Cabbar ŞIKTAŞ İLK GELEN GARDAŞ OYDU
Tarih : 2017-07-15
Tüm Yazılar

Cabbar ŞIKTAŞ



İLK GELEN GARDAŞ OYDU

15 Temmuz hain darbe girişiminin üzerinden tam bir yıl geçti. 11 Temmuz’dan başlayan ve 15 Temmuz’da sona erecek olan hafta, 15 Temmuz haftası olarak kararlaştırıldı ve ülke genelinde etkinlikler başlatıldı.

Valilikler kendilerince yapmış oldukları programları uyguluyor ve şehit aileleri, mezarlık ziyaretleri yapıp, camilerde şehitlerin ruhuna Kur’an okutup dualar ediliyor. 

Özellikle doğuda ve batıda da birçok ilde eşi benzeri bulunmayan Valilik yolunda yapılan 15 Temmuz etkinliklerine yoğun ilgi gösterildiğini söyleyebiliriz. Perşembe gecesi  Mehteran takımı eşliğinde mükemmel bir etkinlik, Cuma gecesi ruhlara hitap eden ney dinletisi ve Cumartesi gecesi yani bu gün valilik yolundan başlayacak olan  yürüyüş ve demokrasi nöbeti ile hafta tamamlanmış olacak.

Vali Enver Ünlü Bursa’nın Osmangazi Kaymakamlığından geldiği için, 15 Temmuz etkinliklerine Bursa belediyesi jest yaparak mehter takımını gönderdi. Cuma akşamı Vali yolunda gösteri düzenleyen mehter takımı, öncesinde de ilçelerde gösteri yapmışlardı.

Cuma akşamı Mehter takımıyla birlikte Iğdır’a gelen Bursa belediye başkan yardımcısı Abdulkadir Karlık ve Ak Ocaklar Genel Başkanı Hakan Yiğit birer konuşma yaparak 15 Temmuz’a dikkat çektiler.

Ardından Iğdır Valisi Enver Ünlü yapmış olduğu konuşmada: “15 Temmuz hain darbe girişimi olduktan hemen sonra duyarlılık gösteren ve ilk ziyareti gerçekleştirerek geçmiş olsun dileklerinde bulunan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı, “gardaşın üzerine ne düşüyorsa yapmaya hazırdır” diyen, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’e teşekkür etmesi bizleri ziyadesiyle gururlandırmıştır.”

GERÇEKLER AYRINTILARDA GİZLİDİR

Hain darbe girişimi olduğunda kimi ülkeler ellerini ovuşturup Türkiye’yi de bir Irak’a, Suriye’ye, Mısır’a, Libya’ya çevirdik diyerek sevinirlerken, Azerbaycan ve İran sabaha kadar endişeli ve teyakkuzda beklemişlerdi.

Cennet’in yolu İran’dan geçse ben etrafından dolanırım diyen, yani amaç olarak Cennet’e gitmek gibi bir derdi olmayan, İslam diye bir tasası bulunmayan Fetullah Gülen’in, “velef ki cennetin yolu İran’dan geçecek olsa, oradan geçmem, etrafından dolanırım diyen bu şer cephesinin,  Türkiye’yi ele geçirdiğinde bölgede neler yapabileceğini biliyordu İran. Ve bunun içinde kaygılıydı, teyakkuzdaydı. Darbe gecesi İran’da Tebriz semalarında yoğun bir hareketlilik olduğunu, jetlerin inip kalktığını sosyal medya aracılığı ile duyulmuş ve darbe kalkışmasından sonra da hükümet yetkilileri teşekkür ederek bunu dile getirmişlerdi.

Elbette bölgenin huzur içinde olması, bizlerin huzur içinde yaşaması anlamına gelecektir. FETÖ sesli olarak düşünülmese de, ikili ilişkilerin bozulabileceği endişesi taşınılsa da, FETÖ bir ABD ve İSRAİL projesidir. FETÖ ve FETÖCÜLER yıllardır Türkiye’de özelliklede “Selam Tevhit” palavrasıyla kimleri mahkum etmeye çalıştığı herkese malumdur. FETÖ bu şehirde fitnenin en alasını yaparken, insanları şucu, bucu yaftalamasıyla ötekileştiriken, kumpas kurarken maalesef kimse ses çıkarmıyor, hatta ve hatta el altından daha çok ezmeleri için teşvik ediliyorlardı.

Devletin bütün hücrelerine yerleşen, medyayı algı operasyonu yaratmak için kullanıp insanları hedef gösteren, sindiren FETÖ ve FETÖCÜLER  kendilerine tabii olmayan hiç kimseye yaşam hakkı tanımıyorlardı.

Dün FETÖ’nün tüm olanaklarından yararlanıp istikbal sahibi olanlar, bu gün hiç kusura bakmasınlar. Ben daha ilk günden söylüyorum, kader mahkumları, zorda kalıp boyun eğenler, çaresizlikten onların ağına düşenler mutlaka ve mutlaka ayıklanmalıdır.

Ama yaptığı işi bilerek yapanlar, benim ve binlercesinin telefonunu aylarca dinleyip bir şey bulma derdinde olanlar, insanları ekmeğiyle, işiyle, özel hayatıyla tehdit edenler, bırakında adalet önünde hesap versinler.

Adını ılımlı İslam koyan bu örgütün Müslümanlık derdi olsaydı, Ayıpları örten Allah’ın emrine riayet eder, ayıpları örterlerdi. Bunların işi gücü birilerinin yatak odasını takip etmek, itibarsızlaştırmak, iki esnaf arasında ki konuşmaları servis edip onları çatıştırmak, ahlaksızca, fütursuzca iki kişi arasında ki konuşmaları kaydedip servis etmek gibi alçakça davranışlar bunların işiydi.

Her kimin ne hesabı varsa bilsin ki Allah’ın da bir hesabı var. Ve şüphesiz Allah’ın hesabı galip gelir. 17/25 Aralık hadisesi vuku bulmasa, 15 Temmuz hain darbe girişimine kalkışmamış olsalar, halen aramızda dolaşıyor olacaklardı. Ve hatta yine en itibarlı kişi onlar olacaktı. Her dedikleri emir telakki edilecek, her kurumda bir sözleri iki edilmeyecekti.

Allah’ın hesabı galip geldi ki bu hainler gerçek yüzlerini gösterdiler ve adalet bunlarla ilgili gereğini yapmaya başladı.

15 Temmuz’un yıldönümü. Birileri belki yapılanları abartılı bulabilir. Eleştirecek yönler olduğunu ortaya koyabilir. Ancak unutulmasın ki, eğer darbe gerçekleşmiş olsaydı, bu ülkede çok şey olurdu. Kendilerine tabii olmayan baş beden kalmazdı.  

Devlet FETÖ ile iç içe oluşunu, PKK ile de çözüm sürecini bitirip devlet gibi davranmaya başladıktan sonra, vatanperverlerin sayısı çoğaldı. Dün devlete kafa tutanlar, askeri, polisi aşağılayanlar, askeri konvoyların önünü kesip PKK bayrağı asanlar, FETÖ’nün ilahi bir güce sahip olduğunu bas bas bağıranlar, bu gün vatan millet sakarya demeye başlamışlar. İnanır mısınız bilmem ama, inanmış gibi yapıldığını tahmin ediyorum.  

Dün FETÖ’nün dümenine su taşıyanlar, FETÖ’nün sayesinde var olanlar bu gün FETÖ’ye küfrederek hedef şaşırtıyor olabilir. Bu gün belki de FETÖ seviciler yine nöbet tutacaklar. Belki de sabaha kadar hiç uyumayacaklar. Ama şunu bilsinler ki, devlet zaten hiç uyumuyor.

 Her şey geride kaldı, bundan sonraki süreçte millet olarak önümüze bakmalı, dostu düşmanı tanımalıyız.

Azerbaycan Cumhurbaşkanı Sayın İlham Aliyev’in, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile öz gardaş oluşları, bir birilerini her platformda sahiplenmeleri, iki ülkenin ortak menfaatlerini gözetmeleri, bizleri mutlu kılmaktadır. 

Henüz yorum yapılmadı!

Bu içerik için yorum yapılmadı. Yorum yapmak için aşağıdaki formu kullanınız.

Yorum Yaz!

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.
* İşareti olan alanlar gereklidir.