Iğdırlılar, Iğdır’ın Düşman İşgalinden Kurtuluşu Nedeniyle Anıtkabir’i Ziyaret Etti

Tarih : 2012-11-16 / Kategori : Gündem

 Iğdırlılar, Iğdır’ın Düşman İşgalinden Kurtuluşu Nedeniyle Anıtkabir’i Ziyaret Etti

    Iğdır’ın düşman işgalinden kurtuluşunun 92. yılını kutlamak sebebiyle Ankara’da yaşayan Iğdırlılar, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki Iğdırlı milletvekilleri Dr. Sinan OĞAN ve Ali ÖZGÜNDÜZ ile Ankara’da faaliyet gösteren Iğdır Derneği Başkanı Enver TÜRKOĞLU’nun da katıldığı törenle Mustafa Kemal ATATÜRK’ün huzuruna çıktı.
    Meclisteki yoğun gündem sebebiyle Ankara’dan ayrılamadıkları için Iğdır’a gelemeyen OĞAN ve ÖZGÜNDÜZ, Anıtkabir’de hemşerileriyle bir araya gelerek Iğdır hakkında sohbet etti. Ata’nın mozolesine çelenk bırakan Iğdırlılar, burada saygı duruşunda bulundu. Ardından Enver TÜRKOĞLU, Anıtkabir Özel Defteri’ne Iğdır Derneği Yönetim Kurulu ve üyeleri adına bir yazı yazdı. TÜRKOĞLU’nun yazısı şöyle; “Atam, Iğdırımıza Türk bayrağının çekilişinin 92. yılında Iğdırlılar olarak huzuruna gelmekten gurur duymaktayız. Yıllardır, sınır bekçiliği yapan biz Iğdırlılar, şehitlerimizin kanlarıyla sulanan vatanımızı canımız pahasına da olsa korumaya hazırız. Gelecekte de birlik ve beraberliğimizi muhafaza edeceğimize, emanetini kutsal sayıp namusumuz bileceğimize, 92 yıldır dalgalanan bayrağımızı ilelebet dalgalandıracağımıza senin huzurunda bir kez daha söz veriyoruz.”
    Milliyetçi Hareket Partisi Iğdır Milletvekili Dr. Sinan OĞAN ve İstanbul Milletvekili Ali ÖZGÜNDÜZ daha sonra Iğdırlılarla birlikte Anıtkabir’de bir hatıra fotoğrafı çektirdi. TBMM’nin en aktif milletvekillerinden birisi olan OĞAN daha sonra meclise geçerek Iğdır’ın kurtuluşu hakkında söz aldı ve Iğdırlılar tarafından beğeniyle karşılaşılan bir konuşmaya daha imza attı. Sinan OĞAN’ın Iğdır’ın düşman işgalinden kurtuluşu ile ilgili konuşması şu şekilde;
    “Saygıdeğer başkan, değerli milletvekilleri,
    Memleketimin, tarlalarını suladığım, sokaklarında dolaştığım şehrin,  seçim bölgemin, Iğdırımın kahramanlık destanını yazdığı günün, gurur tarihinin, düşman işgalinden kurtuluşunun 92. yıldönümünü kutlamak üzere söz almış bulunmaktayım. Gazi meclisimizi saygıyla selamlıyorum.
    Ayrıyeten, Türk tarihine bakıldığında 14 Kasım Iğdır’ın kurtuluşunun yanı sıra bir çilenin de yaşandığı tarihtir. Zaferlerimizi gururla kutlarken, yaşanılan dramları, soykırımları, eziyetleri de hatırlamamız gerekmektedir, bunları hafızalarda tutmak gerekmektedir. Sovyetler Birliği döneminde, Stalin’in vagonlara ihtiyar genç, kadın erkek, çoluk çocuk demeden doldurarak Orta Asya’ya sürdüğü tarih 1944 yılının 14 Kasımıdır. Karadeniz kıyılarında yaşayan Türklerin Orta Asya’ya sürgünü günlerce gidilen çile yolculuğunun, binlerce canın verildiği bir zulmün hikayesidir. Yüzde 90’ı Türk olan yaklaşık 92.307 kişi sürgüne uğramıştır. Durumun vehametini açıkça ortaya koyak için söyleyeyim; bunlardan 45.085 kişisi 16 yaşın altında, 27.399 kişisi isa kadın. Vagonlara doldurularak sürülen Ahıskalı Türkü soydaşlarımızın da, Karabağ’daki haksız Ermeni işgali sonrası Azerbaycan’ın diğer bölgelerine göçe zorlanan ve zor şartlar altında vagonlarda yaşamak zorunda kalan Azerbaycan Türkü soydaşlarımızın da kaderine ortak olmak her şeyden önce tarihe bağlılığımızın insan olmanın gereğidir. Ahıskalı kardeşlerimin acısını yürekten paylaştığımı belirtmek isterim, bu zulmü unutmadık ve unutmayacağız.
    Değerli milletvekilleri,
    Gelelim Iğdır’a. Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün liderliği, Kazım Karabekir’in cesur kumandanlığı ve Iğdır halkının dayanışması bir araya gelmiş, 14 Kasım 1920 tarihinde Iğdırımız düşman işgalinden kurtarılmıştır. Iğdır halkının azmi ile Türk bayrağı göndere çekilmiş, Iğdırlılar yıllar boyu vatanını her şart altında kahramanca savunmuştur.
    Bilinmelidir ki,
    Iğdır, ülkemizin doğu sınırında düşmana karşı çekilmiş bir settir. Ne işgalci Rus kuvvetleri de de Ermenilerin zulüm süvarileri de bu engelden geçirilmiştir.
    Iğdır, düşmanın zulmüne direnişin, düşmana karşı gözdağının adıdır.
    Iğdır, yılmaz bir mücadelenin kalesidir.
    Iğdır, üç ülkeye olan sınırıyla Türkiye’nin Doğu’daki can damarıdır.
    Iğdır, nice 86 yıllar boyunca sürecek bir gelenektir.
     Iğdır, Türkiye’yi hem içeriden hem dışarıdan kuşatmak isteyenlere rağmen alınmış bir tapudur. Bu tapuyu sinsice üzerine almak isteyenler, Iğdır’ın yıllar boyu sergilediği birliği ve amansız mücadelesini hesaba katmak zorundadır. Iğdır halkı, kanlarıyla, cefayla ve bin bir zorlukla tapuladıkları Yeşil Iğdır’ı kimseye vermeyecektir. Bu birlik, önümüzdeki süreçte de devam edecek, bazılarının bozuldu sandığı “gelenek” inadına devam edecektir.
 Değerli milletvekilleri,
 Kimin Iğdır üzerinde gözü varsa, kim Iğdır’ın üzerinde oyun oynama niyetindeyse, kim Iğdır’ın birliğine kastediyorsa, ilimin vekili olarak onlara söylüyorum, Iğdır’ı hayali haritalar içerisine sokup kendini aç tavuk misali darı ambarında görenlere sesleniyorum; Iğdır, 14 Kasım 1920’de düşmandan kurtarılmıştır; ama en ufak bir kuşkumuz yoktur ki, Iğdırlılar gerekirse bu mücadeleyi bin kez daha verecektir.
     Iğdır’ın yapısının değiştirmek isteyenlere hatırlatırız ki, onurunu da vatanını da her şeyin üzerinde tutan Iğdır halkı canını verir de size izin vermez.
     Dolayısıyla kimse bazı kesimlere şirin görünmek için sakın ha sakın Iğdır’ın harcamaya çalışmasın. Bizim ne Ermeni açılımına ne de önce demokratik açılım dediğiniz sonra kılıfını değiştirdiğiniz yıkım projesine kurban edecek Iğdırımız yoktur. Bizim Iğdır’dan verecek bir karış toprağımız yoktur.
     Bu düşüncelerimle, tam 92 sene önce Aras Nehri’nin kıyısında, Ağrı Dağı’nın yamacında her şeyini Iğdır uğruna ortaya koyan, Iğdır için şehit olan, Iğdır’ı bizlere bahşeden Gazi Mustafa Kemal Paşa başta olmak üzere tüm silah arkadaşlarını minnet ve saygıyla yad ediyor, Yüce Allah’tan tüm şehitlerimize rahmet diliyor, Iğdırımızın düşman işgalinde kurtuluşunu can-ı gönülden kutluyorum. Iğdırımızın kurtuluşunun 92. yıldönümü kutlu olsun!”
 

Facebook Beğenenler

Yorum yapılmadı!

Yorum yapmak için aşağıdaki formu kullanabilirsiniz.

Yorum Yaz!

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.
* İşareti olan alanlar gereklidir.