Hani bazen kendinizi çok güçlü, mutlu ve iyi hissedersiniz, o güne kadar yaşadıklarınızı sırtlayıp, yaşanmamışlıklara doğru yol alırsınız, her şey biraz gerçek, biraz hayaldir.
    Güzel bakarsınız, iyi düşünürsünüz, etrafınıza neşe saçarsınız, güçlü olursunuz, hassas olursunuz, incitmek istemezsiniz, sukunetinizi korur, masumiyete inanırsınız, mücadele edersiniz.  Sanılır ki her şey size altın tepsi de sunulmuştur, imrenerek bakılr, ne şanslı denir.
    Bilmezler  ;
    Hüznünüzü yüreğinizde avuttuğunuzu, yaşamın yüklerini sandıklarda topladığınızı, sendemelerin sizi dik tuttuğunu, hassaslığınızın sizi inatçı ve savaşçı kıldığını, onurunuzun sizi güçlü yaptığını...
    Oysa;
    Giydiğiniz ateşten gömleği gurunuzla soğutmuşsunuzdur, gözyaşlarınızı ışığınızla boğmuşsunuzdur, acılarınız sizi büyütüp, olgunlaştırmış, kaybettikleriniz asıl kazanımlarınız olmuştur, öfkeniz höşgörüye, haykırışınız sessizliğe dönüşmüştür.
    Hayallarinizi ilgiyle dinlemeyen, enerjinizi alan, olumsuzluğu ile içinizi karartan insalardan uzaklaşın lütfen.
    Sırtlanacağınız her yükü omuzlarınızın kaldırabileceğine, acıların ruhunuzu beslediğine, herşeyin yaşanması gerektiğine, olumlu düşünmenin huzur vereceğine, gülümsemenin gülümsemeyle geri döneceğine,  doğruluğun, nezaketin, erdem olduğuna , bir kapı kapanınca başka bir kapının açılacağına inanın , en çok  da kendinize inanın.
    Hayat o kadar basit ve yalın ki, sizde basit ve yalın yaşayın her zaman onurlu, dimdik ve ileriye doğru ama daima sevgiyle...

        Neşe Sofuoğlu

Tweet