Cabbar ŞIKTAŞ İŞSİZLİK
Tarih : 2017-08-04
Tüm Yazılar

Cabbar ŞIKTAŞ



İŞSİZLİK

İşsizlik ülkemizin genel sorunu, özelde de Iğdır’ın yıllardır çözülmeyen sorunu. Çağrı merkezi, cazibe merkezleri, yatırımlar, fabrikalar kurulacak umudu ile bekleyen işsizler ordusu halen beklemeye devam ediyorlar.

Normalde bu aylar işin en bol olduğu aylar olması gerekirken, tarım ürünlerinin para etmemesi, tarladan umulan kazancın elde edilememesi moralleri bozmuş durumda.  Meyve sebze bollaşmış, köylü ürününü pazara çıkarmış ve para kazanmalıydı, kazandığını harcamalıydı, ticaret canlanıyor olmalıydı, gurbetçilerin gelişi düğün derneği artmış, arsa, ev, gayrimenkul satışları hızlanmış olması gerekirdi. Ancak tüm bu pozitif  durumlara rağmen inanılmaz bir durgunluk, mutsuzluk, heyecansızlık var.

Iğdır’da yaprak kıpırdamıyor desek yeridir. Herkes hazırdan yiyor. Var olanlar, geçmişte biriktirdiklerini tüketiyorlar.

 Çiftçinin ürünü para etmedi. Ne kaysı istenilen paraya satıldı, ne de sebze meyve arzu edilen fiyata alıcı buldu.

Şu anda karpuz, kavun, domates, sebze, meyve bostanlarda, bağlarda, tarlalarda  kalmış durumda. Hayvanlara yem olarak veriliyor. Toplanacak olsa işçilik parasını karşılamıyor. Alıcı yok, var olanlarda sudan ucuza alabiliyor.  

Böyle olunca cebinde parası olmayan köylü haliyle harcayacak bir şey de bulamıyor.

Hayvancılık deseniz tarımdan farkı yok, kasapta et fiyatları düşmez iken, çiftlikte ki hayvan fiyatları düşüşe geçti. Bu arada kaba yem fiyatları kuraklık sebebiyle bir hayli arttı. Şu anda bir ton samanın fiyatı 500-600 TL.  Bir balya yonca 15 TL.

Elbette tarım politikasında ki yanlışlar Türkiye’yi tarımdan her geçen gün uzaklaştırmış, tarlalar boş bırakılmış, verilen teşvikler anlamsızlaşmış ve hayat her geçen gün zorlaşmıştır.

İşin kötü yanı şudur ki, sahada ki insanların fikri alınmadan, masa başında ki karar vericilerin, aldıkları karar ile uygulama şekillendiriliyor. Haliyle evdeki hesap, pazara uymuyor.

Lüks tüketime alışan kesim, yine aynı hızla tüketmeye devam ederken, arada ezilen gariban her geçen gün giderek daha çok fakirleşiyor. Gelir dağılımında ki dengesizlik, zengini daha çok zen, fakiri de daha çok fakirleştiriyor.

Yukarıda da belirttiğim gibi işsizlik genelde Türkiye’nin sorunu, aslında olması da normaldir. Çünkü Suriyeliler başta olmak üzere ülkemize sığınan mültecilerin sayısı hiçti küçümsenmeyecek boyutta, haliyle bu kişilerde bir şekilde iş buluyor, çalışıyor ve hayatlarını idame ettiriyorlar. Doğal olarak işsizlik oranı her geçen gün daha çok artıyor.

İNŞAAT SÖKTÜRÜ DURMUŞ

Şehrin ticaretinin canlı olabilmesinin sebeplerinden biriside inşaat sektörünün canlı oluşuyla bağlantılıdır.  Eğer o şehirde inşaat sektörü canlıysa, ticaret te canlı olur.  2017 yılı için konuşacak olursak Iğdır’da inşaat sektöre geçmiş yıllara göre çok düşük düzeyde. Demir, beton başta olmak üzere inşaat malzemelerinin yaklaşık %40 oranında zamlanması hem alım gücünü azaltmış, hem de sektörü sekteye uğratmıştır.

NAKLİYE SEKTÖRÜNDE BÜYÜK SIKINTIDA

Iğdır’ın lokomotiflerinden birisi de nakliye sektörüydü.  Iğdır’lı iş adamlarında ortalama 5 binin üzerinde sadece tır vardı. Belki bu rakamlara yakın sayıda da kamyon vardı. Ancak küresel sıkıntılardan ötürü nakliye sektörü inanılmaz bir darboğaza girdi ve çekini, senedini, kredisini ödeyemez duruma gelen nakliyeciler çareyi araç satışında buldular.

Şu anda birçok nakliyeci ayakta kalabilmek için sürekli araç satıyor, mülk satıyorlar.  Türkiye genelinde nakliyede söz sahibi olan Iğdır’ın, 5 bin tır’dan yaklaşık bin civarında tır sayısına düştüğü söyleniyor.

Somut olarak anladığımız şudur ki, nakliye, tarım, hayvancılık, inşaat ve bunlarla bağlı sektörlerin canlı olması gerekiyor ki ticaret canlı olsun. 

Henüz yorum yapılmadı!

Bu içerik için yorum yapılmadı. Yorum yapmak için aşağıdaki formu kullanınız.

Yorum Yaz!

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.
* İşareti olan alanlar gereklidir.

Kerbela

Kerbela Sayfası