Moderatörlüğünü Arş. Gör. Yasin Ercilsin’in yaptığı panele; Dr. Öğr. Üyesi Mustafa Özyürek ve Doç. Dr. Mehmet Güneş panelist olarak katılırken akademisyenler ve öğrenciler de panele ilgi gösterdi.
Moderatör Ercilsin konuşmasında, mili mücadele ve ardından Cumhuriyetin ilanı ile Türk Milletinin bağımsızlık sembolü olan milli bayramların önemine vurgu yaparak gençliğin Cumhuriyetin “Bekçisi” olduğunu vurguladı. 
Mustafa Kemal Atatürk’ün Gençliğe Hitabede  “Ey Türk Gençliği” diyerek devrimlerini ve Cumhuriyeti gençliğe emanet ettiğini ifade eden. Ercilsin, Milli Devrimin 100. Yıldönümünün birlik ve beraberliğimizi daha da perçinlemesini temenni etti.
Ardından panelistlerden Doç. Dr. Mehmet Güneş ise, varlığımızın devam ettiği sürece Türkiye Cumhuriyetinin binlerce yıl sonra da genç bir cumhuriyet olarak insanlığa ümit ve ideal taşımaya devam edeceğini ifade etti. 
Güneş, “Türkiye Cumhuriyeti’nin tarihindeki önemli olaylardan biri Atatürk’ün Samsun’a ayak basışıdır. Türk Milleti Birinci Dünya Savaşı sonrasında kötüleşen koşullar içinde kurtuluş çareleri ararken büyük bir lider Mustafa Kemal Atatürk ortaya çıktı ve Samsun’a ayak basarak ‘Kurtuluş’ yolunu açtı. 
Dolayısıyla Atatürk’ün 16-19 Mayıs 1919 İstanbul’dan başlayan yolculuğu bir kurtuluş sürecinin simgesidir. 
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasında yaşanan zorlukları her zaman göz önünde tutarak, 19 Mayısları Atatürk’ün emanetine daima sahip çıkarak kutlamamız gerekiyor” dedi.
        Doç. Dr. Mehmet Güneş’in konuşmasından son olarak Dr. Öğr. Üyesi Mustafa Özyürek söz aldı. Özyürek konuşmasında; Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı, her yıl 19 Mayıs tarihinde kutlanan bayram Mustafa Kemal Paşa’nın Bandırma Vapuru ile 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkışının simgesi olduğunu ifade etti. 
        19 Mayısın ilk defa 24 Mayıs 1935’te “Atatürk Günü” adı altında kutlandığını yüzlerce sporcunun da katılımıyla günümüze kadar bir spor, gençlik ve milli bir simge haline geldiğini söyleyen Özyürek; ayrıca Mustafa Kemal Paşa’nın millî mücadele sıralarında Türk milletini ileri götürecek olanların ve köhnemiş fikirlere karşı gelecek olanların genç fikirler olacağını belirtti.  “Gençlik” kavramının Atatürk için ayrı bir önem taşıdığını dile getiren Özyürek, Atatürk’ün; “Genç fikirli demek, doğruyu gören ve anlayan gerçek fikirli demektir.” şeklinde konuştu.
Panel, panelistlerin konuşmasının ardından, şiir, dans gösterisi ve panelistlere teşekkür belgelerinin verilmesiyle son buldu.