MHP İl Başkanı Cahit Erol"Iğdır'ın Türklüğünün Yok Edilip Kürtleşmesine İzin Vermeyeceğiz."dedi

Tarih : 2013-10-10 / Kategori : Siyaset

MHP İl Başkanı Cahit Erol

     MHP Iğdır il Başkanı Cahit Erol, “Iğdır üzerinde oyunlar oynanıyor biz bu oyunu bozacak Iğdır’ın Türklüğünü yok edip Kürtleştirmek isteyenlere izin vermiyeceğiz” dedi.
     Başkan Erol, il binasında yaptığı basın toplantısında Belediye meclisinin aldığı bir kararla Iğdır’la alakası olmayan Kürtçülükten mahkum olan insanların heykellerinin dikilecek olmasının kabul edilir olmadığını, Iğdır’ın öz değerleriyle oynanarak Kürtleştirildiğini yetkili makamlara suç duyurusunda bulunacaklarını belirtti. Erol “Bu şehir tarihte hiçbir zaman Kürt şehri olmamıştır. olmayacaktır da. Bu karar siyasi kaygılarla alınmış ve sürekli dile getirdiğimiz Iğdır’ın demografik yapısını değiştirmeye yönelik adımlardan birisidir. Iğdır Kürtleştirilmek istenmekte, Türk kültürü silinerek Kürt kültürünün yerleştirilmesi hedeflenmektedir“ dedi.
    Başkan Erol basın açıklamasın da şu görüşlere yer verdi: ”Iğdır Belediyesi Meclisinin 03.10.2013 tarihinde almış olduğu kararla İlimizin Cumhuriyet Mahallesi, Cumhuriyet Caddesi üzerinde belirlenen yeşil alana; Ülkemizin ve İlimizin Kültür-Sanat alanındaki değerini yansıtan 4 (Dört) büyük yazar ve şairi içine alan bir anıtın yapılmasına, Bu yazar ve şairlerin FEQİYE TEYRAN, EHMEDE HANİ, MUSA ANTER, MEHMET UZUN olarak belirlenmesine oy çokluğu ile karar verilmiştir. Gerek Iğdır Belediyesi Meclisinin 03.10.2013 tarihinde almış olduğu kararda ve gerekse T.C Iğdır Belediyesi Kültür-Sanat ve Turizm Komisyonu’nun 2013/04 sayılı raporunda kararında bir gerekçe göstermeksizin Ülkemizin ve İlimizin Kültür-Sanat alanındaki değerini yansıtan 4 (Dört) büyük yazar ve şairi içine alan bir anıtın yapılmasına, Bu yazar ve şairlerin FEQİYE TEYRAN, EHMEDE HANİ, MUSA ANTER, MEHMET UZUN olarak belirlenmesine denmiştir. T.C Iğdır Belediyesi Kültür-Sanat ve Turizm Komisyonu’nun 2013/04 sayılı raporunda bu kişiler hakkında bilgi verilerek; FEQİYE TEYRAN;1590-1660 yılları arasında yaşamış Osmanlı Edebiyatının önemli bir ismi EHMEDE HANİ;17.Y.Y da yaşamış büyük bir Şair ve din adamı, Hakkari’de doğmuş.1709 yılında vefat etmiş.en önemli eseri olan MEM U ZİN bilinen eserleridir. MUSA ANTER; Doğum tarihi kesin belli olmamakla beraber 1915 ile 1917 seneleri arasında Mardin’de doğmuştur. 20 Eylül 1992 tarihinde Diyarbakır’da öldürülmüştür. Önemli eserlerinden KARA YARA, FIRAT MARMARAYA AKAR sayılabilir. MEHMET UZUN;1953 Urfa Doğumlu olan UZUN ünlü bir roman yazarıdır.11 Ekim 2007 yılında vefat etmiştir. Önemli romanlarından AŞK GİBİ AYDINLIK, ÖLÜM GİBİ KARANLIK VE NAR ÇİÇEKLERİ sayılabilir.” Demektedir. Bu karar gerekçe göstermeksizin Ülkemizin ve İlimizin Kültür-Sanat alanındaki değerini yansıtan 4 (Dört) büyük yazar ve şairi içine alan bir anıtın yapılmasına, denilerek alınmış isede; bu kararın gerçek gerekçesi Kürdistan olarak düşünülen ülkenin ve buna bağlı IĞDIR’ın Kültür-Sanat alanındaki değerini yansıtan 4 (Dört) büyük yazar ve şairi içine alan bir anıtın yapılmasıdır. Zira; 4 (Dört) büyük yazar ve şair olarak nitelenen şahıslar gerçekte Kürt kültür ve edebiyatına hizmet etmiş şahıslardır. İçlerinde bu coğrafya ile alakalı bir tek kişi olmadığı gibi bu kişiler tam bir kürt şövenistidirler. Musa ANTER Mardin doğumludur. Kürtçülük yaptığından dolayı tam 11,5 yıl ceza evinde yatmıştır. Ulu önder Atatürk’ün annesine sövdüğünden dolayı da 45 gün cezaevinde yatmıştır. Mehmet UZUN Kürtçülük davasından Türk vatandaşlığından çıkarılmış bir kişidir. Kürt edebiyatçısıdır. Urfa doğumludur. Uzun yıllar İsveç’te yaşamıştır. EHMEDE HANİ Hakkâri’de doğmuş olup Doğubayazıt’ta metfundur. Ehlibeyt sülalesinden gelmiş olup soyu imam Hasan’a dayanmaktadır. Mem u Zin Kürtçe yazılan ilk roman olduğu iddia edilmektedir. FEQİYE TEYRAN Van ili Bahçesaray ilçesinde dünyaya gelmiş bir Kürt beyinin oğludur. Kürt edebiyatına önemli katkıları olduğu iddia edilmektedir. Bu karar Kent kimliğini katletmiştir. Her şehrin kültürüyle harmanlaşan bir kimliği vardır. Bu kimlik şehre mal olur ve onunla özdeşleşir. Kent Kimliği; belli bir geçmişi olan ve sürekli gelişmeye devam eden ve belli faktörlerle şekillenen kavramlar bütünüdür. Kent kimliğini en çok etkileyen faktörlerin başında o kentin fiziksel, sosyo-ekonomik, kültürel ve tarihsel özellikleri gelmektedir. Bu insanlar bu şehirde doğmamışlar ve yaşamamışlardır. Bu şehrin kültürüne bir katkıda bulunmamışlardır. Kent kimliğine katkıda bulunmayan Kürt kimlikli kişilerin anıtlarının yapılması Iğdır ilinin Kürt şehri ve kimliğinin Kürt olduğuna ilişkin bir beyhude çabanın ürünüdür. Bu şehir tarihte hiçbir zaman Kürt şehri olmamıştır. olmayacaktırda. Bu karar siyasi kaygılarla alınmış ve sürekli dile getirdiğimiz Iğdır’ın demografik yapısını değiştirmeye yönelik adımlardan birisidir. Iğdır Kürtleştirilmek istenmekte, Türk kültürü silinerek Kürt kültürünün yerleştirilmesi hedeflenmektedir. Iğdır Belediye Başkan Vekili Hüseyin Malk, 4 Ekim 2013 tarihli basın toplantısında; ”Yine bunun yanında Iğdır ilimizin çeşitli yerlerine 4 heykel diktireceğiz. İlk heykelimiz olan İnsan hakları evrensel bildirgesini belediyemizin hemen yanında bulunan boşluğa dikeceğiz. İkinci heykelimiz olan yeşil alanda çiçek toplayan kadın heykelini Rus Pazarı karşısında bulunan yeşil alana dikeceğiz. Üçüncü heykelimiz olan el ele tutuşan ve barış ve kardeşliği sembolize eden iki kadın heykelini Doğubayazıt, Aralık ve Iğdır merkezi birbirine bağlayan kavşağa dikeceğiz. Son olarak da Bu ayki meclis gündemimizde kabul edilen 4 ünlü düşünür ve yazarın ortaklaştığı Fegiyé Teyran, Ahmede xane, Musa Anter ve Mehmet Uzun’un heykelini ise Cumhuriyet Mahallesinde bulunan Cumhuriyet caddesine dikeceğiz’ ifadelerini kullanmaktadır. Üçüncü heykelimiz olan el ele tutuşan ve barış ve kardeşliği sembolize eden iki kadın heykelinin dikilmesi ifadelerinde samimi midir? Barış ve kardeşlik Kürt kültürünün hakim kılınıp Türk kültürünün yok sayılması mıdır? Yoksa eşitlik ve kardeşlik midir? Yine “İlk heykelimiz olan İnsan hakları evrensel bildirgesini belediyemizin hemen yanında bulunan boşluğa dikeceğiz” ifadelerinde samimi midir? İnsan hakları evrensel bildirgesi’nin aşağıda zikrettiğimiz hükümlerinden haberdar mıdır?
Madde 1: Bütün insanlar özgür; onur ve hakları yönünden eşit doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler ve birbirlerine karşı kardeşçe davranmalıdırlar.
Madde 2: Herkes, ırk, renk, cins, dil, din, siyasal ya da her hangi bir başka inanç, ulusal ya da toplumsal köken, varlıklılık, doğuş ya da herhangi bir başka ayrım gözetilmeksizin bu Bildirge’de açıklanan bütün haklardan ve bütün özgürlüklerden yararlanabilir.
    Iğdır Belediyesinin BDP’li yönetimi kendi sloganı olan “Halkların eşitliği ve kardeşliği “prensibini sadece kendi halkı için mi kabul etmektedir? Biz Kültürümüzle bağdaşmayan hiçbir çalışmayı kabul etmiyoruz. Nitekim İlimizin çeşitli yerlerine isim olarak verilmesi düşünülen her birisinin saygınlığı tartışılmaz olan Pir sultan Abdal, Hacı Bektaş-ı Veli ve Seyyid Rıza İsimleri de Kent kimliğimize uygun olmadığından kabul edilemez. Bizler yurdumuz, obamız vatanımız olan, şehit kanları ile suladığımız Iğdır’ımıza sahip çıkacağız. Buraları Kürdistan yapmaya yeltenenlerin karşısında bir dağ gibi duracağız. Bu durumu adli ve idari kurumlara taşıyarak şikâyetçi olacağız. Bu haksız ve kanunsuz durumu ülke gündemine taşıyarak sonuna kadar işin takipçisi olacağız. Vatan sahipsiz değildir.”

Facebook Beğenenler

  1. kilic 2013-10-10 11:26:23

    saygilar.cahit erol kardesimizin söylediyi bu sözlerin altina imzami koyarim..ve bu belediye baskani ve yardimcisi neyin hizmetcisi oldugu acikdir.bölücülüyün.irkciligin..bunlari secen o halk utansin eyer o yüz varsa..bunlar dagdan gelip köydekini kovmaya calisan yalakalar.abd ve ab ye usaklik edenler . bunlarin sonu böyle devam ederlerse ermeniler gibi olacak...

Yorum Yaz!

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.
* İşareti olan alanlar gereklidir.