Cabbar ŞIKTAŞ Rektör Alma, Kahvaltıda Eleştirdi
Tarih : 2017-11-23
Tüm Yazılar

Cabbar ŞIKTAŞ



Rektör Alma, Kahvaltıda Eleştirdi

Iğdır Üniversitesi Rektörü Mehmet Hakkı Alma, “IĞDIR İLİ ÇAYIR MERA BİTKİLERİ KILAVUZU” kitabının tanıtım kahvaltısında, Iğdır üniversitesini provoke etmek isteyen, karalamaya çalışan ve bizzat kendisine  karşı bir kumpas içerisinde yer alan kişileri eleştirdi. 

Rektör Alma kahvaltıda, 7 ay önce atandığı üniversite de yapmış oldukları çalışmaları teker teker sıraladı ve şöyle dedi: “Üniversitemiz 7 ayda çok ciddi mesafeler kat etmiş, bilimsel çalışmalara imza atmış, yaptığı çalışmaların ürünlerini almaya başlamıştır. Üniversitemizin yapmış olduğu çalışmalar, YÖK tarafından benimsenmekte, taktir edilmektedir. Kimse bizim şevkimizi kıramaz, hevesimizi bitiremez. Bizler de sahipsiz değiliz. Bizim arkamızda devletimiz var, yargımız var, milletimiz vardır. Birileri bizim adımızı suç örgütleri ile eşleştirmek için bir takım entrikalar çevirerek, fitne yaratarak bizleri karalamaya çalışmaktadırlar. Bunlara kesinlikle müsaade etmeyiz. Burası bir ilim yuvasıdır. Burada entrika peşinde koşulmasına asla müsaade etmeyeceğiz. Biz Iğdır’a hizmet etmeye geldik, burada kaldığımız süre içerisinde üniversitemize ve Iğdır’a ne kadar katkımız olursa, o kadar çok mutlu olacağız. Bizim şevkimizi kırıp çalışmalarımızı maksatlı ve kasıtlı bir şekilde provoke etmek isteyenler, bizi yıldırmak isteyenler asla emellerine ulaşamayacaklardır. 7 ay zarfında gece gündüz demeden hep koşturduk, belki kişileri tanıyamadık, ama tanımak için zamanın şart olduğunu kabul etmemiz gerekiyor. Asla art niyetli kişilerle yol arkadaşlığı yapmayız, asla FETÖ, PKK ve muadili terör örgütleri ile yol arkadaşlığı yapmayız, asla dilinde iman, ama kalbinde, eylem ve fiiliyatında imanla alakası olmayan ve şer işlere bulaşanlarla yol arkadaşlığı yapmayacağız” dedi. 

Rektör Alma, üniversite içinde ve dışında bir takım fitne odaklarının olduğunu, üniversiteyi başarısız kılmak için çalıştığını, sürekli manipülasyon yaratıp algı oluşturmaya çalışıldığını ve bunlara asla geçit vermeyeceklerini üzerine basa basa ifade etti. 
Peki neden böyle bir şeye ihtiyaç duyulur? 

Kumpas peşinde koşturup, üniversitede Rektörü Prof. Dr. Mehmet Hakkı Alma’yı başarısız kılmak isteyen kimler?

Eski yönetim yaşadıkları sürecin sorumlusu olarak Rektör Alma’yı mı görüyorlar(!)? 

Şu an itibariyle üniversitede hangi cemaatler etkin ve bunlar içerisinde eski yönetimle bağlantısı olanlar bu işin neresindedirler? 

Üniversitede geçmişten günümüze çeşitli cemaat ve tarikatların üyesi olarak görev yapan kişiler içerisinde gizlenmiş FETÖ’cü veya PKK sempatizanı var mıdır? 
Aslında sorulması gereken çok soru var. Rektör Prof. Dr. Mehmet Hakkı Alma’da yaptığı açıklamada: “Kadroyu, çalışanları tanımak için zamana ihtiyaç vardı, artık tanımaya başladık” sözünün altında yatan gerçek tanınan kişilerin suç örgütleri ile bağlantılarının ortaya çıkması mı, yoksa gerçek yüzlerinin aşikar olmasımıdır?  

MEYVE VEREN AĞAÇ TAŞLANIR

7 Ay önce Iğdır’a Rektör olarak atanan Alma, konuşmasının bir bölümünde tebessüm ederek şöyle dedi: “Meyve veren ağaç taşlanır. Bu hareketler bizim şevkimizi kıramaz, moralimizi bozamaz.” Bence de sayın Rektör bu ve benzeri hareketler sizin şevkinizi kırmasın, moralinizi bozmasın. Bu zihniyette ki kişiler her devirde var olmuşlardır, olmaya da devam edeceklerdir. 15 Temmuz bu zihniyetin en belirgin göstergesidir. Bunlar kanser hücresi gibidirler. Uygun bir ortam buluncaya kadar uyku modunda olacaklardır. Zaman ve zemin buldukları anda da üstlendikleri görevlerini yerine getirmek için harekete geçeceklerdir. Size yapılanlarda aynı paralelde yapılan saldırılardır. 

Iğdır üniversitesinin 9 yıla yakın geçmişini incelediğimizde son 8 yılının çok ileri derecede bir gelişme kaydetmediği, sadece kampüs yapılaşmasıyla zaman geçirdiği, ihaleyi alan yüklenicilerin sürekli işi bırakıp kaçtığı, bir başkasına yeniden ihale edildiği ve benzeri sorunlarla zaman kaybedildiği görülmüştür. 
Ancak 7 aylık zaman diliminde bir hayli hareketli, koşuşturmalı, rektörün kendi tabiriyle “leyleği havada gördük” sözü üzere sürekli yurt içi ve yurt dışı temaslarla bilimsel çalışmalar yapan ve aynı zamanda üniversitenin sorunlarını, taleplerini Ankara’da takip eden bir Rektör ve üniversite profili ile karşı karşıyayız.   
Kısa zamanda çok şey beklemek te olmaz. Ancak gördüğümüz, katip ettiğimiz, basına servis edilen haberler penceresinden baktığımız kadarıyla meyve veren ağaç elbette taşlanır sözünü dikkate almaktayız. 
 

Umarım tüm kurumlarımızda dayanışma olsun, hoşgörü olsun, sevgi, saygı olsun, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğüne sahip çıkanlarla hareket edilsin. 

  1. cebbar günes 2017-11-25 16:22:10

    Masallah rektör degil tam bir saray generali be. Yahu düne Kadar hizmet harekatinizdi bu günde bir ortaklik anlasmazligindan feto oluverdi. Wallahi bu rektörgibileri hava vermek makinalaridir.yarin kim yada kimleri ucuracaklari belli olmaz. Hangi hukuktan bahs ediyo.Iktidarlar göre hukuk zalimlerin kilici oluyor. Bir bilim adamiyim diyo cahilce saray yada Devlet arkamda deyip en ilkel uslubla sopa gösteriyor. bilim insani sopaya degil akill ve projelerine güvenir. Yoksa bir baska yerde adaylik isaretimi geldi? Bir hatirlatma:öyle eskisi gibi halklari birbirine düsüren Devlet görevlisi dönemide insanlara yapilabilecek en b üyük kötülüktür. Basta kürtler olmak üzere Samimi insanlarin bu tür kiskirtmalara karsida hep tecrübesi Hemde tedbirleri olacaktîr. Atananlarin secilenlere egemen oldugu yerde dikta we rant hevesi herseyden degerli olur. Ama günümüz teknoloji sayesinde bu tür ilklel we Egoist-hillekarlarin saltanatida ömrü kisa u sonuclari rezilliktir. Yesil igdir tüm renkleriyle gözeldir. Silav/selam ji bo bajare idir...

Yorum Yaz!

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.
* İşareti olan alanlar gereklidir.

Kerbela

Kerbela Sayfası