İlimizde bulunan biz sivil toplum örgütleri; daha önce açıkladığımız ortak basın bildirisinde Sayın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Ermenistan’a maç seyretmeye gitmemesi gerektiğini söylemiştik.
  

 Üzüntüyle belirmeliyiz ki, Sayın Cumhurbaşkanı, Ermenistan’a gideceğini ve milli maçı Ermenistan Devlet başkanıyla birlikte izleyeceğini  açıklamıştır. Bu karar Ermeniler tarafından dedeleri şehit edilen bizleri ve Azerbaycan halkını üzmüştür.
    Bugün burada Ermeniler tarafından bu bölgede şehit edilen 80 bin Türk’ün anısına yaptırılan “Ermeni Çetecileri Tarafından  Katledilen Şehit Türkler Anıtının “önünde toplanmamızın amacı tarihi gerçekleri yansıtan bu anıtın önünden dünya kamuoyuna bir kere daha seslenmek, öncelikle Türk kamuoyunun, sesimizin yettiğince de Dünya Kamu oyunun dikkatini bir noktaya çekmektir. Bu gün  adı “Ermenistan” olan, diktatör, taşeron ve emperyalist güçlerin  kuklası durumundaki bu ülkenin tek politikası, Türk düşmanlığı üzerine kurulmuş bulunmaktadır. 1. Dünya Harbinde  çeteleri tarafından  hunharca katledilen 550 bine yakın Müslüman - Türk’ün yanı sıra, Karabağ’da, Hocalı’da ve daha bir çok Azerbaycan kentlerinde Türklere reva gördükleri soykırım ve katliamlar da tarihi gerçekler olarak karşımızda durmaktadır.
           Bunun dışında yarattıkları “Asala” adlı terör örgütünün 40’a yakın diplomatımızı katlettiği,  bir çoğunu da yaraladığı gerçeği de, yakın tarihimizin en önemli ibret verici olaylarından biridir. Bu ülke aynı zamanda  bu gün halen ulusal sınırlarımızı tanımamakta direnmekte, Aziz Vatan Topraklarını kendi haritaları içinde gösterme cüretkarlığını ve küstahlığını göstermekte, ulusumuzu ve ecdadımızı  kendilerine karşı “soykırım” uygulamakla suçlamakta ve devletimizden toprak talebinde bulunmaktadır.
           Arkasını dayadığı emperyalist güçlere güvenerek “Bir Millet, İki Devlet” olduğumuz dost ve kardeş Azerbaycan  topraklarının %20 sini 15 yılı aşkın bir süredir işgalleri altında tutmakta  ve milyonu aşkın Azerbaycan Türk’ünü  “kaçkın”, “didergin” durumuna düşürmüştür.
           Belirtmek isteriz ki, bizler, Türk Ulusu’nun onurlu bir bireyi ve “Yurtta Sulh,Cihanda Sulh” ilkesinin yaratıcısı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün çocukları olarak, hiçbir ulusla, hiçbir halkla ebediyyen ve kalıcı düşmanlık güdüleri içinde asla değiliz. Hiç kimsenin ezeli ve ebedi düşmanı da değiliz. Ancak onlar bize düşmanlar ve bu düşmanlıklarını da Türk topraklarını işgal ederek, masum insanlarımızı öldürerek, vatanımıza göz koyarak göstermeye pervasızca devam etmektedirler.
    Ermenilerin bu düşmanca tavırlarından vazgeçerek işgal ettikleri Azerbaycan topraklarından çıkmaları, Ülkemizin milli sınırlarını tanımaları ve soykırım iddialarından vaz geçmeleri halinde elbette  iyi komşuluk ilişkilerinin geliştirilmesine biz de taraftar oluruz. Ancak gözümüzün içine baka baka düşman olduğunu söyleyen bir devlet  ve bir halk ile,  kimi dış güçlerin telkin ve dayatmalarıyla can ciğer olmanın  Türk’ün dik duruşuna  ve Mustafa Kemal’in onurlu dış politika ilkelerine uyduğunu söylemek  zor olsa gerektir.    
          Bu ziyaretin, Ermenilerin Azerbaycan topraklarına karşı uyguladığı işgale meşruiyet kazandırmasından endişe ederiz.
          Bu ziyaretin Ermeni tezlerini güçlendireceğinden ve bu devlete uluslar arası toplum nezdinde propaganda gücü kazandıracağından endişe ederiz.
          Bu ziyaretin Azerbaycan Türklerinin milli gururlarını inciteceğinden ve “Bir Millet, İki Devlet” olduğumuz  dost ve kardeş Azerbaycan halkını üzeceğinden ve küstüreceğinden endişe ederiz.
           Bu ziyaretin Türkiye Cumhuriyeti devletinin ve Türk Ulusunun ulusal çıkarlarına zarar vereceğinden derin endişe ederiz.
          Nihayet bu ziyaretin, çok yakın zamanda  Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin önüne “Sınır Kapılarının Açılması” dayatmasının konulmasına  adım olacağından endişe ederiz.
           Burada bir hususu daha belirtmekte yarar görmekteyiz. Komşu ve sınırdaş ilimiz olan Kars Belediyesi yöneticilerinin, Ermenistan ile son zamanlarda sıkı fıkı ilişkiler içinde olduğu göz- lemlenmektedir. Ermeni şairlerinin Kars’ta doğduğu evin restorasyonundan tutun da  Türk-Ermeni Kardeşlik Anıtı yapılması ve   güya “Kafkas Kurultayı” adı altında Ermenilerle çeşitli alanlarda işbirliği girişimleri göze çarpmaktadır. Bu girişimler yanlıştır ve gerek ulusal çıkarlarımıza ve gerekse Türk-Azerbaycan dostluğuna zarar vereceği endişesini taşımaktayız.
            Kamuoyunun dikkatine saygıyla sunarız.
1-Iğdır, 1. Dünya Harbinde Ermeni Çetecilerin Katliamına Uğramış Mağdurlar Derneği Yönetim Kurulu
2-Türkiye Eczacılar Birliği Iğdır İl Temsilciliği
3-Iğdır Azerbaycan Tarih ve Kültür Derneği Yönetim Kurulu
4-Organ Bağış Derneği Yönetim Kurulu
5-Sigara ve Uyuşturucularla Mücadele Derneği Yönetim Kurulu
6-Dağcılık ve Doğa Sporları Derneği Yönetim Kurulu
7-Azerbaycan Dayanışma Derneği Evi Yönetim Kurulu
8-Türk Kadınlar Derneği Yönetim Kurulu
9-Kuyumcular Derneği Yönetim kurulu
10-Iğdırlılar Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Yönetim Kurulu
    Basın açıklamasına;  Iğdır, 1. Dünya Harbinde Ermeni Çetecilerin Katliamına Uğramış Mağdurlar Derneği   Yönetim Kurulu ve bapşkanı Cafer Zor, Türkiye Eczacılar Birliği Iğdır İl Temsilciliği Nazım Karadağ, Iğdır Azerbaycan Tarih ve Kültür Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ziya Zakir Acar, Organ Bağış Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Ünsal, Sigara ve Uyuşturucularla Mücadele Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Mehmet Kum, Dağcılık ve Doğa Sporları Derneği Yönetim Kurulu, Azerbaycan Dayanışma Derneği Evi Yönetim Kurulu başkanı Veli Tabaru, Türk Kadınlar Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Sabiha Sever, Kuyumcular Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ertuğrul Eren, Iğdırlılar Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Volkan Bayat, Iğdır Balkan Türkleri Dayanışma Derneği Başkanı Mustafa İz, Türk Eğitim sen Iğdır İl Temsilcisi Ali İpek, MHP İl Başkanı Cahit Erol, Azerbaycanlılar Derneği Başkanı Timur Selçuk, Ülkü Ocakları il Temsilcisi Mücahit Yalçın, eski belediye başkanı Ali Ağrı, belediye meclis üyeleri ve çok sayıda vatandaş katıldı.

Tweet