MHP İl Başkanı Cahit Erol, “Iğdır’da birleri mezhep kavgası çıkarmak istiyor. Oyuna hiç kimse gelmeyecektir.” dedi.
      Milliyetçi Hareket partisi Iğdır il başkanı; Cahit Erol, AKP milletvekili Mehmet Metiner’in Yezitten yanayız açıklamasına  ve Iğdır’da kasıtlı olarak yazılan İran-Muta nikahı- casusluk olayına tepki gösterdi.
      Başkan Erol açıklamasında, ”Ey Metiner, sen Yezit’ten yana tavır takınıyor isen, bende Hz. Peygamber’in emri doğrultusunda, imam Hüseyin’in kabul buyururlarsa kölesi olarak, açık tavır takınıyorum.
Çünkü cenabı Peygamberimiz, şöyle emir buyurmaktadırlar. Ey Müslümanlar, bunu bilin ki Hüseyin bendendir, bende  Hüseyin’denim, Hüseyin’in eti etimden kanı kanımdandır, her kim Hüseyin imi severse beni sever, beni seven Allah ı sever, her kim Hüseyin’ime düşmanlık ederse, bana düşmanlık eder, bana düşmanlık eden ise Allah ‘a düşmanlık eder ve Allah a düşmanlık edene ise Allah lanet eder, yeri cehennemdir.” dedi.
           AKP milletvekili Mehmet Metiner’in Suriye deki kardeşlerimin ensarlarıyız, onlarda bizim muhacir kardeşlerimizdir.
    ‘Yezitle Hüseyin karşı karşıya geldiklerinde, bizim tavrımız Yezitten yanadır.
Mazlumla zalim karşı karşıya geldiğinde, biz mazlumların yanındayız’ diyor şeklindeki sözleri bir Emevi zihniyetinin ürünüdür diyen Erol şunları kaydetti: ”1400 yıl önce Allah’ ın nurunu yani Peygamberimizin ocağını söndüren, Emevi zihniyetini bu gün hortlatarak, İmam Hüseyin’ e düşmanlık güden AKP milletvekili ve zihniyetine diyorumki, sen Yezitten yana tavır takınır ve Yezidi kendine dost edinirsen, bende MHP il başkanı olarak Hazreti Muhammed ve onun pak evlatları Ehlibeyti için, canımı feda edercesine Peygamber ve ailesi için safımı belirler, Resulullahın safında yer alırım. Yezit kadar mazlum olan, Mehmet Metiner şunu unutmayın ki dünde aynı Suriye bölgesinde Hüseyin’in başını kestiler, imam Hasan’ı zehirlettiler, Zeynebi Nalan ı esir ederek kamçıladılar, o melun eller ve aynı bölgeler de Ebu Sufyanlar, Hindeler, Hazreti Peygamber imizin amcası Hazreti Hamza’nın ciğerini yediler. Aynı ciğer yiyenler bugünde ciğer yemelerine devam ediyorlar.
    Üçüncü bir konu ise, İstanbul’a yapılacak olan üçüncü köprünün ismi, yani Yavuz Sultan Selim köprüsü, bu isim Türkiye de yüzde yüz Türk olan ve ülke nüfusunun yarısına tekabul eden bir toplumu ayrıştırmakla beraber, mezhep kışkırtmasına da zemin hazırlamaktadır. Bu da en çok emperyalistlerin işine yarayacaktır, onun için Genel Başkanımız sayın Dr. Devlet Bahçeli beyin, seçtiği Gazi Alparslan köprüsünde mutabık kılınması en güzelidir.
    Bir diğer konu ise 24 mayıs Cuma günkü Hürriyet gazetesinde muta ajanları diye bir başlık atan Arda Akın şöyle yazıyor du. Iğdır emniyet müdürlüğüne yaklaşık 9 ay önce yapılan bir ihbar doğrultusunda 8 mayısta başlatılan ve 10 u kadın 24 kişinin göz altına alındığı casusluk oparasyonu kapsamında mahkeme ye sevk edilen şüphelilerden 8’i tutuklandı. Ajanlık yaptıkları iddia edilen 10 kadın ise İran’a sınır dışı edildi. Şimdi hem ajanlık yaptıkları tespit edilecek, hem de Türk devleti bunları sınır dışı edecek bu ne densizlik. bu ne saygısızlık, İran’dan gelerek Iğdır’a üst kurup, polisler ve üst düzey yetkililerle, hem de muta nikahı yaparak, ahlaksızlıklar yapan kadın ajanları tespit etmişler, amma sınır dışı etmişler. vah vah vah hem de çok inandık. Şimdi benimde Arda beye, ve bu yazıyı Hürriyet gazetesine yollayanlara bir sorum olacak. İran Doğubayazıt’la sıfır huduttur, niye bu gibi ahlaksızlıklar Doğubayazıt’ta olmuyor da Iğdır’a da oluyormuş gibi gösteriyorsunuz.         Şu bilinmelidir ki, fahişenin milliyeti olmaz. Bizleri bu ahlaksızca konular millet olarak ilgilendirmiyor. Asıl olan şu ajanlık meselesidir, erkek olsun kadın olsun bunları yakalayıp, serbest bırakanlar var ya bunlar vatan haini ve şerefsizdirler. Böyle bir şey yok da. Birilerinin emriyle mezhep kaşıması yapılıyorsa ki öyledir de. Şu unutulmamalıdır ki, Iğdır halkının %65’i Caferi mezhebine mensup ve imam Hüseyin aşığıdırlar. Bu sevgiyi ve bu Hüseyin muhabbetini kimse Iğdırlıdan alamaz.
    Iğdır da yaşayan Azerbaycan Türklerini içtihadı olarak İran’ la İrancılık yapmakla suçlamak isteyenler var ise çıksınlar onlarında boylarının ölçülerini alalım, bizler Türklüğümüzle şeref duyan, Türk devletinin asli unsurları olmaktan gurur duyan ve vatandaşlarımızın ayrıştırmadan, sınıflandırmadan eşit gören bir idealin mensuplarıyız, buradan yani Iğdır dan binbir yolla provakasyonlar yaparak, Türkiye de fitne kazanlarını kaynamasını, Iğdır dan başlatmak isteyenlere de bir çift sözüm var ve o fitnekarlara söylüyorum akıllı olun sizler su’sunuz akıp gideceksiniz ve ığdırı terk edeceksiniz bizler kum’uz Iğdır da bütün zümreleri ile beraber geçmişten beridir yaşadığımız gibi yine de yaşamaya devam edeceğiz, Iğdır’a fitne salmayınız, bizler bu topraklarda doğduk bu topraklar da da öleceğiz bu böyle biline.
    Sonuç olarak tüm Iğdır halkına ve bütün mensuplarımıza ülküdaşlarımıza seslenerek diyorum ki kimsenin oyununa gelmeyin mezhep kışkırtması, ırk kışkırtması yaparak ondan faydalanmak isteyen, kim olursa olsun inanmayınız hükümet, iktidar ayakta kalsın diye her türlü oyuna başvurabilir, asla ve asla inanmayın ve zaten bizlerde inanmıyoruz ve inanmıyacağız da.

Tweet