SEÇİME DOĞRU
        Her ne kadar hükümet üyeleri erken seçim yok dese de, gelişmeler, ziyaretler, bir erken seçim olduğunu işaret etmektedir. 
       Geçtiğimiz haftalarda Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan Ak Parti 6. Olağan kongresine katılırken beraberinde birçok bakan ve hükümet üyeleri de katılmıştı. Gelen bakanlar birimleriyle alakalı bir takım görüşmeler yapmış, özellikle de Tarım ve Hayvancılık Bakanı Sayın Amhet Eşref Fakkıbaba sorunlarla alakalı aldığı notları teker teker inceletip gereğinin yapılması için emir vermiştir. 
         Dün de Başbakan Yardımcısı Sayın Fikri Işık Iğdır’a geldi. Gece Iğdır’da konaklayan Işık, akşam Ak Parti il teşkilatını ziyaret etti. Bu gün ise Valiliği ziyaret etti ve Cuma namazını Iğdır Merkez Camiinde kıldı. Keşke halkların kaynaşması adına Cuma Namazı’nı Caferilerin Namaz kıldığı camide kılsaydı. Sonuçta ikisi de Allah’ın evi. Şia’larla Namaz kılınca, kılınan Namaz batıl hükmünde olmazdı sanırım. 
Cuma Namazı öncesi Iğdır Organize Sanayi sitesi ziyaret edilecekti. Gazeteciler Organize sanayi sitesine gidip beklemeye başladılar.  Uzun bekleyişin ardından  OSB ziyaretinin iptal edildiği söylendi ve gazeteciler geri döndüler. Namaz sonrası Başbakan Yardımcısı Fikri Işık Iğdır Polis evinde düzenlenen “Kanaat önderleri” toplantısına katıldı. 
        Iğdır’ın kanaat önderleri kim bilmiyoruz. Kanaat önderlerini kim belirledi onu da bilmiyoruz. Valilikten program akışıyla ilgili basına mesaj geldi ancak, gazeteciler ne valilikte ki toplantıya alındılar, ne de kanaat önderlerinin toplandığı polis evindeki salona... Madem toplantıya alınmayacaklardı o halde  neden çağırdınız ki? Toplantıların basına kapalı olması sebebiyle gazeteciler de geri döndüler. 
Kanaat önderleri ile yapılan toplantıda, acaba bir kanaat önderi görmüş olduğu bir olumsuzluğu Başbakan yardımcısına söyleyebildi mi merak ediyoruz doğrusu? 
         Acaba karşılıklı fikir alışverişimi oldu, yoksa kanaat önderi olarak orada bulunanlara sadece  talimat mı verildi? 
        Peki bu kanaat önderlerini belirleyen Valilik mi, yoksa Ak Parti mi? 
        Yani ilk seçimde bu kanaat önderleri sayesinde seçim kazanmayı mı hedefliyorlar? Yoksa seçimle alakalı değil de toplumun başka sorunlarımı konuşuldu orada? 
        Dedim ya basına kapalı olduğu için hiçbir fikrimiz, bilgimiz olmadığından sadece hayali yorum yapmak durumundayız. 
         Şunu da belirtmek gerekir ki, bu kapalılık içinde hiçbir başarı elde edilemez. Herkes kendine bir misyon belirleyip, halk ile önüne duvarlar çekerek seçim kazanamaz. 
         Kişiler aşağılanarak, küçümsenerek, maraba görülerek hiçbir başarı elde edilemez. 

Ya Karabağ ya ölüm, başka yolu yok artık

           Ermeniler önce ki gün yine sınır ihlalinde bulunarak saldırdılar ve bir Azerbaycan Türk’ü Salahov Fizuli Süleymanoğlu kardeşimizi şehit ettiler.  Bu kaçıncı saldırı, bu kaçıncı şehit.
          İsrail’de yıllardır aynısını Filistin halkına yapıyor.
          Eğer karşılık verilmez ise, eğer hadleri bildirilmez ise sadece ah vah edip günlerimizi geçireceğiz.
         Azerbaycan bunu hak etmiyor. O kadim yurt, o yiğitler diyarı bir avuç Ermeni karşısında bu kadar aciz kalmamalı.
          Para, pul, makam sizleri benliğinizden uzaklaştırmamalı.
          Diaspora adı altında gülünç etkinliklerle zafer kazanılmaz.
          Üç kişi bir araya gelip bayrak açıp Karabağ’a özgürlük demekle Karabağ özgürleşmez.
         İktidara hoş gelsin diye bir takım söylem ve eylem içinde olarak Karabağ’ı Ermenilerden geri alamazsınız.
          İktidarın da böylesi şarlatanlara pirim vermeyip, Azerbaycan’ın ciddiyetini sulandıran, uyduruk işlerle Azerbaycan’ı tanıttıklarını sananların, aksine daha çok zarar verdiklerinin farkına varılmalıdır. 
            Küçük, etkisiz, anlamsız etkinliklerle yola çıkanlar, belki de farkında olmadan Azerbaycan’ın ciddiyetine helal getirmekte, Azerbaycan’ı çaresiz, güçsüz, bu tarz etkinliklerden medet uman bir ülke olarak göstermektedirler. 
         Kimse kendisini kandırmasın, 25 yıldır esaret altında olan Karabağ eğer özgürlüğüne kavuşacaksa bunun bir tek yolu kalmıştır. 
        Ozan Arifin diliyle, Ya Karabağ ya ölüm, başka yolu yok artık...  

Tweet