Taş ”Balığın kılçığında bulunan yüksek orandaki kalsiyum ve fosfor
kemiklerin sağlığı ve dayanıklılığı bakımından çok önemlidir. Bu
özelliği nedeniyle kemik erimesi sorununu yaşayanların balık etini
fazla tüketmesi gerekiyor. Bazı cinsleri pahalı olmasına karşın, bu
mevsimde bol miktarda bulunan birçok balığın ucuz fiyatı ile herkes
tarafından bol miktarda tüketilmelidir.
“Balık eti, kırmızı ete oranla daha az yağlıdır ve bazı özel yağ asitleri içerir. EPA ve DHA adı verilen bu özel asitler, et, süt, peynir gibi diğer hayvansal besinlerde yoktur. Bu yağ asitleri kan pıhtı oluşumunu engelleyerek, atardamarın tıkanmasını önler, böylece kalp krizi ve felç riskini azaltır, tansiyonu düşürür. Bu nedenle şeker hastalarının, kalp hastalığı ve felç riskinden daha çok etkilendikleri için diğer insanlara göre daha fazla balık yemelidirler.”
Balıkların diğer hayvanlara göre genel olarak daha az yağlı oldukları, bu nedenle kilonun sağlıklı düzeyde tutulabilmesine yardımcı olduğu, balık etinin bu özelliğinden dolayı zayıflama diyetlerinin vazgeçilmez besini olduğu bilinmektedir.
Balığın protein içeriğinin ete eşdeğer olduğu, fasulyede bulunan proteinlere göre de aminoasitlerin fazla olması nedeniyle daha çok sindirilir ve vücutta daha çok kullanılabilir özellikte olduğu ve iyot bakımından zengin bir besin olduğu, guatr-zeka geriliği gibi ciddi sağlık sorunlarının yaşanmaması için bol tüketilmesi, kendimiz ve özellikle çocuklarımızın sağlığı için gereklidir.
“Balığın kılçığında bulunan yüksek orandaki kalsiyum ve fosfor kemiklerin sağlığı ve dayanıklılığı bakımından önemlidir. Bu özelliği nedeniyle kemik erimesi sorununu fazla yaşayan menopoz dönemindeki kadınlar ve yaşlıların balık etini fazla tüketmesi gerekir. Sardalya ve somon gibi konserve balıklar ve yumuşak kılçıklarıyla beraber yenilebilecek küçük balıklar, bu nedenle süt ürünleri yanında beslenmemizde daha fazla kalsiyum almanın en iyi yoludur.”
Vücudun kış aylarında daha fazla ihtiyaç duyduğu A, B1, B2 ve D vitaminlerinin balık tüketimi ile karşılanabileceği, kızartma işlemi sırasında yağlarda oluşan bazı maddelerin kanser yapıcı özellikte olabildiği, bu nedenle balığın ızgara veya buğulama şeklinde haftada en az iki kez tüketilmesi gerekir.
Balık alırken dikkat etmemiz gereken noktalar: Taze balığın pulları derisine yapışık, eti sıkı ve sert olur. Balığın kokusuna dikkat edilmelidir. Başından tutup kaldırdığınızda bıçak gibi dimdik durur. Taze balık pişirildiği sırada kuyruğu havaya doğru kalkar, gövdesinde kıvrılma ve çatlamalar oluşur, kılçığı kolay çıkar, kırılmaz ve kılçık altı eti beyaz olur.
“Balık eti, kırmızı ete oranla daha az yağlıdır ve bazı özel yağ asitleri içerir. EPA ve DHA adı verilen bu özel asitler, et, süt, peynir gibi diğer hayvansal besinlerde yoktur. Bu yağ asitleri kan pıhtı oluşumunu engelleyerek, atardamarın tıkanmasını önler, böylece kalp krizi ve felç riskini azaltır, tansiyonu düşürür. Bu nedenle şeker hastalarının, kalp hastalığı ve felç riskinden daha çok etkilendikleri için diğer insanlara göre daha fazla balık yemelidirler.”
Balıkların diğer hayvanlara göre genel olarak daha az yağlı oldukları, bu nedenle kilonun sağlıklı düzeyde tutulabilmesine yardımcı olduğu, balık etinin bu özelliğinden dolayı zayıflama diyetlerinin vazgeçilmez besini olduğu bilinmektedir.
Balığın protein içeriğinin ete eşdeğer olduğu, fasulyede bulunan proteinlere göre de aminoasitlerin fazla olması nedeniyle daha çok sindirilir ve vücutta daha çok kullanılabilir özellikte olduğu ve iyot bakımından zengin bir besin olduğu, guatr-zeka geriliği gibi ciddi sağlık sorunlarının yaşanmaması için bol tüketilmesi, kendimiz ve özellikle çocuklarımızın sağlığı için gereklidir.
“Balığın kılçığında bulunan yüksek orandaki kalsiyum ve fosfor kemiklerin sağlığı ve dayanıklılığı bakımından önemlidir. Bu özelliği nedeniyle kemik erimesi sorununu fazla yaşayan menopoz dönemindeki kadınlar ve yaşlıların balık etini fazla tüketmesi gerekir. Sardalya ve somon gibi konserve balıklar ve yumuşak kılçıklarıyla beraber yenilebilecek küçük balıklar, bu nedenle süt ürünleri yanında beslenmemizde daha fazla kalsiyum almanın en iyi yoludur.”
Vücudun kış aylarında daha fazla ihtiyaç duyduğu A, B1, B2 ve D vitaminlerinin balık tüketimi ile karşılanabileceği, kızartma işlemi sırasında yağlarda oluşan bazı maddelerin kanser yapıcı özellikte olabildiği, bu nedenle balığın ızgara veya buğulama şeklinde haftada en az iki kez tüketilmesi gerekir.
Balık alırken dikkat etmemiz gereken noktalar: Taze balığın pulları derisine yapışık, eti sıkı ve sert olur. Balığın kokusuna dikkat edilmelidir. Başından tutup kaldırdığınızda bıçak gibi dimdik durur. Taze balık pişirildiği sırada kuyruğu havaya doğru kalkar, gövdesinde kıvrılma ve çatlamalar oluşur, kılçığı kolay çıkar, kırılmaz ve kılçık altı eti beyaz olur.