• Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri
Anasayfa
  • Genel Haber
  • Kültür & Sanat
  • Gündem
  • Siyaset
  • Sağlık
  • Spor
  • Eğitim
  • Resmi İlanlar
  • Duyurular Haberler
  • Ara
SON DAKİKA:
09:44
Esra Ertekin Davasında İlk Duruşma Bugün Yapılacak
09:41
Karakoyunlu Kaymakamı Fatih Erdoğan’dan Esnaf Ziyareti
09:32
Dr. Nevruz Erez Devlet Hastanesi’nde Mesai Dışı Poliklinik Hizmeti Devam Ediyor
09:16
Vali Turan, Sokak Hayvanlarıyla İlgili Toplantıya Katıldı
09:15
Iğdır’lı Boksörlerden Büyük Başarı
08:16
Muhtarlardan Aralık Kaymakamı Fatih GÜLNAR’a Hayırlı Olsun Ziyareti
Video Galeri Foto Galeri Yazarlar Üye Paneli
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
  1. Haberler
  2. Kültür & Sanat
  3. IĞDIRIN GÖÇ DÖNEMLERİ
Kültür & Sanat
Yayınlanma: 13 Ağustos 2020 - 00:00

IĞDIRIN GÖÇ DÖNEMLERİ

Emir ŞIKTAŞ 1992 yılında İl olan Iğdır ilimiz tüm Türkiye'de yaşandığı gibi uzun süreli iki terör eylemleri dönemi yaşamıştır. 1970/1980 arası tüm Türkiye'mizde ve ilimizde yaşanan, o dönemleri yaşayarak görenlerden biri olarak düşünen beyinleri yok etme iç savaşı diye algıladığım, sağ-sol yada terör belası Iğdır'da da şiddetini artırarak devam ettirmekte idi.. 

Kültür & Sanat
13 Ağustos 2020 - 00:00
Yorumlar
Yazdır
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
IĞDIRIN GÖÇ DÖNEMLERİ
Konuşmaların yerini şiddet olayları almaya başlamış, bazen sokak çatışmalarına, bazen bir aile gibi biri birine yakın olanların aile içi kavgalarına, bazen kardeşin kardeşe saldırmasına kadar varmıştı. 
Türkiye'nin ‘kalkınma modeli’ düşünceleri fikir alışverişi yerini silahlı çatışmalara bırakmış, karşılıklı çoğu masum insanımızın genç çağda hayattan koparılması boyutuna vardırılmıştı maalesef.. 
Yaşanan olayların vahametiyle gençlik silahlı eylemi, okumaya, sağlıklı düşünmeye tercih ettirilmekte idi.  
Artık sağduyulu karar verme gitmiş, “ben diyorsam doğrusudur” dayatması gelmiş ve gittikçe biraz daha sertleşiyordu olaylar. Türkiye, mahalle mahalle, sokak sokak ayrıştırılmıştı. 
Gençliğin eline silah tutuşturanlar da da zaten ‘gençlik düşünmeyi bıraksın, farklı yol seçsin’ isteği olduğundan mutlu olmakta idiler.
Iğdır'da, onlarca insanımız acı sonuçtan zarar gördü. 12 Eylül 1980 ihtilaline kadar. 
Evler, iş yerleri kurşunlanıp, bombalanıyordu. (ki bundan bizim gazete matbaa iş yerimizde nasibini almıştı zaten.)
Zarar görenlerin çoğu sadece görüşünün sempatizanı idi. Militan düzeyinde aktif olmayan, esnaf, şoför, ekmeğinin peşinde olan insanlardı. 
İstanbul’da ikamet eden rahmetli amca oğlu Ataman Şıktaş’ı da 12 Eylül ihtilalinin bir hafta öncesi hayatının baharında koparmışlardı. Allah rahmet etsin.
Halk mutsuzdu ama gençliğe silah verip, koruyup, kollayıp, maşa olarak kullanan sömürgeci zihniyet emeline ulaşmaktaydı. 
Bir ülkenin düşünebilecek, üretebilecek, vatan sever, çoğu okuyan,  yorum yapabilecek,  iyiyi kötüyü ayırt edebilecek seviyeye gelmiş 5000 gencini yok etmek, düşünememesini sağlamak, ülkenin geleceğini karartmak, bir neslin yok edilmesi demekti. 
Ülkenin kolunu, kanadını kırmaktı. 
Sonra, 12 eylül askeri darbesi ve malum biri sizden, biri onlardan mantığı. 
Cezaevlerinde, acı hatıralarla dolu olduğunu anlatanlardan öğrendiğimiz dramlar.. 
Bu olaylar süresince Iğdır'dan büyük şehirlere yüzlerce aile göç etmek zorunda bırakıldı, ya da aileler selametleri için göç etmeyi tercih ettiler. 
Giderken yok fiyatına sattıkları ev ve arsalarını yine göçle gelenler aldılar.
Şöyle de diyebiliriz; genelde ekonomik durumu diğerlerine göre iyi olan, eli kalem tutan aileler batıyı tercih etmiş/ettirilmiş, bu aileler mal varlıklarını da nakite dönüştürüp batıya taşıyınca, geriye Iğdır’da yaşayanlardan ekonomik gücü zayıf olanlar kalmıştı. 
Iğdır ticari hareketliliğini kaybetmiş ve Iğdır ticaretinde, göçle gelen, ekonomik gücü olan ve finans gruplarının etkinliği başlamıştı. Bu da Iğdır'ın tabandan kalkınmasını önlemiş, fert bazında maddi güç değişimleri olmuştu.
Bu zor süreci atlatan Iğdır’da, başka adla tekrar eski günlerin hortlatılmak istendiği eylemlerden anlaşılmaktaydı. 
1994’e kadar yaralarını sarmaya çalışan ülkemizin biraz rahatladığını, gelişmeye başladığını gören kan emici sömürge devletler bu sefer de yine içten insanlarımızı kışkırtarak adı değişen terör belasını yeniden başlattılar.
Doğu’da çoğu ilde halk akşam karalık çökmeden evlere kapanıyor, sabahlara kadar silah sesleri arasında uyumuyordu. Gece neler oldu acaba diye haberleri dinlemek için sabırsızlanıyordu? 
Halk, istisnasız saat başı pür dikkat haberleri  izliyor, il dışına gitse bile, ne oldu, ne bitti'yi takibe çalışıyordu. 
Nitekim sıkıntılı süreçte gittiğim İzmir’de haberlere bakmaya çalıştığımda müzik dinleyen birisi “git işine be kardeşim, boş ver, ben müzik dinliyorum” diye sertçe haber dinleme müsaade talebime itiraz etmişti. 
Farklı bir anımda şöyleydi; Öğretmen ataması ile ilimize gelen ve bizim gençlerin arkadaşının yakını olması hasebiyle bizden il içinde atandığı okul bölgesi hakkında fikir edinmeye çalışan öğretmenimize bizde dilimizin döndüğünce psikolojik olarak rahatlaması adına telkinde bulunuyor, bu sıkıntının ülkenin birçok yerinde olduğunu, Iğdır’da da zaman zaman olduğunu, rahat olmasını söylüyorduk.
Saat öğlen 12.30’ du. İş yerimiz Basın (Eğri) sokakta idi. Ben hem öğretmenimizle konuşuyor, hemde gelen bir müşterinin işlerini teslim etmeye çalışıyordum.. Masa başında ayaktaydım. Öğretmenimizin sırtı cama dönük oturmuş, çay ikram etmişiz. Bir anda camı, bez bağladığı elinin yumruğu ile kıran terörist, misafir öğretmenin kafasının üzerinden (bu işte eğitildiği belli) içeriye Molotof fırlattı. 
Kırılan şişeden dökülen benzin etrafı yangın alanına çevirdi. Biz toparlanana kadar öğretmen zavallı şoka girmişti. Bizimde beklemediğimiz bir olaydı. İçeriyi söndürdük. Şok yaşayan öğretmeni  dönemin Milli Eğitim Müdürüne götürmüş ve yardımcı olunmuştu. Öğretmenin ilk fırsatta Iğdır’dan gittiğini öğrendik. 
Bu eylemlerle dolu sürecin sonunda istedikleri göçü sağlayan terör ve destekçileri kazanmıştı. 
Göçmeye çalışırken evini, arsasını ucuza satan Iğdırlı kaybederken, fırsattan ev, arsa alanların sayısı az değildi. 
Demografik yapı değişimi de artısı.
Sonuç olarak; Yeşil Iğdır’ın eski sakinleri de azaldı.. Betonlaşmayla beraber Yeşil Iğdır’ın şehir merkezindeki yeşilliği de..
  • YORUMLAR
adlı kullanıcıya cevap x
İlginizi Çekebilir
Olur Kaymakamı Semanur Kalkan'a nezaket ziyareti
Olur Kaymakamı Semanur Kalkan'a nezaket ziyareti
Türk'ün atla yazdığı tarih canlandı
Türk'ün atla yazdığı tarih canlandı
Sürdürülebilir ve akıllı turizm için toplandılar
Sürdürülebilir ve akıllı turizm için toplandılar
Aşiret düğününde damada 7 buçuk milyon, geline 1 buçuk kilo altın takıldı
Aşiret düğününde damada 7 buçuk milyon, geline 1 buçuk kilo altın takıldı
Son Haberler
Palan Extrem'de jandarma farkındalığı
Palan Extrem'de jandarma farkındalığı
Basın temsilcilerinden Kaymakam Dertlioğlu'na ziyaret
Basın temsilcilerinden Kaymakam Dertlioğlu'na ziyaret
Halk Sağlığı Genel Müdürü Demirkol: "11.00 - 16.00 arası zorunlu olmadıkça dışarı çıkmayın"
Halk Sağlığı Genel Müdürü Demirkol: "11.00 - 16.00 arası...
DESOB Başkanvekili Üçgül ticareti geliştirmek amacıyla Kosova'da temaslarda bulundu
DESOB Başkanvekili Üçgül ticareti geliştirmek amacıyla Kosova'da...
78 kişinin hayatını kaybettiği otel faciasının duruşmasının ikinci günü başladı
78 kişinin hayatını kaybettiği otel faciasının duruşmasının ikinci...
Elektrik Kesintisi
Elektrik Kesintisi

Ana Sayfa
Genel Haber
Kültür & Sanat
Gündem
Siyaset
Sağlık
Spor
Eğitim
Resmi İlanlar
Duyurular
Haberler
Köşe Yazarları
Foto Galeri
Video Galeri
Biyografiler
Üye Paneli
Günün Haberleri
Arşiv
Gazete Arşivi
Hava Durumu
Gazete Manşetleri
Nöbetci Eczaneler
Namaz Vakitleri
  • Duyurular
  • Eğitim
  • Genel Haber
  • Gündem
  • Haberler
  • Kültür & Sanat
  • Resmi İlanlar
  • Sağlık
  • Siyaset
  • Spor
  • Foto Galeri
  • Video Galeri
  • Köşe Yazarları
  • Biyografiler
  • Üye Paneli
  • Günün Haberleri
  • Arşiv
  • Gazete Arşivi
  • Hava Durumu
  • Gazete Manşetleri
  • Nöbetci Eczaneler
  • Namaz Vakitleri

  • Rss
  • Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri

Sitemizde bulunan yazı , video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır.
İzinsiz veya kaynak gösterilemeden kullanılamaz.