Ali Ekber dede, kaça kaç zamanı Erivan’ın İğdeli köyünde
yaşadıklarını o zaman 7-8 yaşlarında olduğunu belirterek, “sabahleyin
bir Ermeni komşumuz gelerek gece taşnak Ermenilerin köyü basarak bizi
öldüreceklerini babama söylemiş babamda köylülerde hazırlık yaparak
evimizden eşyaları alarak arabalara yükleyip köyü terk ettik, kaçtık.
Babam beni, ablamı, amcamın oğlunu arabanın üstüne koyarak köyden
çıktık çıkınca kurşun yağmuruna tutulduk. Çok adam öldü. O gece kanalın
yanına gizlendik. Sabahleyin zorluklarla Nahcıvan’a geçtik orada kaldık
geçinemeyince İran’a geçtik. Orada da sıkıntı çekince Nahcıvan’a geri
döndük korkumuzdan köyümüze dönemiyorduk. Daha sonra ortalık yatışınca
İğdeli köyüne döndük. Evlerimizi Ermeniler işgal etmişti.
Bizi köye sokmadılar gerisince Nahcıvan’a döndük babam burada vefat etti. Ortada kaldık. Amcam bize bakmaya başladı. Daha sonra köyümüzün yakınlarına gelerek buradan kaçak olarak Türkiye’ye gelip Iğdır’a yerleştik.Ermeniler o zaman köyümüzü çembere almışlardı. Çok adam öldü.” “Karabağ geri verilmezse kapılar açılmasın” diyen Ali Ekber dede, şimdi İğdeli köyüne gitsem kendi evimizi tanır bulurum. Erme- nilerden dost olmaz çünkü dini dinimizden değil. Ruslar zamanında Türklere askerlikte savaşmayı öğretmiyorlar inşaat ve diğer işlerde çalıştırıyorlardı. Bundan dolayı silahlı Ermenilere karşı koyamadılar” dedi.
Bizi köye sokmadılar gerisince Nahcıvan’a döndük babam burada vefat etti. Ortada kaldık. Amcam bize bakmaya başladı. Daha sonra köyümüzün yakınlarına gelerek buradan kaçak olarak Türkiye’ye gelip Iğdır’a yerleştik.Ermeniler o zaman köyümüzü çembere almışlardı. Çok adam öldü.” “Karabağ geri verilmezse kapılar açılmasın” diyen Ali Ekber dede, şimdi İğdeli köyüne gitsem kendi evimizi tanır bulurum. Erme- nilerden dost olmaz çünkü dini dinimizden değil. Ruslar zamanında Türklere askerlikte savaşmayı öğretmiyorlar inşaat ve diğer işlerde çalıştırıyorlardı. Bundan dolayı silahlı Ermenilere karşı koyamadılar” dedi.