Başaran, “Bugün İslam dünyasına büyük bir saldırı yapılmaktadır.Allah’ın en son kitabı Kuran-Kerim-i yakmaktadırlar. Siyasi olmakla beraber İslam mantığının önünde Yahudi ve Hıristiyan rahipleri artık o halkın malını sömüremediği için, insanları kendilerine köle yapamadıkları için İslamiyet’in nurunun kendi ülkelerinde kendilerine uyan insanların içerisinde yayıldığını ve Hz.Muhammed’e insanları yöneldiği için mantıkla bilimle ilimle önleyemedikleri için, Kuranı Kerim-i yakarak son peygambere hakaretler yağdırarak bu nuru önlemeye çalışıyorlar.” dedi.
Başaran, “Ermeniler, Türkiye’nin en güzel yerlerinde ibadetlerini yapıyorlar. Kiliseleri restore ediliyor, özgür şekilde ibadet ediyorlar. Ermeniler ise Azerbaycan'ın Ermeni işgali altındaki Akdam şehrinde 1868-1870 yılları arasında mimar Kerbalai Safi Khan Qarabaghi tarafından inşa edilen tarihi camiyi inek ve domuzların tutulduğu bir ahıra çevirdi. Kavkazcenter portalı tarafından yayınlanan görüntüler, caminin çatısının çöktüğünü, pencere ve kapılarının kırıldığını, zeminin zarar gördüğünü ve ibadethanenin ahır olarak kullanıldığını açıkladı. Bizler Müslüman olarak dinimizin gereği Hıristiyan alemine ait kiliseleri restore ederek ibadet edilecek hale getiriyoruz. Ama onlar bu saygınlığı bizlere göstermemektedir. Ve bizlere ait ibadethanelerimizde hayvan barındırmağa devam ediyorlar bunlar dinle bağdaşmaz. Yine Ermeniler Erivan da bulunan Göymescidi de yıkmışlardır.Müslüman mabedine sahip çıkmayan Ermeniler bugün Van Akdamar da ayin yapıyorlar.” şeklinde konuştu.
Başaran, Azerbaycan Silahlı Kuvvetlerinin askeri, Azerbaycan'ın Milli Kahramanı Mübariz İbrahimov’un cesedinin Ermenilerin elinde olduğunu belirterek şehit olan milli kahraman Mübariz İbrahimov'un cenazesini ele geçiren Ermeniler inkâr ederek Azerbaycan ordusuna teslim etmeyerek uluslar arası anlaşmaları ihlal etmektedir. Diğer taraftan ise Ermenistan istihbarat teşkilatı milli kahramanın şahadet fotoğraflarını Internet ortamında paylaşmaktadır.Bundan dolayı Ermenistan cumhuriyetini kınıyor, insan hakları örgütleri ile iki ülke arasında görüşmeleri yapan kızıl haç örgütünü göreve davet ediyoruz.” dedi.
Bu arada Iğdır Ehl-i Beyt Alimleri Derneği adına Ş.Akil Yıldız, Iğdır Sahib’üz-Zaman Camii Derneği, Iğdır Hacı Yusuf Hacı Hacer Camii cemaati adına Ş. Veli Beder, TAY-DER Iğdır Şubesi adına yapılan açıklamada da şu görüşlere yer verildi: ”Dünyayı kendi menfur menfaatleri için egemenlikleri altına almak isteyen ve bunun için yapmayacakları hiçbir şeyin olmadığını defalarca ispat eden küresel emperyalizmin ve onun en büyük temsilcileri ABD ve Siyonist İsrail’in yeni bir oyunu ile karşı karşıyayız.Kendi alçakça menfaatlerinin önünde en büyük engel olarak gördükleri ilahi değerleri insanların gözünde küçük düşürmek, insanlara kötü göstermek, insanların uğradıkları zulmün gerçek adresini gizleyerek bu değerlere yüklemek için sürekli yaptıkları alçakça eylemlerin son halkası, kutsal kitabımız, canımızdan, evlatlarımızdan ve mallarımızdan daha aziz bildiğimiz Kur’an-ı Kerim’i yakmak olmuştur.
Biz Yüce Kitabımızı canlarından daha aziz bilen Müslümanlar olarak bu “alçakça” kelimesinin dahi yetersiz kaldığı melun eylemi şiddetle kınıyor ve dünyadaki diğer kitap ehli olan Yahudi ve Hıristiyanları da bu menfur eylemi protesto etmeye çağırıyoruz.
Ayrıca Yüce Kitabımıza yapılan bu saldırı karşısında, başta kendimiz olmak üzere bütün İslam âlemini, Kur’an-ı Kerim’i daha canlı bir şekilde hayatımıza uygulamaya, dünyanın her yerinde Kur’an öğrenme ve ayetleri üzerinde düşünme seferberliğine, Kur’an’ın, küresel emperyalizmin alçak emellerini deşifre edecek yegane öğreti olduğunu, dünya barışının ve küresel adaletin kaynağı olduğunu hem hayatımıza tatbik edecek ve hem de akıllara ve gönüllere seslenecek çalışmalar yapmaya davet ediyoruz. Bu alçakça eylemin faillerinin, gerçekte sadece Kur’an’ın değil, diğer kutsal kitapların da düşmanları olduğunun altını çiziyor, Yüce Kitabımıza yapılan bu saldırıyı nefretle kınıyoruz. Allah’ın laneti bu eylemi yapan alçakların üzerine olsun…”
Başaran, “Ermeniler, Türkiye’nin en güzel yerlerinde ibadetlerini yapıyorlar. Kiliseleri restore ediliyor, özgür şekilde ibadet ediyorlar. Ermeniler ise Azerbaycan'ın Ermeni işgali altındaki Akdam şehrinde 1868-1870 yılları arasında mimar Kerbalai Safi Khan Qarabaghi tarafından inşa edilen tarihi camiyi inek ve domuzların tutulduğu bir ahıra çevirdi. Kavkazcenter portalı tarafından yayınlanan görüntüler, caminin çatısının çöktüğünü, pencere ve kapılarının kırıldığını, zeminin zarar gördüğünü ve ibadethanenin ahır olarak kullanıldığını açıkladı. Bizler Müslüman olarak dinimizin gereği Hıristiyan alemine ait kiliseleri restore ederek ibadet edilecek hale getiriyoruz. Ama onlar bu saygınlığı bizlere göstermemektedir. Ve bizlere ait ibadethanelerimizde hayvan barındırmağa devam ediyorlar bunlar dinle bağdaşmaz. Yine Ermeniler Erivan da bulunan Göymescidi de yıkmışlardır.Müslüman mabedine sahip çıkmayan Ermeniler bugün Van Akdamar da ayin yapıyorlar.” şeklinde konuştu.
Başaran, Azerbaycan Silahlı Kuvvetlerinin askeri, Azerbaycan'ın Milli Kahramanı Mübariz İbrahimov’un cesedinin Ermenilerin elinde olduğunu belirterek şehit olan milli kahraman Mübariz İbrahimov'un cenazesini ele geçiren Ermeniler inkâr ederek Azerbaycan ordusuna teslim etmeyerek uluslar arası anlaşmaları ihlal etmektedir. Diğer taraftan ise Ermenistan istihbarat teşkilatı milli kahramanın şahadet fotoğraflarını Internet ortamında paylaşmaktadır.Bundan dolayı Ermenistan cumhuriyetini kınıyor, insan hakları örgütleri ile iki ülke arasında görüşmeleri yapan kızıl haç örgütünü göreve davet ediyoruz.” dedi.
Bu arada Iğdır Ehl-i Beyt Alimleri Derneği adına Ş.Akil Yıldız, Iğdır Sahib’üz-Zaman Camii Derneği, Iğdır Hacı Yusuf Hacı Hacer Camii cemaati adına Ş. Veli Beder, TAY-DER Iğdır Şubesi adına yapılan açıklamada da şu görüşlere yer verildi: ”Dünyayı kendi menfur menfaatleri için egemenlikleri altına almak isteyen ve bunun için yapmayacakları hiçbir şeyin olmadığını defalarca ispat eden küresel emperyalizmin ve onun en büyük temsilcileri ABD ve Siyonist İsrail’in yeni bir oyunu ile karşı karşıyayız.Kendi alçakça menfaatlerinin önünde en büyük engel olarak gördükleri ilahi değerleri insanların gözünde küçük düşürmek, insanlara kötü göstermek, insanların uğradıkları zulmün gerçek adresini gizleyerek bu değerlere yüklemek için sürekli yaptıkları alçakça eylemlerin son halkası, kutsal kitabımız, canımızdan, evlatlarımızdan ve mallarımızdan daha aziz bildiğimiz Kur’an-ı Kerim’i yakmak olmuştur.
Biz Yüce Kitabımızı canlarından daha aziz bilen Müslümanlar olarak bu “alçakça” kelimesinin dahi yetersiz kaldığı melun eylemi şiddetle kınıyor ve dünyadaki diğer kitap ehli olan Yahudi ve Hıristiyanları da bu menfur eylemi protesto etmeye çağırıyoruz.
Ayrıca Yüce Kitabımıza yapılan bu saldırı karşısında, başta kendimiz olmak üzere bütün İslam âlemini, Kur’an-ı Kerim’i daha canlı bir şekilde hayatımıza uygulamaya, dünyanın her yerinde Kur’an öğrenme ve ayetleri üzerinde düşünme seferberliğine, Kur’an’ın, küresel emperyalizmin alçak emellerini deşifre edecek yegane öğreti olduğunu, dünya barışının ve küresel adaletin kaynağı olduğunu hem hayatımıza tatbik edecek ve hem de akıllara ve gönüllere seslenecek çalışmalar yapmaya davet ediyoruz. Bu alçakça eylemin faillerinin, gerçekte sadece Kur’an’ın değil, diğer kutsal kitapların da düşmanları olduğunun altını çiziyor, Yüce Kitabımıza yapılan bu saldırıyı nefretle kınıyoruz. Allah’ın laneti bu eylemi yapan alçakların üzerine olsun…”