TÜRK KÜLTÜRÜNDE AĞRI DAĞI KONULU ULUSLAR ARASI SEMPOZYUM SONA ERDİ VALİ VEKİLİ MİTAT GÖZEN : "ŞUNU ÖĞRENDİK Kİ AĞRI DAĞI DÜNYA DAĞIDIR HERKES AĞRI DAĞINI BİLİYOR.”  Türk kültüründe Ağrı Dağ'ı konulu uluslar arası sempozyumun son oturumu ile sempozyum kapanış konuşmalarıyla sona erdi.
      

      Son VI. Oturumda konuşan  Doç. Dr. Kerem Karabulut, "Ağrı Dağı'nın Ekonomik Değeri” konusunu anlatarak şunları söyledi:  “Kış sporları ve dağcılık günümüzde önemli bir turizm potansiyeli olarak kabul edilmektedir. Ağrı dağı da bu özelliğiyle sadece Türkiye'nin değil, tüm dünyanın önemli bir potansiyelidir. Ancak, Everest'e tırmanmanın çok yüksek maliyetlerine rağmen (yaklaşık 40 bin dolar), Ağrı Dağı için düzenli organizasyon ve çalışmalar yapılmamaktadır. Bu itibarla, bu potansiyelin bilimsel araştırmalarla analiz edilip değerlendirilmesi önem arz etmektedir.
       Bu amaçla ele alınan çalışmada, öncelikle Ağrı Dağının nasıl bir potansiyel olduğu teorik bilgilerle değerlendirildikten sonra, yerli ve yabancı turistlere uygulanan anketle turizm konusundaki katkıları ve eksiklikleri analiz edilmekte ve uygun çözüm yolları sunulmaya çalışılmaktadır. 2011 Dünya Üniversiteler Kış Oyunlarının Erzurum'da yapılmasına karar verilmesi büyük bir fırsattır. Yapılacak olan "2011 Dünya Üniversiteler Kış Oyunları" toplantı, tanıtım, reklam vb tüm faaliyetlerinde Ağrı Dağı birlikte ele alınmalı ve bir nevi birbirine monte edilerek dünyaya sunulmalıdır. Ağrı Dağı potansiyelinin, işin içine katılmasıyla hem Palandöken potansiyelinin gücü ve çekiciliği artacak hem de tüm bölgede kalıcı bir turizm sektörü yaratılmış olacaktır. Böylece, 2011 öncesi ve çok sonraları için altyapı hazırlanmış ve başta Erzurum olmak üzere tüm bölgenin kalkınmasının lokomotif sektörleri yaratılmış olacaktır. Bu amacın vakit kaybetmeden ilgili birimlere iletilmesi ve ikna edilmeleri gerekir.
Uygulama sonuçlarına göre belirlenen altyapı sorunları giderilmelidir. Bunun için Ağrı
Dağı'nın manzarasının bütün odalarından seyredilebilen konaklama mekanları yapılmalıdır.
Ayrıca havaalanı tamamlanarak ulaşım sorunu giderilmelidir ve yeni kurulan üniversite ile
işbirliği içerisinde sektörle ilgili personel yetiştirilmesine ağırlık verilmelidir.
Dr. Yaşar Kalafat'da "Ağrı Dağı Etrafında Oluşan Halk İnançları" konusunda bilgi vererek Ağrı dağı ile ilgili halk arasında birçok inanış vardır. Bu inanışlar hala devam etmektedir. Halka mal olmuştur. Bu inanışlara göre "Ağrı dağını bir gören bir daha görürmüş. Nerde olursa olsun yıllar sonra bile olsa tekrar gelip Ağrı Dağı'nı görürmüş " dedi.
      Yrd. Doç. Dr. Fatma Ayhan " Ağrı Dağı ve Çevresinde Geleneksel Tören, Kadın Giysileri" konusuna değinerek hala günümüzde araştırılmayı bekleyen yüzlerce kıyafet vardır. Bu kıyafetleri değerlendirmek lazım. Yaşadığımız toplumumuzda farklı dönemlerde kadınlarımız toplum yaşayışına ve moda anlayışına göre farklılık göstermiştir. Ağrı dağı ve çevresinde yapılan araştırmalar sırasında üzülerek görülmüştür ki geleneksel kıyafetlerimizden çok şey kaybetmişiz. Eskiye ait değerlerimiz hızla yok olmuş yerini yapay uygulamalara bırakmıştır.
Ağrı dağı ve çevresinde geleneksel giyim alanında çok büyük araştırmaların yapılmadığını saptıyoruz. Taşlıçay ilçesi ile ilgili çok az yazılı kaynağa rastlanmıştır. İlk ağızdan bilgi edinmek üzere alan araştırması yapılmıştır. Kılık kıyafet tarzının büyük ölçüde değişikliğe uğradığı görülmüştür Yöre halkı gelini törene (düğüne) hazırlarken gelin kıyafetlerinin toplumsal değerlere uygunluğuna dikkat etmiştir. Bu nedenle tören giysileri (gelinin kıyafeti ve süslenmesi) toplumsal değerler içinde kalmıştır. Geleneksel kültürümüzün önemli bir bölümü olan tören giysilerinin (geleneksel gelinliklerin) gelecek nesillere aktarılması için titizlikle korunması gerekmektedir Ayrıca geleneksel giysileri araştırmaya yönelik programlar geliştirilmeli, giyim kuşamla ilgili araştırma yapan merkezler  açılmalı, devamlılığı mutlaka sağlanmalı, turistik hediyelik eşyalarla sürekli belleklerde tutulmalıdır."
               Güzin Sühran Belli – Prof. Dr. Oktay Belli, sempozyumun son konuşmacısı Ağrı Dağı Bölgesinin Geleneksel Mutfak Kültürü ve Yemek Çeşitleri konusunda slayt gösterisi sunarak “bu bölgede yüzlerce yemek vardır. Bunların başında bozbaş, sabah aşı, yoğurt çorbası, yumurtalı pilav gibi çeşitli yemek kültürü araştırılmayı bekliyor. Bugün var olan yemekler yıllar önce Ağrı dağında yaşayan insanlarca da pişirilip yeniyordu" dediler.
         Sempozyumu Prof. Dr. Önder Göçgün – Prof. Dr. Ebulfeyz Amanoğlu ve Prof. Dr. İsmail Doğan değerlendirerek sempozyumun yararlı geçtiğini salonun boş dolu olmasının önemli olmadığını burada sunulan tebliğlerin kitap haline getirileceğini belirterek Ağrı dağına herkes sahip çıkmalı, bunu sahiplenmeli, inanç turizmi çerçevesinde değerlendirmeli. Burada anlatılanları tarih bir gün değerlendirecektir. Iğdır'ın kültürel, sanat, inanç turizmi açısından aranılır bir yer haline gelmesi için Ağrı dağı ile ilgili ciddi çalışmalar yapmak gerekir. " dediler.,                        
          Kapanış ve teşekkür konuşmasını Prof. Dr. Osman Horata yaparak şunları söyledi: "tarih yapmak tarih yazmak kadar önemlidir. Bizlerde Atatürk'ün çizgisinde tarihimizi en iyi şekilde yapmaya çalışıyoruz. Ağrı dağının en güzel şekilde göründüğü Iğdır da  bu sempozyumu yaptık. Ağrı dağını her yönüyle ele aldık. Kültürel boyutunu tartıştık, bilimsel olarak olayı tartıştık. Bu toplantımız bundan sonra kurulacak olan üniversitelerimize büyük katkı sağlayacaktır. Ağrı dağında büyük bir kültür birikimi yatmaktadır. Bu kültür birikimini tanıtmak, yaymak ve toplumsal kitleye sunmak bizim görevimizdir. Gerek inanç, kültür, doğa sporları olarak Ağrı dağını ele almak gerekmektedir. Ağrı dağı, dim dik, alnı ak, yüreği pek, elinde beyaz bayrağı ile bütün insanlığa, herkese dostluk kardeşlik, barış mesajları iletmektedir." dedi.
       Vali vekili Mitat Gözen'de "bu sempozyumu kayısı festivali çerçevesinde düzenledik bir kısmı kayısı festivaline katıldı. Bir kısmı da KPSS sınavlarında görevli oldukları için buraya katılım az oldu. Ağrı dağı hakkında çok iyi bilgiler edindik. Şunu öğrendik ki Ağrı dağı dünya dağıdır herkes Ağrı dağını biliyor. Maddi boyutundan çok manevi boyutu daha çoktur."dedi. Daha  sonra katılımcılara vali vekili Mitat Gözen, Garnizon komutanı j.kıdemli Albay Osman Nuri Erkan, Belediye başkanı Nurettin Aras, Vali yardımcısı Tuğba İnan katılım belgesi ve hediyeler verdiler. Toplu resimle  sempozyum sona erdi.

Tweet