Arslantürk AKYILDIZ T.B.M.M. ve Milli İrade
Tarih : 2007-10-01
Tüm Yazılar

Arslantürk AKYILDIZ



Uzun denilecek bir zamandır yıkılmanın sancılarını yaşayan Osmanlı Devleti, Birinci Dünya savaşını kaybetmemizle ömrünü tamamlayarak tarih sahnesinden çekildi. Asırlardır Türkün bu coğrafyada olmasını hazmedemeyen batı devletleri, fırsatı ellerine geçirmişken bu işi bitirme hevesine kapıldılar. Osmanlı Devletinin ortadan kaldırılması ile Türklerin de Anadolu'dan çıkarılması için, faaliyetlerini yoğunlaştıran İngiltere ve yandaşları, ummadıkları bir dirençle karşılaşmışlardı. Türk Milletinin çelik gibi iradesi ve azmi, bunların heveslerini adeta kursaklarında bırakmıştı. Türk Milli hareketinin lideri Mustafa Kemal, zaferin kazanılacağına olan inancından dolayı,mücadelenin başından itibaren savaş sonrasının da planlarını yapıyordu. Artık zafer sonrasında kurulacak yeni Türk devletinin, eski sıkıntıları yaşamaması için,emaneti gerçek sahibine vermek gerektiğini çok iyi biliyordu. Milli Bağımsızlık mücadelesi, ancak Milletin azim ve kararı ile kazanılacağını, gören Mustafa Kemal Paşa, Amasya Tamiminden, Erzurum Kongresine, Sivas Kongresinden T.B.M.M.'nin açılmasına kadar olan bütün safhalarda Türk Milleti iradesinin tecellisine çalışmıştır. Artık ,asırlardır kanıyla ,canıyla kurduğu ve yaşattığı devletinin yönetiminden uzak kalmayacak, devşirmeler yerine kendisi oturacaktır.Canı gibi sevdiği devletini kendisi yönetecektir. Mustafa Kemal'in Türk Milletine olan inanç ve güveni , kurulacak olan yeni Türk devletinin temellerinin sağlam olmasını sağlayacaktır. Türk'ün var olma mücadelesinin adı olan " Milli Mücadele" de her vatanperver üzerine düşenin en fazlasını yapmıştır. Cephede savaşan askerden, meclisteki milletvekiline kadar. Büyük bir azim ve kararlılıkla, kutsal olarak bildikleri vatanları için insanüstü bir gayret sarf etmişlerdir. Hiç kuşkusuz, Milli Mücadele yıllarında T.B.M.M. çok önemli rol oynamıştır. Aldığı kararlarla,Türk milletini köleleştirmeye çalışanların oyunlarını bozmuş ve zaferin kazanılmasında önemli bir rol oynamıştır. 23 Nisan 1920'de açılan bu meclisi diğer Osmanlı Meclislerinden ayıran en belirgin özelliği "Millî Meclis" olmasıdır. Diğer Osmanlı Meclislerinde olduğu gibi , devletin en önemli ve güzel fırsatlarından yararlanıp, çok rahat bir hayat süren ,sonrada ihanet eden ,düşmanla işbirliği yapan azınlık milletvekilleri yoktur Bu meclisi millî bir meclis yapan diğer bir özelliği de, "millî bir gayeye" hizmet etmek amacıyla açılmış olmasıdır. Milletçe karşı karşıya kalınan ortak bir tehdide karşı, yani vatanımızın işgal edilmiş olunmasına, istiklâlimizi kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kalınmasına karşı mücadele etmek amacıyla açılmıştır. Yani hedef "Misak-ı Millî"nin gerçekleşmesidir. Kurtuluş savaşımızın en önemli teşkilatlarından olan T.B.M.M. , Mustafa Kemal Paşa'nın 24 Nisan 1920'de Meclis'e sunduğu önergede de belirttiği şekilde, millî iradeyi kendisinde toplamıştır. Kendisini vatanın geleceğine el koymuş olarak kabul etmiş ve kendisinin üzerinde bir kuvvet ve makam tanımamıştır. Meclis 20 Ocak 1921 tarihli Anayasa'da da belirtildiği gibi, millete ait olan hâkimiyeti, yani "Millî Egemenliği" millet adına temsil etmeye ve kullanmaya yetkili tek organ olmuştur. Halifeyi ve Padişahı kendi üzerinde bir yetki, makam ve güç olarak görmediğini açık bir şekilde ortaya koymuştur. Misak-ı Millî programı etrafında bir araya gelen milletvekillerinin oluşturduğu bu meclis, gayeye ulaşıncaya kadar aralıksız çalışmayı karar altına almış bir meclistir. Milletvekilleri, eşi ve benzeri görülmemiş bir fedakârlık örneği vermişlerdir. Büyük sıkıntılar ve yokluklar içerisinde Ankara'da aylarca çalışan bu insanlar, 8 ay boyunca devletten maaş almamışlar ve aldıkları maaşlarının büyük bir kısmını da bütçe açığının kapatılması için yine devlete vermişlerdir. Aylarca belki de yıllarca evinden, barkından, ailesinden uzak ve işini gücünü, tarlasını ve bahçesini bırakıp vatan kurtarmaya koşmuş olan bu insanlar, yazdıkları hatıralarında, o günlerde çektikleri sıkıntıları detaylı olarak anlatmışlardır. Yine bu insanların büyük bir kısmı hem mecliste milletvekilliği yapmış, hem de askerî ve mülkî görevlerini yerine getirmeye çalışmışlardır. Millî Mücadele'de Ordu Komutanlarımızın birçoğu aynı zamanda milletvekilliği görevlerini de yürütmüşlerdir. Bu mecliste yer alan milletvekillerini büyük bir kısmı bilhassa kendi bölgelerinin düşmana karşı müdafaasının bayraklaşan kahraman isimleridir. Onlar için vatan her işin üzerindedir. Vatanı korumak için her türlü fedakârlığı gözlerini kırpmadan yapmışlardır. T.B.M.M. 'nin 86. kuruluş yıldönümünde ,milletimiz açısından iradesinin tecelli yeri olan meclisin önemini ve vazgeçilmez olduğunu daha iyi anlayabilmek için , o günleri iyi bilmek ve anlamak gerekmektedir.O yüce vatan sevgisini, sadakati ve sevgiyi başta meclis olmak üzere, bütün sahalarda ne kadar iyi anlar ve gereğini yerine getirirsek geleceğe o kadar emin ve sağlam adımlarla yürüyebileceğiz..

Henüz yorum yapılmadı!

Bu içerik için yorum yapılmadı. Yorum yapmak için aşağıdaki formu kullanınız.

Yorum Yaz!

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.
* İşareti olan alanlar gereklidir.