TÜRKİYE – AZERBAYCAN İLİŞKİLERİNDE “HAYDAR ALİYEV”

Tarih : 2020-01-14 / Kategori : Kültür & Sanat

TÜRKİYE – AZERBAYCAN İLİŞKİLERİNDE “HAYDAR ALİYEV”

            Gücünü ortak tarih ve kültür birliğinden alan, son derece sıkı bağlarla birbirine kenetlenmiş, geçmişte olduğu gibi bugün de kader birliği içinde olan iki ülke Türkiye ve Azerbaycan, dostluk, kardeşlik, iyi komşuluk temelinde yürüttükleri ilişkilerini, beraberce örecekleri kültürel ağlarla daha da güçlendirmek arzusundadır.

 Azerbaycan-Türkiye, tarihin zor dönemlerinde hem bu toprakların bağımsızlığını kazanmasında hem de Anadolu'nun düşmana karşı savunulmasında kader birliği yapmıştır.
 
1993–2003 yılları arasındaki 10 yıllık bir dönemi kapsayan Haydar Aliyev döneminde Türkiye Azerbaycan ilişkileri büyük aşama kaydetmiştir. İlk önemde Türkiye ile temaslarda bir soğukluk yaşansa da, bu durum çok kısa sürmüştür. Rusya’yı yatıştırma politikası olarak görülen bu dönemde Haydar Aliyev Rusya, ABD ve komşu devletlerarasında denge siyaseti yürüterek daha verimli iç ve dış politika açısından bölgede istikrarın korunmasını sağlamağa çalışmıştır. Azerbaycan’ın doğal kaynaklarının ülke çıkarları doğrultusunda kullanılması için Merhum Haydar Aliyev “Asrın Antlaşması’yla Hazar enerji kaynaklarını tüm dünyaya tanıtarak Batılı devletlerinin ilgisini ülkeye çekmeyi başarmıştır.
 
Büyük Lider Merhum Haydar Aliyev döneminde; Türkiye Azerbaycan ilişkileri başta siyaset ve ekonomi olmak üzere, hemen hemen tüm sosyal alanlarda büyük gelişme göstermiştir. Zamanla iki ülke arasındaki yakınlık, yapılan çalışmalarla stratejik ortaklık düzeyine ulaşmıştır.
 
Azerbaycan’ın tarihinde iz bırakmış olan Azerbaycan’ı “can” yapan, bugünkü konuma gelmesinde etkin rol oynayan Merhum Haydar Aliyev, “Türkiye-Azerbaycan kardeşliğinin” pekiştirilmesinde attığı adımlarla da öne çıkmıştır. Haydar Aliyev, döneminde “denge siyaseti” üretebilen ve bunu çok iyi uygulayan bir lider olarak görülüyor. Bu da Azerbaycan’ın iç ve dış politikası açısından daha verimli bir ülke konumuna gelmesinde önemli rol oynamıştır.
 
Haydar Aliyev, sağlığında ve ülkesinin Devlet Başkanlığı döneminde geçmişe dayalı deneyimleri ile çok usta bir satranç oyuncusu olduğunu da ortaya koymuştur. Bir noktada geleceği iyi okumuş, Azerbaycan’ı sağlam zemine oturtabilme becerisini de göstermiştir.
 
Türkiye’nin Türk Cumhuriyetleri ile olan ilişkileri arasında Azerbaycan özel bir konuma sahiptir. Coğrafi yakınlık ve iki halkın dilinin bir birine olan benzerliğinin de iki ülke ilişkilerinin gelişmesi açısından olumlu bir etken oluşturduğu söylenebilir. Türkiye için Azerbaycan ortak dil, kültür ve tarihin paylaşıldığı önemli bir ülkedir. Aynı zamanda Azerbaycan Türkçesi, Türkiye Türkçesine en yakın lehçedir. Diyalekt farklılıklarına rağmen aynı dili konuşmamız, tarihsel bağlantılarımız ve kültür ortaklığımız Türkiye-Azerbaycan İlişkilerinin gelişmesinin en önemli nedenlerindendir.
 
Buna paralel Türk iş adamlarının ticaret ve yatırım için Türk cumhuriyetleri arasında en fazla tercih ettikleri ülke de Azerbaycan olmaktadır. Türkiye Azerbaycan’ının Bağımsızlığını ilk tanıyan ülke olmanın yanında ilk büyükelçilik açma anlaşmasını da Türkiye ile yapmıştır. Türkiye ve Azerbaycan Türkleri, «aynı milletin evlatları» olarak uzun yıllar boyunca aynı çatı altında yaşamışlardır.
 
Türkiye Cumhuriyeti’nin Azerbaycan’la, Nahcivan Özerk Cumhuriyeti ile 15 km uzunluğunda ortak sınırı bulunmaktadır. Diğer devletlerle kıyaslandığında Türkiye Azerbaycan’ın en yakın dostudur. Her iki devlet arasında güçlü siyasal, ekonomik ve kültürel bağlar vardır. Azerbaycanlılar ve Türkiye Türkleri aynı ırktan ve aynı kökten geldikleri için, her iki devlet birbirlerini ‘‘kardeş devlet’’ olarak görmektedir. 
 
Azerbaycan’ın en önemli özelliği tarihi geçit ve ticaret yolları üzerinde bulunmasıdır. Azerbaycan’ın içinde bulunduğu önemli jeopolitik konumu itibari ile bu bölge hem bölgesel, hem de bölge dışı aktörlerin mücadelesini kaçınılmaz kılmıştır. Eski devirlerde İpek Yolu'nun geçtiği Azerbaycan ve onun yer aldığı Kafkasya, doğu ve batıyı birbirine bağlayan bir koridor özelliği taşımıştır
 
Aliyev yıllardır komünist partisinde çalışması, üst kademelere kadar yükselmelerine rağmen milli düşünce ruhu devamlı olarak kalbinde yer bulmuş, milletine hizmet duygusu kendini her alanda göstermiştir. Bu yüzden Mihail Gorbaçov:  ‘‘Haydar Aliyev’in ruhunun derinliklerinde her zaman Türklüğü ve İslamlığı yaşıyordu. Bu yüzden ne kadar samimi görünürse görünsün ona güvenmiyorum’’ diyordu. Yıllar boyu millet sevgisi ve ona daha iyi hizmet vere bilmek için sakladığı duyguları Azerbaycan bağımsız olduktan sonra açığa vurmuş ve bu duygularını özgür bir şekilde dile getirmiştir. Azerbaycan’ın Milli Lideri Haydar Aliyev, yaşamını değiştirecek olan İkinci Dünya Savaşı onun tahsilini de tamamlamasına engel olmuştur. 1941 yılının ortalarına doğru Hitlerin Stalin ile yaptığı anlaşmayı iptal etmesi ve SSCB’ne karşı taarruz hazırlıklarına başlaması sebebiyle SSCB’de seferberlik ilan edildi. Türklerin yaşadığı coğrafyadan yüz binlerce insan askere alındı. Alman saldırısı başlar başlamaz, Haydar Aliyev’in devlet başkanlığına seçilmesinden sonra iki ülke arasındaki ilişkiler Haydar Aliyev’in ‘‘Bir Millet İki Devlet’’ tezi esasında süratle gelişmeye başlamıştır.
 
Haydar Aliyev her zaman Azerbaycan’la Türkiye arasında derin kökleri olan dostluk ilişkilerinin genişletilmesine büyük önem vermiştir. Azerbaycan’da petrol ihalelerinde Türkiye’ye verilen pay artırılmış, Bakü’nün elektrik dağıtım ihalesi dâhil, çok sayıda önemli ihale Türk firmalarına verilmiştir.
 
Azerbaycan ve Türkiye arasındaki ilişkiler, uzun bir geçmişe dayanmaktadır. Ortak köken, dil, din birliği, benzer kültür, gelenek ve görenekler bu ilişkileri gerekli kılan başlıca faktörlerdendir.
 
 Türkiye ve Azerbaycan, tarihlerinin en zorlu dönemlerinde birbirlerine destek olmuşlardır. 1918 yılında Nuri Paşa komutanlığındaki “Türk Kafkasya İslam Ordusu’nun” uzun mücadele ve savaşlar vererek Bakü’yü kurtarması, Azerbaycan için önemli bir dönüm noktası olmuştur. Azerbaycan halkının lideri Haydar Aliyev’in vurguladığı üzere: 
“Türk ordusunun Azerbaycan’a, Bakü’ye gelmesi, Azerbaycan’ı Taşnakların saldırısından kurtarması her Azerbaycanlının kalbinde yaşıyor. Azerbaycan halkı, işte o acılı dönemde Türk Milletinin yaptığı yardımı asla unutmayacaktır.
Anadolu’da Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde yapılan Ulusal Kurtuluş Savaşına, Azerbaycanlılar maddi ve manevi yardımlarda bulunmuşlardı.
 
Merhum Haydar Aliyev, bir konuşmasında:
 
  “Ben bugün hakikaten belirtmek isterim ki, bizim milletimiz asırlar boyu birbirileriyle yakın dost olmuşlar. Aynı kökten olan, aynı dili konuşan milletleriz biz. Bizim milli değerlerimiz çok yakın, birbirine benzerdir”. Demektedir.
 
Çağdaş Azerbaycan devletinin kurucusu, Azerbaycan halkının milli lideri Haydar Aliyev’in siyasi-ideoloji çalışması sadece Azerbaycan sınırları ile bitmemiş,  yaptığı bu çalışmalar bütün Türk Dünyasını kapsamıştır. 
 
Zengin devlet yönetimi, tecrübesi ve potansiyeli bulunan merhum Azerbaycan Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev, Türk Dünyası'nın birliği için bir lider olarak büyük işler yapmıştır. 
 
Azerbaycan yönetimine geldikten sonra Haydar Aliyev’in politik noktada bir takım çizgiler ayrıca seçiliyor:
 
* Azerbaycan’ın ekonomik, politik, sosyal problemlerinin çözümünde Türk Dünyası'nın potansiyel imkânlarından yararlanmak;
 
* Türk Dünyası'nın kuvvetlerini birleştirmek, herhangi bir Türk devletinin problemlerinin çözümünde Türk Dünyası'nın birlikte hareketini temin etmek;
 
* Türk Dünyası'nın uluslararası imajının daha da güçlendirilmesine çalışmak ve bunun için her bir bağımsız Türk devletinin imkânlarından yararlanmaktır. 
 
Haydar Aliyev’in Türk Dünyasının problemleri ile daha sık alakadar olduğu dönem bağımsız Azerbaycan Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı seçildikten sonra başlıyor. 
 
İstanbul’da düzenlenmiş “Ekonomik Taraftaşlık” Organizasyonunun 2'nci buluşmasının katılımcılarına, 05 Temmuz 1993 tarihli müracaatında Haydar Aliyev şunları belirtmiştir: 
 
"Ekonomik Taraftaşlık Organizasyonu” ülkelerinin Türkiye’nin, İran’ın, Pakistan’ın, Afganistan’ın, Kazakistan’ın, Özbekistan’ın, Türkmenistan’ın, Kırgızistan’ın, Tacikistan’ın, Azerbaycan’ın kullanılmamış zengin tabii servetleri, ihtiyatları vardır. Onların birlikte kullanımı asıl Müslüman intibahına çevrilecek ve tüm beşeriyetin kalkınması yolunda yararını gösterecektir”.
 
 Bu başvuruda Türklük ideolojisinin en az üç tarihi değeri bulunmaktadır:
1) Ayrı ayrı Türk devletlerinin bağımsızlığının gösterilmesi;
2) Türk ve umumen Müslüman dünyasının birliğine çalışılması;
3) Bu birliğin dünyada harmoni yaratılmasında hizmet etmesi.
 
Haydar Aliyev Türk birliğinin kalkınmasında kardeş Türkiye'nin varlığına her zaman çok değer vermiş ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün tarihi rolünü değerlendirmiş, onu "Yirminci yüzyılın beşeriyete verdiği büyük dehalarından" saymıştır.
 
 Azerbaycan Cumhuriyeti’nin kurucusu Haydar Aliyev’in Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Atatürk’le ilgili düşünceleri yalnızca bir devlet adamı çerçevesine sığmıyor. O, Atatürk için “Türkiye Cumhuriyeti Atatürk’ün yalnızca çalışması sayesinde değil, hem de kahramanlığı sayesinde kurulmuştur."  sözlerini söylemiştir. 
 
Haydar Aliyev’in Türkiye’yi sevme nedenlerinden biri de tüm Türk Dünyası'ndan Türkiye’ye yollar uzanması ve Türkiye’den de tüm Türk Dünyası'nın görünmesiydi. Bugün de görünmektedir. Türk Dünyası'nın yalnızca başarılarını görmüyor Türkiye, hem de kusurları, problemleri görerek sabırlı bir jüri rolünü oynuyor.
 
Haydar Aliyev’in düşüncesinin en başarılı takipçisi Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in Türkiye’ye, Türklüğe sevgisi sadece bir Türk bağlılığı değildir, hem de ulu babalarımızdan bize miras kalan ve göz bebeği gibi korunarak gelecek nesillere emanet verilmeli bir Azerbaycanlılık, Türkçülük ahlakıdır. 
 
Türkiye Cumhuriyeti’ni kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk: “Azerbaycan’ın sevinci bizim sevincimiz, elemi bizim elemimizdir.” “Ben Türk Birliğine İnanıyorum.” “Ben Türk Birliğine İnanıyorum. Yarının tarihi, yeni fasıllarını Türk Birliği ile açacaktır. Dünya sükûnunu bu fasıllar içinde bulacaktır. Türk’ün varlığı bu köhne âleme yeni ufuklar açacak, güneş ne demek, o zaman görülecek.” “Onlar dili bir, özü bir kardeşlerimizdir.” “Dil bir köprüdür. İnanç bir köprüdür. Tarih bir köprüdür. Köklerimize inmeli ve tarihimizin içinde birleşmeliyiz. Onların bize yakınlaşmasını bekleyemeyiz. Bizim onlara yakınlaşmamız lazım.” 
Azerbaycan Umumu Lideri Haydar ALİYEV: “Atatürk’ün yarattığı Türkiye, sadece Türkiye için değil, Tüm Türk Dünyası ve Azerbaycan için önemlidir.” “İki Ülke aynı kök, aynı değer, aynı din ve aynı dile sahiptir.” “Hepimiz bir kökten geldik. Hepimizin fikri ve zekâsı da köklerine bağlıdır. Biz, sahip olduğumuz köklerimize önem veriyoruz.” “Biz Türkiye Cumhuriyeti’nin değerini sizden daha çok biliriz” 
 
Azerbaycan ve Türkiye,  Bakü- Tiflis-Ceyhan, Bakü-Tiflis-Erzurum, Kars-Tiflis-Ceyhan ve diğer strateji projelerde bir yerdedir. Temel prensiplerinde dahi Atatürk’ün "Yurtta sulh, cihanda sulh" fikrine dayanan Türkçülük ideolojisi Türkiye ve Azerbaycan’ın dostluk sloganıdır. “Bir millet iki devlet” Azerbaycan’ın kederi Türkiye’nin Kederi, Sevinci Türkiye’nin Sevinci” gibi.  
                             
 Ziya Zakir ACAR
Iğdır-Azerbaycan Dil, Tarih ve Kültür Birliğini 
Yaşatma ve Destekleme Derneği Başkanı

Facebook Beğenenler

Yorum yapılmadı!

Yorum yapmak için aşağıdaki formu kullanabilirsiniz.

Yorum Yaz!

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.
* İşareti olan alanlar gereklidir.