TÜRKİYE-AZERBAYCAN DOSTLUK GURUBUNDAN ERMENİ DEVLET TERÖRÜNE TEPKİ

Tarih : 2020-10-07 / Kategori : Gündem

TÜRKİYE-AZERBAYCAN DOSTLUK GURUBUNDAN ERMENİ DEVLET TERÖRÜNE TEPKİ

TBMM Türkiye-Azerbaycan Parlamentolar Arası Dostluk Gurubu Başkanı Şamil Ayrım, Ermenistan’ın Azerbaycan’a saldırısına ilişkin bir basın açıklaması gerçekleştirdi.

Dostluk Gurubu Başkanı Şamil Ayrım yaptığı basın açıklamasında şöle dedi:

“DEĞERLİ BASIN MENSUPLARI,

Hepinizin malumu, Ermenistan her zaman yaptığı gibi devlet terörüne başvurarak 27 Eylül ‪sabahı ateşkesi ve uluslararası hukuku bir kez daha ihlal etmiş, Yukarı Karabağ cephe hattında Azerbaycan ordusu mevzilerine ve sivil yerleşim bölgelerine ağır silahlarla saldırmıştır.

Gelinen noktada Azerbaycan Ordusu, uluslararası hukuktan doğan meşru müdafaa hakkını kullanarak, halkını korumak ve toprak bütünlüğünü tesis etmek amacıyla karşı büyük bir başarı ile harekât icra etmektedir. Bugüne kadar başta Cebrail şehri olmak üzere yirmi iki yerleşim yeri işgalden kurtarılmıştır.

Ülkemizin sahada Azerbaycan’a verdiği desteğin somut nişanelerinden biri olarak, Dışişleri Bakanımız Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’na refakaten Dostluk Başkanı olarak dün can Azerbaycan’ı ziyaret ettik. Ziyaret çerçevesinde, Dışişleri Bakanı Sayın Ceyhun Bayramov ile görüştük, Cenab President Sayın İlham Aliyev tarafından heyetimiz kabul edildi.

Görüşmelerimizde Azerbaycan’ın haklı davasını her yerde savunacağımızı, kederde de sevinçte de; bugün de yarın da yanyana olduğumuzu, dünyanın haklının yani Azerbaycan’ın yanında yer alması gerektiğini ve Yukarı Karabağ’ın Azerbaycan’ın olduğunu ifade ettik. Cenab President ve Sayın Dışişleri Bakanı, ülkemizin verdiği destekten duydukları memnuniyeti ifade ettiler.

Görüşmelerde Azerbaycan’ın işgal altındaki topraklarını kurtarma hususundaki azim ve kararlılığını müşahede ettik.

Kıymetli Basın Mensupları, 

Temmuz ayında Azerbaycan’ın Tovuz bölgesine düzenlenen Ermeni saldırılarından sonra olduğu gibi bu süreçte de malumunuz Gazi Meclisimizde Grubu bulunan dört siyasi parti tek vücut oldu ve 28 Eylül’de ortak bir bildiri yayınladı.

Bu bildiri ile Meclisimizde grubu bulunan dört siyasi parti, Ermenistan silahlı kuvvetlerinin 28 Eylül 2020 tarihinde Yukarı Karabağ’da ateşkesi ve uluslararası hukuku ihlal ederek, ağır silahlarla Azerbaycan sivil yerleşim yerlerini ve askerlerini hedef alan saldırılarını en güçlü şekilde kınadı.

Ayrıca, Meclisimiz uluslararası hukuktan kaynaklanan meşru müdafaa hakkı çerçevesinde halkını korumak ve toprak bütünlüğünü tesis etmek amacıyla Azerbaycan’ın gerçekleştirdiği vatan savunmasını desteklediğimizi ifade ettik.

Böylece, “iki devlet tek millet” olduğumuz Azerbaycan’la aynı zamanda tek yürek olduğumuzu bir kez daha gösterdik.

Bu vesileyle, Ermeni saldırıları sonucu şehadete yükselen kardeşlerimize Allah’tan rahmet, gazilerimize acil şifalar, şehitlerin kederli yakınları başta olmak üzere bütün Azerbaycan halkına başsağlığı diliyorum.

Sayın Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği üzere; “Artık hesap vakti geldi diyen Azerbaycan, ister istemez kendi göbeğini kendisi kesmek zorunda kalmıştır.”

Ermenistan’ın kasıtlı olarak Azerbaycan’da sivillerin yaşadığı yerlere saldırdığına ilişkin haberler, insanlık adına utanç vericidir.

1992’de Hocalı’da 83 çocuk olmak üzere 613 sivilin acımasızca katledilmesinin faili olan terör devleti Ermenistan, son bir haftadır başta Azerbaycan’ın ikinci büyük şehri olan Gence olmak üzere Abşeron, Mingeçevir, Beylegan, Berde, Terter şehirlerine 300km menzile sahip balistik füzelerle saldırdı.  Saldırılarda 20’den fazla sivilin hayatını kaybettiği, onlarca yaralının da olduğunu öğrendik.  Ermenistan, Karabağ’da yaşadığı büyük hezimeti, Azerbaycan topraklarına füze ile saldırarak, masumları katlederek saklayabileceğini sanıyor.

Bu saldırılar, Ermenistan’ın içine düştüğü çaresizliğin ve yasadışı işgalini sürdürmek için insanlık suçu işlemekten geri kalmayacağının göstergesidir. Baştan beri söylediğimiz üzere, Ermenistan bölgedeki barış ve istikrarın önündeki en büyük engeldir.

Ermenistan şunu çok iyi bilmelidir: Azerbaycan bizim sadece ortak tarih ve kültür, din ve dil birliğimizin olduğu bir devlet değildir; Azerbaycan bizim için uğruna büyük bedeller ödediğimizi Anadolu gibi aziz bir vatan coğrafyasıdır. Türkiye, Azerbaycan ne zaman ve nasıl istiyorsa o şekilde Azerbaycan’ın yanındadır ve yanında olmaya devam edecektir. 

Azerbaycan denince halkımızın gösterdiği hassasiyet ve sahip olduğu şuur paha biçilmez değerdedir. Bunu bir hamaset olarak değil bu gerçeği tespit etmek için ifade ediyorum. 1918’de Kafkas İslam Ordusu’nun işgal altındaki Azerbaycan topraklarını nasıl muazzam bir başarı ile Ermeni çetelerinden temizlediği Türk Milletinin kadim hafızasında halen taptazedir.

Cenab Prezident İlham Aliyev’in hep vurguladığı gibi; “Yukarı Karabağ, Azerbaycan’dır!”

Kardeşlerimiz, bu meşru müdafaa harekâtını uluslararası tanınmış sınırları içinde, kendi öz topraklarında gerçekleştirmektedir. Azerbaycan’ın uluslararası hukuktan aldığı hak ve güçle, ve de uluslararası hukuka ve ilkelere saygıyla icra ettiği bu harekatı eleştirmeye kalkanlara tavsiyem; Ermenistan’a, Azerbaycan topraklarında haksız ve hukuksuz yere 28 yıldır ne aradıklarını sormalarıdır.

Etnik temizlik politikalarıyla Azerbaycanlı kardeşlerimizi öz vatanlarından göç etmek zorunda bırakan Ermenistan, şimdi de işgal ettiği bölgelere yasadışı olarak, bir kısmını Ortadoğu’dan getirdiği etnik Ermenileri yerleştirmekte ve işgal ettiği toprakların demografik yapısını değiştirmeye çalışmaktadır. Ermenistan'ın yasadışı yerleşim uygulamalarının, 1949 tarihli Cenevre Sözleşmeleri'ne aykırı olduğu açıkça ortadadır.

Tarafsızlık adı altında saldırgan Ermenistan’a ve mağdur Azerbaycan’a eşit mesafede durmak, işgalci Ermenistan’ı ödüllendirmek anlamına gelmektedir. Ortak coğrafyayı paylaştığımız dost ve kardeş gördüğümüz ülkelere sesleniyorum: Dostluk ve kardeşlik zor zamanlarda ispat ister. Vakit, hiçbir karşılığı olmayan “çatışmaları durdurun, müzakere masasına oturun” açıklamaları yapmak değil; Azerbaycan’ın yanında yer almak,  terör devleti Ermenistan’dan işgal ettiği Azerbaycan topraklarını hemen boşaltmasını talep etme vaktidir. 

Bizim arzumuz, bölgede kalıcı barış ve istikrarın sağlanması ve bölgesel işbirliğinin geliştirilmesidir.  Ancak bunun ilk şartı  Ermenistan’ın işgal ettiği Azerbaycan topraklarından çekilmesidir.

Azerbaycan’ın büyük şairlerinden Genceli Nizami’nin şu güzel sözlerini burada hatırlatmak isterim;

“Dünyaya fatih olmaz zulüm ile rezalet

Yeryüzünün fatihi adalettir, adalet”

Uluslararası camiayı, bugüne kadar Ermenistan’ın işgali ve sorumsuz saldırıları sebebiyle zarar görmeye devam eden Azerbaycan’ın yanında yer almaya çağırıyorum.

Bugünlerde ülkelerinde her yanı ordusuyla dayanışmasını sergilemek için Azerbaycan bayraklarıyla donatan ve kardeşliğimizi göstermek için Türk bayraklarıyla süsleyen kardeşlerimizin üç renkli Azerbaycan bayrağını Karabağ’da dalgalandırmasını görmek en büyük dileğimizdir.

Dualarımız ve desteğimiz, kahraman Azerbaycan’ladır!” dedi.

 

 

 

 

 

 

Facebook Beğenenler

Yorum yapılmadı!

Yorum yapmak için aşağıdaki formu kullanabilirsiniz.

Yorum Yaz!

E-Posta adresiniz yayınlanmayacaktır.
* İşareti olan alanlar gereklidir.