Iğdır-Azerbaycan Dil-Tarih ve Kültür Birliğini Yaşatma ve Destekleme Derneği tarafından düzenlenen ve Yöre geleneklerini içeren tiyatro ve folklor gösterileri  yoğun ilgi ile izlendi…
 Iğdır Kültür Sarayı Salonunda  Saygı duruşu ve istiklal marşının ardından günün anlam ve önemi ne ilişkin konuşmasını yapan Dernek Başkanı Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Ziya Zakir Acar: "Nevruz bayramının devamı niteliğinde tertiplemiş olduğumuz geceye hoş geldiniz" dedi…

ACAR: "Dünya coğrafyasında ender sayılacak bir özelliğe sahip iklim ve doğa özelliği ile Doğunun Çukur ovası olarak adlandırılan Iğdır, üç ülkeye komşu olan şirin bir ilimizdir.
Türk Tarihinin sembol bölgelerinden olan Iğdır, Doğu Anadolu'nun kilidi durumundadır.
Iğdır, insanlığın Nuh-Nebi Gemisi'nden Ağrı Dağı'nda dünyaya yayıldığı merkez beşiktir.
Iğdır Asya Türklüğünün Anadolu'ya ilk adım attığı, ilk kök saldığı uğurlu toprak ve şimdi Türkiye'nin Asya'daki Türk ellerine açılan sevgi dolu sıcak kapısı, Tük ruhunun bayraklaştığı şirin, bereketli güzel bir vatan köşesidir.
 Iğdır insanlık tarihinin beşiği, Anadolu'nun anahtarı Türklerin ve Türklüğün geçit ve irtibat mahallidir.
Iğdır, Selçuklu Sultanı Alparslan, ilk batı seferi sırasında Bizanslılardan Ağrı Dağı kuzeyi ve Arpaçay'ı ile kolları boylarını fethederek bugünkü Müslüman Türkeli Türkiye'sinin temel atıldığı yerdir.
Iğdır, Osmanlı İmparatorluğu'nu kuracak ve üç kıtaya sahip olacak 632 yıl hüküm sürecek olan Osman Gazi'nin ilk ayak bastığı ve barındığı Anadolu'nun uğurlu Sürmeli Çukuru'dur.
 Dede Korkut Kitabında Hazar Denizi'nden Kızılırmak başlarına, Kafkas Dağlarından Kerkük ile Mardin'e kadar ki yerlere uzayan Oğuz - eli ülkesinin hükümdarı olan "Savlan Kalan Han" sülalesinin çifte başkentinden birisi olan "Sürmeli" şehri örenleri bugün Iğdır'da ve baraj yakınındaki Kara Kulesi yerindedir. Iğdır, Karakoyunlu, Aralık ve Tuzluca ilçeleri bölgeleri için tarihte ve halk arasında yaşaya gelen "Sürmeli Çukuru" deyimi buradan gelmedir.
 En eski Türk diline göre güneye ala veya kızıl, kuzeye kara veya karaca, doğuya yeşil veya göğce, batıya ak veya akça denilmesi gibi milli geleneğimiz yüzünden Sürmeli Çukuru'nda oturan Oğuzlar, güneylerindeki yaylakları olan dağa "Arkuri" "Yatan Aladağ'ın eski yaylağı "Ahura Köyü" hem de Kâtip Çelebi'nin Cihannümasında anıldığı gibi Ark(ur)ı-dağı ve şimdiki Ağrı Dağı sözü bundan kalmadır.
 Iğdır, Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK'ÜN Nutuk'ta "Yeni Türkiye'nin ilk askeri zaferi sayılır." Dediği güzel bereketli yöredir.
 Iğdır Anadolu'nu ebedi "Türk - Eli" olarak kuruluşunda ilk açılan kutlu bir yurt köşesidir.
 Iğdır, dört sınırın Ağrı Dağı'nda öpüştüğü, at sırtında bir günde yolculukla bir uçtan diğerine yaşlı bir ninenin kazak gibi öreceği yerdir.
Mustafa Kemal Atatürk Diyor ki…
"Biz millet olarak varlığımızı ve bekamızı müşterek hatıralarda görmekle birleşebiliriz".
 "Tarihi hatıraları korumak ve yaşatmakla ancak Türk Milletinin geleceğine güvenle bakabiliriz"
"Eğer bir millet büyükse kendini tanımakla daha büyük olur"
 Büyük Önderin sözlerini rehber edinerek, şerefli tarihimizi yüzyıllarca zaferlerle dolduran ve bu kutsal yerleri şehit kanlarıyla doldurarak bizlere emanet eden atalarımızın yadigârı güzel Iğdır'ı tanıtmak, unutulmaya yüz tutmuş örf, adet ve geleneklerimizi derleyerek yeni kuşaklara aktarmayı en büyük görev olarak görmekteyiz.
 Bu amaçlar doğrultusunda Iğdır'ın seçkin insanları ile "Iğdır - Azerbaycan Dil, Tarih ve Kültür Birliğini Yaşatma ve Destekleme Derneği'ni kurduk. Kısa bir süre önce kurduğumuz derneğimiz ilk olarak 26 Şubat tarihinde "Hocalı Katliamı" yıl dönümü andık.
Bugün "Güneşin Türkiye'ye ilk doğduğu yer olan İlimiz Iğdır'ın kültürüne ait bazı bölümler sergilemeye çalışacağız.
Gönülleri gerçek Iğdır sevgisiyle dolu olan ve maddi - manevi yardımlarını bizlerden esirgemeyen iş adamlarımıza ve emeği geçen herkese huzurlarınızda teşekkürlerimi sunuyorum.
 Bizleri yalnız bırakmayıp aramızda bulunmanızdan dolayı hepinize tekrar hoş geldin der saygılarımı sunar, iyi eğlenceler dilerim”dedi.
 Iğdır'da nevruz bayramının nasıl kutlandığının sahnelendiği tiyatroda, Nevruz Bayramı mükemmel bir şekilde sahneye koyuldu ve folklor gösterileri ile geceye renk katıldı…
 Folklor gösterisi sunan gençlerin Türk bayrağını açtığı sırada seyirciler ayakta alkışladılar.
 Gecenin sonunda sahneye çıkan Cavit Tebrizli, yoğun konserlerin ardından sırf Iğdır'a gelmek için geldiğini belirterek herkesten özür diledi ve oyun havaları ile gece sona erdi…