uzaklıkta yerleşmektedir.

           

            Ermeni çeteleri görüldüğü gibi ateşkes anlaşmasını sürekli hiçe saymış, Zehra’nın katledildiği gün 128 kez taciz atışları yapmış, saldırılarını devam ettirmiştir.

            Dünya kamuoyu yaşanan bu olayları 1990 yıllarda olduğu gibi  kulak ardı ederek umursamamış, Ermeni askerlerinin saldırılarını görmezden gelerek bir savaşın çıkmasına razı olmuş gözükmektedir.

            Ermenilerin bu saldırıları, vahşilikleri, düşmanca tutumları şunu gösteriyor ki, Ermeniler bu saldırılarından, tecavüzkârlıklarından asla vazgeçmeyecek, kesinlikle uslanmayacaklardır.

            Zaman zaman Türkiye’de bazı basın medya kuruluşları Ermenistan kapısının açılması için Türkiye’de gündem yaratmaya çalışmaktadırlar.

            Kendi pencerelerinden haklı oldukları konular olsa da, evrensel bakıp olayları tahlil etseler saldırgan Ermenilerin hiçte masum olmadıklarını görecek, ülkemize katacakları çokta bir katma değerin olmayacağını anlayacaklardır.

            Ermenistan kapısı açıldığı taktirde bölgede ticaret olacak, kalkınma olacak gibi bakış açısı ortaya koymak, huzurun olmayacağını hesap etmeyenler için doğru bir bakış açısı olabilir. Ancak Azerbaycan’ın %20’si işkal altındayken, Ermenilerin tecavüzkar saldırıları devam ederken, hiçbir dostluk emaresi ortaya koymazken, Ermenilerin Iğdır, Kars üzerinden açılacak olan bir kapıdan giriş yapması sizce ne kadar doğru olur?

            1991-1992 yıllarında Kızılordu’nun desteği ile Ermeni’lerin işkal ettiği Karabag’da dökülen kan henüz kurumamışken, üstüne üstlük geçen bu zaman diliminde binlerce kez  Azerbaycan’a saldırıp bölge halkını ve Azerbaycan Askerini şehit eden Ermeni’ler, arabulucuların uzlaştırmaya çalışması, dostluk eli uzatılmaya çalışılması kesinlikle fayda etmemiş ve uzatılan eller onlarca kez havada kalmıştır.

            Ermenilerin Türk halkına bakışını anlatmaya, tarif etmeye kalkışmak bence gereksizdir. Tarih boyunca Ermeni hep fıtratının gereğini yapmış, ihanet etmiş, katletmiş ve hep saldırgan bir tutum sergilemiştir.

            Dolayısıyla kapılarımızı açalım, Ermeni’yle ticaret yapalım, zengin olalım  düşüncesi çokta doğru bir düşünce değildir.

            Ermenistan’a Türk malları Gürcistan üzerinden satılıyor. Hakeza Azerbaycan ürünleri de Ermenistan’a pazarlanıyor olabilir. Hatta Ermeni, Azerbaycan’lı iş ortakları da olabilir. Bu saldırgan Ermeni gerçeğini örtbas etmez. Sadece basiretsiz kişilerin dünya malı için ortaya koymuş oldukları ucuz davranışlar olarak görülür.   

            Kaldı ki, ben bile birçok yazımda şunu defalarca ifade etmişimdir.

            Ermeniler ile ticaret yapan, dostluk bağı kuran, hatta stratejik ortaklık kurup özellikle Iğdır’da mülk edinen kişilerin varlığı da zaman zaman duyulmuştur.

            Daha da ilginci, işlerine gelmeyince Azerbaycanlılara saldıran, işlerine gelince milliyetçi elbisesi giyip ortalıkta Azerbaycan sevdalısı gibi dolaşanlar, 2 yaşında ki Zehra’nın katledilişine sessiz ve kayıtsız kalmaları da çok manidar değil midir? 

            Şüphesiz ki bizler demokrasiyle yönetilen bir ülkeyiz. Her bireyin farklı fikirleri mutlaka olacaktır. Ancak ihanet içinde olan, bu vatanın toprağına göz diken, askerini, polisini şehit eden, birlik ve beraberliğini bozmaya çalışan her kim olursa olsun, bilsinler ki vatanseverler karşılarında olacaktır.

            Bu gün Ermeni seviciliği yapanlar, 100 yıl önce atalarının nelere maruz kaldığını bilmek zorundadırlar. 

            Azerbaycan bizim vazgeçilmezimizdir. Ulu önder Atatürk’ün dediği gibi “sevinci sevincimiz, kederi kederimizdir.” Merhum Aliyev’in de dediği gibi “biz iki devlet bir milletiz” sözünün fiiliyatta da hayata geçirilmesi gerekmektedir.

            Nasıl ki, Ermenistan’ın bu cinayet kâr  tutumunu kınayıp, bu şartlarda kapılarımızı asla açtırmayacağız diyorsak, bu kapının açılmaması için bizlerin bu yorumlarına tepki koyan, aba altından sopa gösterip bizleri kınayanlara da, Azerbaycan’ın duyarlılık gösterip baş tacı etmemesi gerekmektedir. 

            Sonuç olarak net ifadelerle şunu söylememiz gerekiyor.

            Karabağ sonunu çözülmeden, Ermeniler saldırganlığını bırakmadan, dostluk ellerini uzatıp Türkiye’den ve Azerbaycan’dan özür dilemeden bu kapı sanmıyorum ki açılsın. 

Henüz yorum yapılmadı!

Bu içerik için yorum yapılmadı. Yorum yapmak için aşağıdaki formu kullanınız.

Yorum Yaz!

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.
* İşareti olan alanlar gereklidir.