GEÇMİŞTEN BİR DEMET; REİS BEY VE SEFER EMİ!

Tarih : 2020-06-01 / Kategori : Kültür & Sanat

GEÇMİŞTEN BİR DEMET; REİS BEY VE SEFER EMİ!

Şartların ağır olduğu, fakat kimsede para pek olmadığı için dert edinilmeyen, halkın bulduğuyla yetindiği huzurlu yıllardı.
En zenginler; 200 bilemedin 300 koyunu olan ve birazda ekebileceği toprağı olan aile.
 

Köylerimizden ilçeye en hızlı ulaşım aracımız (Tuzluca ile Aralıktan H. Kerem’in otobüsünü saymazsak) at arabası. Hem Iğdır ile köyler arası yolcu taşımada kullanılıyor, hemde tarlaya çapa yapmaya, pamuk taşımaya, pancar sökmeye, kavun karpuz toplamaya, evdeki kuzulara ot biçip getirmeye, çalışanları taşımaya kullanılırdı at arabası(diğer adlarıyla daşga, yaylı )
Yaygın arabamız ise iki öküzün çektiği, ağır aksakta gitse halkın işini gören, dört tekerlekli, ağaçtan yapılmış öküz arabası. Anadolu da kullanılan kağnının dört tekerlekli olanı. Maalesef şimdilere pek kalmadı bu arabalardan.
Asri mezarlık yerinin temini gibi uzun vadede ihtiyacı karşılayan güzel hizmetleri ile Iğdır tarihine damga vuran ve sonra Kars Milletvekili seçilen Karakoyunlu beylerinden rahmetli Rıza Yalçın’dan sonra, zorlu yokluk yılları döneminde siyasetin ustası olmuş, Iğdır tarihine en uzun Belediye Başkanlığı yaparak ismini yazdırmış rahmetli Hüseyin Akbulut dönemi olmuştur.
Aynı zamanda Veteriner hekim idi Reis Akbulut.
O dönem Belediye Başkanlarına Reis bey diye halk tarafından hitap edilirdi.
Belediye şimdiki yerinde eski bir binadaydı.
Yine kırk evler sitesi önünde mazotla çalışarak enerji üreten bir santralle şehire elektrik verilmekteydi.
Köylerimizde ve şehrin bir kısmında elektrik yoktu. Bizimde ikamet ettiğimiz Karakoyunlu ilçesine 1967/68 lerde elektrik geldi.
Yanlış hatırlamıyorsam 1973 yılı olmalı, Fatih (Halfeli) caddesi tahliye kanalı bitişiğinde yaptırdığımız evin olduğu bölgeyi rahmetli K. Talat Tufan’ın Reis vekilliği döneminde direk diktirip elektriğe kavuşturmuş ve sonra da şehir suyu alabilmiştik.
Iğdır İlçe Belediye Başkanı olmak demek merkezle yetinilemez-di elbette, hangi köyde hangi kişi vefat etmişse haber alır almaz oraya gider taziyesini sunar, belediye desteği gerekirse yapılırdı.
Iğdır'ın kurtuluşuna destek veren, gazi madalyası almış Şıktaş ailesinin büyüklerinden H. Kerem Şıktaş’ın ağabeyisi, İstiklal savaşı gazisi H. Ahmet Şıktaş’ın amca oğlu, Gazeteci H. Fazıl Şıktaş’ın amcası, Karakoyunlu'nun etkin büyüklerinden H. Tahir (Tahar) Şıktaş 01.07.1974 yılında vefat eder.
Cenaze yerinde dönemin etkin mollalarından Şıh Kurban oturmakta.
Vefatı haber alan Reis bey (Hüseyin Akbulut) ilk fırsatta cenaze evine Karakoyunlu’ya gelir.
Reis bey komşu köyümüz Bayat doğanşalı köyünden olduğu için Karakoyunlu köy halkını yakinen tanımakta.
Sohbet yerinde Karakoyunlu halkından Sefer amcada vardır.
Sefer amca deli dolu biri, bu nedenle herkes rahatsız biri olarak görür. Sefer emi, okumayı seven, kültürlü, büyüklerle konuşmasını bilen, fakat gariban biri.
Biraz eli düşkün, köylünün desteği ile yaşamını devam ettiren fakir, nüktedan biri. İş olduğunda para karşılığı çalışan bir insan.
Şıktaş ailesi büyükleriyle bir süre sohbet eden Reis bey, Sefer’i görünce tanır ve hal hatır sorar.
Rahmetli Akbulut “Sefer nasılsın, iyi misin, ekonomik durumun nasıl, nasıl geçiniyorsun” diye sorar.
Nüktedan Sefer amca lafını esirgemez, atasözü gibi bir cevap verir.
Der ki “Reis bey, çok affedersin ama yolcu b*kuyla Karganın geçindiği gibi geçiniyorum.”
Yani “fakirim, alım gücüm yok, Karakoyunlu halkı yemek verirse yiyorum, vermezse aç kalıyorum” demekti bu. 
Gözleri zayıf gören dini hoca Şıh Kurban hemen sorar “bu çok gezmiş adam kimdir?” cemaat. 
Köylü, "Sefer'dir" der. 
Hoca "belli zaten" der.
Bekar olan Sefer emi bol bol gezmiş, yaşlılık ve hastalık döneminde köyüne dönmüştü. 
Köylülerin Sefer emisi bir süre sonra Karakoyunlu'da vefat etti.

Facebook Beğenenler

Yorum yapılmadı!

Yorum yapmak için aşağıdaki formu kullanabilirsiniz.

Yorum Yaz!

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.
* İşareti olan alanlar gereklidir.

Kerbela

Kerbela Sayfası