Cabbar ŞIKTAŞ RACON KESİNDE GÖRELİM
Tarih : 2017-08-24
Tüm Yazılar

Cabbar ŞIKTAŞ



RACON KESİNDE GÖRELİM

Aslında her kes her şeyin farkında, sokakta ne oluyor, kim kime hava caka atıyor, kim racon kesiyor, kim raconu yutuyor bizler nasıl biliyorsak, en tepedekiler de bunu biliyorlar.  

Geçtiğimiz hafta Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan yaptığı bir konuşma da “Kimse bizim adımıza racon kesemez, eğer racon kesilecekse bunu bizzat ben keserim” dedi.

Elbette durup dururken böyle bir söz etmesi Cumhurbaşkanı’ndan beklenmiyordu, mutlaka bir şeyler oldu ki “racon” kelimesini kullanmak durumunda kaldı. Bana göre kesinlikle haklı bir çıkış yapmış oldu Cumhurbaşkanı.  Memleket raconcu dolmuştu. Siyasetçisi alçak dağları bu yaratmış gibi racon kesiyor, Ak Parti yanlısı gözüken Gazeteci racon kesiyor, bürokrat racon kesiyor, memur racon kesiyor, parti teşkilatları, üyeleri, temizlik işçileri racon kesiyor, toplumda hiçbir karşılığı olmayan silik bir tip kendisini Ak Parti’li gösterip racon kesiyordu, anlayacağınız yerinden kalkan racon keser olmuştu. Bu olumsuzlukları gören Cumhurbaşkanı raconu ben keserim dedi ve hepsi sus pus oldu.

Yani anlayacağınız Ak Parti bir şeylerin  farkındaydı ama uygulamaya koyamıyordu. Üç yıl aradan sonra Ak Parti’nin başına geçen Cumhurbaşkanı sanırım şimdi uygulamaya koymaya başladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan radikal kararlar ve kesin ifadelerle bu gidişata bir dur demeyi tercih etti. “İstanbul giderse Türkiye gider” sözünden kastı, Ak Parti İstanbul’da kaybederse Türkiye’de kaybeder sözünün özüdür. Partinin her türlü imkânından, makamından, şöhretinden yararlanıp yerinde oturmak yok demeye getirdi,  kalkıp çıkın sokağa ve halkla ilgilenin, insanlarla temas kurun, hal hatırlarını sorun, yapmacık olmayın, samimi olun, halkın sorunlarıyla ilgilenin diyordu.  

Dediğim gibi bizim görmüş olduğumuz bu olumsuz tabloyu bizzat Sayın Cumhurbaşkanı da görmüş ki, böyle bir ifade kullanıyor. Kullanmakla kalmıyor üzerine basa basa metal yorgunluğundan, racondan, İstanbul’u kaybedersek Türkiye’yi kaybederiz diyerek mesaj veriyordu.  

Eminim ki mesaj alınmıştır.

Bu saatten sonra kimse kendisini bulunmaz Bursa kumaşı sanmasın. Herkesin bir alternatifi vardır. Ve bu gidişat çıkan kararnamelerle, yapılan atamalarla herkesin bir alternatifi olduğunun işaretidir.

Birileri beğenir beğenmez, ama particiliğin, teşkilatçılığın raconu işte budur. Eğer “cilav” yanlış ellerde olursa, gidişatta yanlış yöne olur. Onun için oto kontrol sistemi mutlaka olmalıdır. Ve her zaman üzerinde durarak vurguladığım “din” kullanılarak yapılan hiçbir eylemin sonu yoktur.

Din insanların yumuşak karnıdır. Dini kullanıp insanların zafiyetini suiistimal etmek çok kolaydır. Bu hataya düşünler mutlaka zarar görürler.  FETÖ örneği bir musibet örneğidir. FÖTÜ’de dini kullandı. Ilımlı İslam, beyaz yüzlü Müslümanlar, Nur ışığı saçan Müslümanlar gibi çeşitli dil kullanıp bu ülkeyi ele geçirmeye çalıştıklarını asla unutmamak gerekmektedir.

Şu an itibariyle bu ülkeyi yöneten Ak Parti ve onun genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı  Sayın Recep Tayyip Erdoğan’dır. Sayın Cumhurbaşkanı din hassasiyeti olan, İslami terimleri bilen, yaşayan birisidir. Bu sebepten ötürüdür ki etrafındakilerin FETÖ ve FETÖ muadili cemaatlerin yanlış yapanlarını muhafaza etme gibi bir gayreti olduğu bilinmektedir. Şayet bu RACON sözünden sonra da hata devam ettirilirse, durum çok vahim demektir.

Yani RACON kesenler bu işte de racon kesmeye devam ederlerse, Namaz kılıyor, dindardır, ehlisünnettir, nurcudur, falanca tarikattandır gibi suçluyu koruma ve büyütme hatasına düşerlerse ve bu hatadır diyenlere de  yine dini kullanarak racon keserlerse hata üstüne hata yapılmış olurlar ve telafisi de mümkün olmayan sonuçlara katlanmak zorunda kalırlar.

15 Temmuz darbe kalkışmasını sadece bir simge, sadece siyasal anlamda bir popüler durum olarak haneye yazmaya kalkışanlar, FETÖ’nün oldu da bitti maşallah türünden bir yaklaşımla geçiştirmeye uğraşanlar, büyük belaları sinsice büyüttüklerini bilmelidirler.

Ak Partinin en büyük hatası, her yüzüne güleni dost zannedip, her namaz kılanı kendilerinden hesap edip, her yüzü beyaza sırtını dayamasıdır. Kadrolaşırken çoğunlukla yapılan atamalara bakıldığında genelde bu kriterlerin esas alındığı görülmektedir.

Cumhurbaşkanı madem raconu ben keserim dedi, ülkemizin yarınlarını emanet edeceğimiz kişilerin seçiminde de hata yapanlara racon kesilmesi gerekir diye düşünüyorum. 

Yorum Yaz!

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.
* İşareti olan alanlar gereklidir.